Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kadın ev için mi yaratılmış?

Kadın ev için mi yaratılmış?
 

alıntıdır


Bazen arkadaşımla uzun uzun laflarız bu konu üzerine. “Kadın ev için yaratılmış” der. Bende çok yorgun olduğum dönemlerde onu destekler, aksi halde karşı çıkarım bu fikre.

Yağmurda, soğukta çalışmanın zor olduğunu konuşuruz. Zordur da zaten.

İlle de kışın o yatak, kalkış saati geldiğinde daha bir ısınır sanki.

Yorgan sen ittikçe “boş ver kalkma” der gibi daha bir sarıp sarmalar seni.

Yani kalkmaya çalıştıkça daha bir yerleşirsin aslında.

Sonra sıcaktan çıkıp soğuğu hissedersin yüzünü yıkarken. En zoru da hastalıklı durumlarda yaşanır.

İliğin kemiğin dinlenmek için direnir, sen gitmek için.

Hastayken çalışmak iki katı yorar insanı. Bir de anneyken çalışmak herhalde.

Biz bile bu sıcak ortamdan sokağa çıkışlarda sitem ederken bir de küçük çocukları düşünün.

Uykusu yarıda bölünen anneanne ya da babaanne evinin yolu tutulan küçük emekçiler.

Hele ki onlara hiç kıyamıyorum. Hatta gördüğümde söyleniyorum.

Ama aynı durumda ben olsam nasıl bir karar veririm kestiremiyorum.

Bir yanda daha iyi bir gelecek kurma telaşı, diğer yanda bu durumdan etkilenen çocuğun hayatı.

O da erken başlıyor çalışma hayatına bu sayede. Sizinle kalkıp çıkıyor evden ve siz alana kadar dönemiyor o çok sevdiği odasına.

Ya da eğer evinde bakılıyorsa, anne babası gelene kadar bir anlamı olmuyor orada olmasının.

Benim fikrim her kadının çalışıp, kendine yetebilecek düzeyde olması. Bu şart!

Gerek günümüz şartları gerekse kadının ezildiği durumlar göz önünde bulundurulursa kadınları çalışma konusunda istikrarlı görmek için geç bile kaldığımızı düşünüyorum.

Hem zaten yorgunluk gençken katlanılabilen bir şey değil mi? Yaşlanınca muhtaç olmak ve o saatten sonra “ah, vah” etmek ne yazık ki çözüm getirmiyor.

Şimdiden bir şeyleri kontrol altına almaya çalışmak lazım. Her ne kadar “ne yaşamamız gerekiyorsa onu yaşarız” desek de, sen işini kış tut yaz çıkarsa bahtına der atalarımız.

Sanırım hayatımın en büyük kararsızlığını bir çocuk sahibi olduğumda yaşayacağım.

Olumlu olumsuz düşünüp içinden bir türlü çıkamadığım konudur bu.

Ya çalışıp okul müsamerelerinde onu izleyemediğim için, her istediğinde yanında olamadığım için bana öfkelenecek anlatmaya çalışacağım ya da çalışmadığım için “keşke çalışsaydın, hepimizin daha farklı bir hayatı olurdu, beni bahane etmişsin sanki çalışmamak için” diyecek donup kalacağım.

Hangisi daha iyi?

Ben bilemedim…

 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..