Kadın kadın olarak mı yoksa insan olarak mı daha değerli?

Sonuçta kadın da insan değil mi? Niye böyle tartışmaların içine giriyoruz ki biz? Ne insanı ya, kadın insan değil ayrı bir canlı türü! Derdimiz kadınları bu ikilemden kurtarmak “İnsan tarafım mı kadın tarafım mı daha önde?” Sizce hangisi? Olması gerekeni değil, olanı/yaşananı soruyoruz.

Samimi olun lütfen, kadın deyince aklınıza insan geliyor mu; ya da insan deyince kadın… Kadın cinsiyeti insan literatürünün dışında farklı bir meta. “İnsan, insanlar” dediğimiz zaman kadın çağrışımı almıyoruz. Şurada bir takım insanlar var deyiniz, kimse onların içinde kadınların da olduğunu düşünmeyecektir.

Kadını onu kadın olarak gösteren özelliklerini gizleyerek sunun kimse almaz. Kadın insan olduğu için değil kadın olduğu için değerlidir. Kadına insan değil de garip bir mahlûk eseydik bir şey değişmezdi; çünkü kadının insan tarafı hiç önemli değildir; gerekli de değildir.

Kadını sadece kadın olarak görmek, insani yönünü hiç kale almamak belki etik değil, kadınları da kızdırabilir ama bu bakış açısı onları daha bir değerli yapıyor. Bize insan lazım değil elini sallasan insana değiyor zaten. Bize kalbimizi yerinden oynatacak, gözlerimizi fal taşı gibi açacak mahlûklar lazım.

Ahlaki değil biliyorum ama sevgili kadınlar size verilen bu rol çok değerli ve sizi ayrıcalıklı kılıyor. Gerçekçi olalım lütfen, kadınlık özellikleriniz olmasaydı kimse yüzünüze bakmazdı. Bu nedenle insan olmaya çalışmak yerine cazibenizi artırın.

Kadından evliya olmaz, hiç yakışmıyor. Evliya sakallı olmalı, kadınların sakalı yok ki. Ve biliyorsunuz sakalınız yoksa sözünüz dinlenmez. İnsan olmadığınız zaman affedersiniz hayvan ya da başka bir şey olmuyorsunuz; insanın değişik bir versiyonu. Evrenin şeytanları size insan olmanızı öğütlerler ama insanlığınızla hiç ilgilenmez, kadın yanınıza bakarlar; rolünüzün dışına çıkmayın derim!

İnsan olarak değeriniz 5 lira, kadın olarak 5000 lira, sizi nasıl istiyor alıyorlarsa öyle olun. İnsan olmanın artısı itibar ve kendini koruma. “Biz kadın olarak da insanız” diyebilirsiniz. Camiden çıkıp yatak odasına gidiliyor mu bilmiyorum. Bir tarafın (bir yönünüzün yani kadın yönünüz ya da insan yönünüz) önde olması gerekiyor.

“Kadın olduğum kadar da insanım insan olduğum kadar da kadın” Ama realite böyle değil, size verilen rol böyle değil; “uzaktan bir insan geliyor” denmiyor, “uzaktan bir kadın geliyor” deniyor. İnsan olarak görülmemekle kaybınız yok; çünkü insanlık hamasi bir kavram, yenmez içilmez. Ama siz öyle misiniz; değerinizi bilirseniz insanüstü bir değersiniz.

Kadınları kadın değil de insan olarak gören söylemler gerçeği yansıtmıyor; kimsenin sizi insan literatürüne soktuğu yok, şimdi gerçekçi olalım yatak faresi! Hiç alınmayın, belki değil kutsal dağın efendisi ama gönüllerin kraliçesi! Bence kadın “insan” literatürünün dışında düşünülmeli. Böyle daha doğal ve güzel üstelik yaratılış gayesine de uygun.

Günümüzde kadınlar kimlik bunalımı yaşıyor. Anne miyim, hizmetçi miyim, kadın mıyım; yoksa hepsi miyim? Sadece kadınsın, diğerleri görev ya! Siz ne olduğunuzu bilmiyor musunuz; tövbe hâşâ yeniden mi yaratalım? Erkekler sahtekâr. Ana diyor insan, koynuna alıyor kadın. Sen yatakta niye insan olmuyorsun. Anneyken kutsalsın, yatakta niye kutsal olmuyorsun? Nikâhlı, düğünlü; günah mı işliyorsun?

Kadın sen sadece Kerim Korkut’u okuyarak varlığının manasına varırsın; değilse erkeklerin elinde bir oyuncaksın!