Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '10

 
Kategori
Güncel
 

Kader değil öngörülebilir riskler

Kader değil öngörülebilir riskler
 

Halkın sesi'inden


Maden şehitleri

İş kazalar ve meslek hastalıklarında Dünya’nın kabul ettiği ve İLO’nun gözetimindeki İşçi Sağlığı ve İş güvenliği Tüzüğü öngörülebilir iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı geliştirilmiş bilimsel tekniklerin hukuklaşmış halidir.

Milli sloganımız olan ‘Önlemek, ödemekten ucuzdur’ deyimi her yıl Mayıs ayında yapılan ‘İşçi Sağlığı ve İş güvenliği’ haftasında gündeme gelirdi. Çeşitli seminer ve etkinliklerle, salonlarda siyaset yapılır olsada bir şekilde gündeme gelmesi bakımından olumluydu.

Ülkemizin genel alışkanlıklarından olan; felaketin ardından çok konuşuluyor ve öneriler havalarda uçuyor olsada, pek bir somut adım atılmaz. Bu bakımdan, Zonguldak’ta 30 madencinin şehit olmasıyla sonuçlanan grizu patlaması üzerinden her zamanki gibi sadece politika yapılıyor.

Bu konu; politika malzemesi yapılamayacak kadar partiler üstü, ideolojik oportünizme alet edilemeyecek kadar teknik ve evrensel hukukun temel belirleyenlerindendir. İşçi sınıfının yüz yıllara varan mücadelesiyle, mühendislerin, akademisyenlerin ve hukukçuların emek vererek geliştirdikleri ‘İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğü’ tüm bilim dallarından okumuş insanların emeğidir.

Her iş kolunun kendine göre öngörülebilir iş kazası ve meslek hastalığı riskleri yanında öngörülemeyen riskleri vardır. Ön görülebilir riskler, ‘işçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’ ile kabul edilebilir düzeyde tutulması amaçlanmıştır. Öngörülemeyen riskler ise kaçınılmaz kaza olarak tanımlanmış olsada, bu tüzükte bahsedilen önlemlerle daha güvenli çalışma ortamı hedeflenmiştir.

İş kazası ve meslek hastalığı yönünden öngörülebilir ve öngörülemeyen riskler olarak iki bölüm halinde ele alınmış olup, iş hukukumuzda aynı tanımlarla içtihat geliştirilmiştir.

Bu bakımdan, Başbakanın; ‘Bu gibi elim kazalar madenciliği kaderinde var’ sözü politik intikam malzemesi edilmiştir. Burada kullanılan ‘kader’ kelimesi başka bir bakış açısıyla söylenmiş olsaydı ‘Bu gibi elim kazalar madenciliğin doğasında var’ olacaktı.

Peki; söz konusu olan kaza öngörülebilir mi? Yada öngörülemez risk grubunda mı? Bu kaza tıpkı 1992 Kozlu faciası gibi öngörülebilir bir risk gurubundan olup, sorumlular ‘işveren vekili’ sıfatları sayesinde kanunlardan sıyırdılar ve ölenler öldüğü ile kaldı. Çünkü işveren Devlet, vekilde onun adına hareket eden olduğu için o zamanki yasaya göre kazadan sorumlu tutulmadılar. Her ne kadar hukukta gelişen şartlar nedeni ile bu gibi durumlarda devlet kendi işveren vekiline meydana gelen hasarı rücu edebiliyor olsada etkili değildir.

Henüz bir hukuk devleti olamadığımız için yürürlükte olan yasalar adamına göre işlemeye devam ettiğinden midir nedir; aynı kanunla kömür üreten TTK’da işleyen kanunlar, özel kömür işletmelerinde etkisini kaybediyor. TTK kömür üretirken; mevcut İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğünde belirtilen önlemleri alarak, öngörülebilir riskleri kabul edilebilir düzeye indirebiliyor, öngörülemeyen riskler için kaçınılmaz kazalar için yine aynı tüzükte belirtilen önlemleri alarak ‘Önlemek ödemekten ucuzdur’ düşüncesi ile gerekli çalışmaları yapıyor denebilir. Üstelik İlimizde Bölge Çalışma İl Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan İSGÜM görevlileri düzenli denetimlerin yapıyorlar. Aynı görevliler özel kömür işletmeleri ve taşeronları denetleyebildikleri kuşkuludur.

Oysa akıllı işveren; ‘Önlemek ödemekten Ucuzdur’ diyerek, Bölge Çalışma İl müdürlüğü bünyesinde bulunan İSGÜM elemanlarından ve laboratuarlarından işyerlerini kontrol ettirebilirler, TTK’dan bu anlamda teknik destek alabilirler. Bu anlamda Bölge Çalışma İl Müdürlüğü donanım olarak sayılı illerdendir. Ayrıca TTK birikim olarak yine Dünyanın sayılı kurumlarındandır.

Madencilikte özel sektör girişimciliği gelişsin derken, TTK’da uygulanan ilgili kanunlar ve işletmecilik kurallarını özel maden işletmelerinde istenmemesinin bedelini meydana gelen kazalarla insanlar canlarıyla ödemesin.

Madenciliğin ‘kaderinde’ (doğasında) olan kaçınılmaz kazaları kabul edilebilir düzeyde tutmak için daha bilimsel ve akılcı düzeyde bilenlerin konuşması daha az kazadır.
 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..