Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kader değneği!

Kader değneği!
 

Resim: Sait Işık


Atlasımın orta yeri kentinde yaşadığı yıllarda Cuma demini her seferinde bir başka camide alırdı. Esas duruşunu dosdoğru göstermesini severdi…

Ruh Gemisi camisinin yolunu tuttuğunda eski ayakkabıları vardı ayağında..! Geçen seferki gelişinde  yeni ayakkabılarını giydiği için, çalınır endişesiyle dua okurken aklı kaymıştı!.. Onları kültür etkinliklerine giderken giyiyordu. İktidar, sıcak para diye diye ölecek ve yakasında emekli eli bulacak!.. Yokluğun gözü kör olsun. Kente ikinci el ayakkabı pazarı kurulduğunu duymuştu. İnşallah, o pazara gitmek nasip olmazdı.

Kürsüde konuşan müftüydü. Cami cemaati, daire şeklinde  oturmuş vaazı dinliyordu. Müftü, bugün daha içten ve buyurgan konuşuyordu… Annesiyle olan diyalogunu anımsadı.., duygulandı. Gurbetin gözü kör olsun, dedi içinden. Televizyonda izlemiş bizim müftüyü… ‘Şanslısın oğul, o mübarek bir hoca..! Gâvur dinlese, Müslüman olur’ demişti. Annesiyle bu konuşmayı yaptığında müftünün iki üç fabrikası olduğunu bilmiyordu. Önlerde yer yoktu, geçip dairenin yedinci veya sekizinci sırasında boş bir yer bulup oturdu.

Müftü, ‘Allah zengini zenginlikle sınar, fakiri de yoksul yaratır, onu da öyle sınar!’ ‘İşçisin sen işçi kal’ der gibi bir ezgi tutturmuş konuşuyordu. Onu sürekli dinleyen arkadaşların söyledikleri aklına düştü… ‘Yine toplu sözleşme dönemi geldi. Kader değneğini ve mikrofonu kimseye bırakmaz! Kentteki tüm işçileri canlı yayında hizaya sokar’ demişti. Fabrikalarında kalite güvence sistemi var ama, kendisi/caminin bir prosedürü yok! Hutbeyle örtüşsün örtüşmesin (kader değneği elinde) hep benzer konuşmaları yapar…

Cebindeki kâğıttan bir tane çıkardı, ‘Sayın Müftüm, patron gibi konuşuyorsunuz! Fabrikalarınız da varmış.., Allah daha da çok versin. Müftülük yaptığınız kentte, kayıt dışı yüzde 61- 62 gibi.., alkol tüketiminde ikinci sırada, fuhuşta birinci olduğumuz söyleniyor!.. Benzer şeyleri yerel gazeteler de yazdı. Genelev sizin döneminizde kapandı. Allah aşkına, ailenizle birlikte kenti yukarıdan seyretmek için yamaçlara arabanızla bir çıkın! Dakikasında arabanıza kaç kişi yaklaşıyor.., kaç lira teklif ediyorlar bir görün! Büyükşehir belediye başkanıyla birlikte kentin orta yerinde restoran bırakmadınız! Gençler şimdi arabada şişe tokuşturuyor… Şıpın işi de arabada..!? Yazmayı bitirince arka sıralardan gelip müftünün eline tutuşturdu kâğıdı…  Müftü donup kaldı. Üç beş dakika böyle geçti.., sonra derin bir nefes aldı.., göğüs cebine koydu. Peltemsi bir dille vaaza devam etti.

2006 Yılında ‘Şemşemar Mezhepli Patronlar’ roman dosyasını basmayan Cumhuriyet Gazetesi için, Tanrısız düzeni savunuyor izlenimi edinmeye başladı. Bastıramadığı roman dosyasını tekrar okumadan anımsadıklarını yazdı. 

Ali Akdemir

14. 07. 16

Çukurova

 
Toplam blog
: 172
: 425
Kayıt tarihi
: 15.07.09
 
 

Ali Akdemir, Adana tarihinin en büyük sel felaketini yaşadığı 21. 02. 1948 tarihinde doğdu. Edebi..