Kadın+Erkek=Aşk ve Mutluluk (1)

Mutlu bir beraberlik için!

Kadın ve erkek birbirinden ne ister ve ne bekler?

İlk önce şunu bilelim ki bizim kitabımızda erkek ve kadın fark etmiyor..

Biz insan olabilmenin kuralından yanayız.. Anlaştık mı? O zaman okumaya devam.

Bütün yaratılanlar gibi, sevmek ve sevilmek isteriz!
Peki seveceğiniz kişiyi, onun özelliklerine göre mi seçer seversiniz, yoksa kafanızda çizip belirlediğiniz o özelliklere göre mi seçer seversiniz?

Nasıl birine aşık olursunuz? Aşık olduğunuz erkek ve kadının ilk önce giyinişi, görünüşü, oturup kalkması, hal ve hareketleri bizlere bir çok ip ucu verir. Karşımızdaki kişiyle görüşmelerimiz sıklaştıkça, zevkleri ve ilgi alanları da bizim zevklerimizin ilgi alanına ya girer ya da tercihlerin yol ayrımında olduğunu anlarız..

İşte burada kişiler birbirini ve kendilerini tanımaya başlarlar.. Önce beğendiği kişi, hayallerindeki kişi olduğundan emindir.. Ya da o kişiyi tanıdıkça o olmadığını anlar.. Aslında burada kişi kendini çözmeye başlar.. Ne istediğinin bilincine varır..

Karşımızdaki kişiye yaklaşmaya çalışırken önce ona nasıl yaklaşmamız gerektiğini öğrenmeliyiz.. Nasıl mı? İlk önce kendimizin ne istediğini düşünürsek karşımızdaki kişinin dünyasına doğruda yol almaya başlamışız demektir..

İlk önce herkes gibi bizde fark edilmeyi bekleriz.. Bizimle ilgilenilmesini en tabi olarak da sevilmeyi, sayılmayı, sonrada bu duyguların tadına varmak isteriz..

Karşımızdaki kişiyi kesinlikle bunaltmadan, son derece azimli ama ısrarcı olmadan, ilgimizi istikrarlı bir şekilde karşımızdakine göstermeliyiz..

Her insan kendi ayaklarının üstünde durmak ister ve karşısındakinden de bunu bekler.. Öncelikle ve öncelikle, kadın erkek hiç fark etmiyor ''sapsız bir balta'' olmamalıyız!

Bazılarımız ilgi odağı olmaya bayılırız. Olabilir.. Onun içinde o kişiyle birlikte sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşamayı düşünüyorsak o zaman o kişinin kalbini kazanmalıyız.. Buda onun kalbinin en özel köşesinde yerimizi almakla olur.. Şunu unutmayalım!

''Bir kalbi kolay elde eden, kolay kaybetmeyi de göze almış demektir.'' Kim mi demiş? Ben demiş.. :)

Sizde kendi kalbinizin kaptan köşküne onun geçmesine izin vermelisiniz ama köşkün idare ve kontrolünü de karşınızdakine tümüyle bırakmamalısınız.. Her an için, onun kalbinin ve sizin kalbinizin kendinize ait olduğunu ve bir bütün olduğunuzu, onun üstüne fazlaca düşmeden hatırlatmalısınız.. Her iki tarafın, kendi varlığının ne istediğini bilerek ve o yana doğru ama mutlaka birlikte yol almalısınız..

Unutmadan! Asla birbirinize kin gütmeden! Daha önceki yaşadıklarınızdan arta kalan, yaralarınızı birbirinizin yüzüne vurmadan, incitmeden, birbirinizi şefkatle sararak tedavi etmelisiniz yani birbirinize şifa olmalısınız.. İşte o zaman iki tarafta özlediği mutluluğa daha çabuk erişir bilesiniz..

Hele de birbirinize neyi istediğinizi anlatmak için, illa da dolaylı ve karmaşık yollar seçmeniz gerekmiyor.. Siz direkt olarak, onu sevdiğinizi, saydığınızı, onsuz yapamayacağınızı, bütün isteklerinizi ona söyleyin ve sonra da onun neler istediğini sorun. ( Biz nereden bilelim kardeşim sizin ne istediğinizi :)

Bu arada bana da rastlarsanız bunları hatırlatın emi...


Sabiha Rana

***

Bana ulaşmak isterseniz :) 

sabiharana

sabiharana

sabiharana.net

facebook.com/Sabiha-Rana-195799070435351/?pnref=story

blog.milliyet.com.tr/sabiharana