Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '14

 
Kategori
Siyaset
 

Kader mi ihmal mi

Maalesef ülkemizde yaşanan her olayın sonunda olduğu gibi Soma faciasında da geçmiş dönemlerde yaşananların tekrar ısıtılıp gündeme getirilmesi ile karşı karşıyayız. Bu durum millet olarak bizde çaresi olmayan bir hastalık halini aldı. Israrla  geçmiş yıllarda yaşananların “yıl dönümü” adı altında önümüze getirilmesi, meydana gelen yeni olaylarla eskilerin ilişkilendirilmesi toplum olarak bizi yordu artık. Üstelik bunu  muhalefet kesiminin kurtuluş reçetesi olarak görmesi ve  her seferinde  aynı şeyleri yapması artık tam bir trajikomik hal almaya başladı. Manisa Soma’da meydana gelen vahşetin ardından bazı seslerin hemen gezi olayı ve öldürülen bir çocuğun adının bu olayla ilişkilendirilmesi gerçekten yetti artık dedirtiyor insana. Neredeyse “aptal insanlar  ne alakası var bir açıklayın da biz de bilelim” diye çıkıp bağırası geliyor insanın. Her seferinde devletin başına gelen kötü olaylardan nemalanma peşine düşülmesi artık pirim etmiyor. Bunun farkına varma kapasitesi bile olmayan insanlar da muhalefet yapınca doğal olarak da iktidar ne anlama gelir bilemeden ölüp giderler.

Orada yüz yılın faciası yaşanıyor, insanlar perişan durumdalar, feryatlar yürekleri sızlatıyor ama bazı çapsızlar sorunun nerede olduğunu araştırmak ve çözüm üretmek yerine maalesef ki gözlerinin içi gülerek tıpkı  leş üstüne  üşüşen akbabalar gibi Soma’da gördükleri her mikrofona konuşuyorlar. Be vicdansızlar hiçbir şey yapmıyorsunuz bari susun da insanlar acılarını düzgünce yaşasınlar. 

Millet olarak geçmişle yaşama hastalığına ne yazık ki başbakan da yakalanmış durumda. Dün yaptığı açıklamalar tam bir komedi ama güler misin ağlar mısın bilemezsin o derece yani. Başbakan’ın sürekli günümüz ile 1930’lu yılları karşılaştırmasına  henüz anlam veremezken  şimdi de 1800’lü yıllardan örnek vererek haklılık araması da ilginçti. Diğer bir açıdan bakıldığında da 1930’lardan 1800’lere gelmesi de ülkemizin gelişmişlik düzeyi adına sevindirici bir durum. Ama kesinlikle  1800’lü yıllardaki şartlar ile günümüz şartları arasındaki uçurumu  ve siyaset yapmanın amacının ülkeyi daha iyiye taşımak olduğunun anlatılması gerekiyor.

Ama mesele farklı: Asıl mesele açıklamalardaki yıllar  değil ismi geçen ülkelerdir. Ülke isimleri  büyük seçilmiş ki biz cahil vatandaşlar sesimizi çıkarmayalım. Koskoca İngiltere, Fransa, ABD de bile oluyor bu olaylar ey benim cahil halkım siz kimsiniz ki ölmeyeceksiniz demeye getiriyor.

Her şeye rağmen Devlet’in örnek bir örgütlenme başarısını da göz ardı etmemek gerekiyor. Olayın meydana geldiği ilk andan itibaren hem muhalefetin hem hükümetin oraya gitmesi çevre illerden de devletin tüm imkanlarının  gecikme yaşanmadan seferber edilmesi kısmen de olsa devlet adına bir başarıdır. Bundan sonra yapılacak tek şey bir daha böyle vahim olayların yaşanmaması için gerekli yasal önlemlerin alınıp daha sonra da alınan önlemlerin sürekli uygulandığını kontrol edecek bir sistem kurulmasıdır.

Toplum olarak o kadar çok maalesef var ki hayatımızda onlardan birisini yine söylemek zorundayım. Maalesef her zaman ki gibi önlemleri baştan alıp zararları ve kayıpları  engellemek yerine olay meydana geldikten sonra ortaya çıkan bilançoya göre davranma alışkanlığımız da devam ediyor. Böyle olunca da her zaman acı her zaman gözyaşı devam edecektir. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekmektedir.

 
Toplam blog
: 8
: 640
Kayıt tarihi
: 29.04.14
 
 

Adalet Mülkün Temelidir ve mutlaka bir gün herkese lazım olacaktır.... Hak öyle güzeldir ki bir g..