Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '09

 
Kategori
Şiir
 

Kadın kadına sohbetler ve cevabını bilmek istemediğim sorular

Kadın kadına sohbetler ve cevabını bilmek istemediğim sorular
 

Nereye dönsem,
hayalin var bu ara.

Sorularım var, cevabı lazım değil:

Senin sevdiğin adam, nasıl biri?
...........................
Seni severken aynı adam gibi mi?
.............................

Saçların sarı mı,
kumral mı,
kızıl mı yoksa?
...............................

Kızıl olmasın der mi??
................................

Canım der mi seni okşarken?
..................................

Yüzünü ellerinin arasına alıp,
bir çocuğu öper gibi öper mi seni?
............................................

İyi ki varsın der mi?
.........................

Özel olduğunu farkettirir mi hala,
bunca yıl sonra bile?
..................................

Seni kızdırdığında,
üzüldüğünde,
yanına sokulup özür diler mi?
..............................

Onu bırakacağından deliler gibi korkar mı?
.............................

Geceleri sana dokunmak için romantik fırsatlar yaratır mı?
.................................

Sen, ne yaparsın?
.......................................

Aklına gelince,
günün her saatinde,
''seni özledim'' demek için arar mısın??
..................................

Dün gece harikaydın demek için,
bir sonraki geceyi mi beklersin??
.....................................

Hala çok mutlu musun?
..........................

Aklına,
onu bir gün kaybedebileceğin korkusu
can alıcı kuşlar gibi gelip yerleşiyor mu?
..................................

Ya başka bir kadını senden daha çok sevebileceğine hiç ihtimal verebiliyor musun??
.........................................

Ya,
senden başka birini ,
-aynı ilk zamanlarınızda nasıl tutkuyla seni sevdiyse -
sevebileceğini hayal edebiliyor musun?
..........................................

Yoksa,
aynı tutku ve aşk devam mı ediyor ilk günkü gibi?
...................................

Birbirinize ayırmayı ihmal ettiğiniz zamanların,
acısını çıkaramamak yüzünden midir huysuzluğunuz?
....................................

Yoksa,
yoksa, birgün gelip:
''Ne çok hırpalamışız geçen zamanla birbirimizi,
akan zaman gözlerimizi kör etmiş,
oysa ben seni ne de çok seviyorum,
unutmuşum,
az daha ıskalayacakmışım,

az daha,

neredeyse,

seni kaybedecekmişim.''
Der mi senin sevdiğin adam,
senin aşkın,
senin canın,
birtanen,
ilk göz ağrın ??
..............................................

''Sana itiraf edemeyeceğim bir suç işledim'',
der mi içinden?
Saçlarını şefkatle okşayarak.

İçini derin derin,
ohhhhhhhh be iyi ki seninleyim diyerek
çeker mi yanına koşturduğunda.

Huzuru ve yakınlığı yeniden yakalar mı?
...................................
Bilmek istiyorum.
Sadece soruyorum.

Cevapları öğrenmeden,
gündüz düşleri kuruyorum.

Geceleri değil, gündüzleri dolduruyorum.

Aklım,
sende.

Kadınsın,
kadınım,
nasıl olduysa oldu
aklım buralarda gezindi.
Keskin bir kılıç yarası gibi,
izi hiç silinmeyen cevapları kendim verdim.

Kendimi kanatmayı göze alır gibi oldum.

Aşkımı yolcu etmeye henüz gücüm olmadı.

Yaşımı, aklımı ve duygumu aynı hizada tutmayı başarmaya çalışıyorum.

Cevapsız sohbetin için, teşekkür ederim.

Mutlu ve huzurlu ol,
sağlıkla ve aşkla yaşa.....

Özlem Erkaplan

 
Toplam blog
: 66
: 576
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

1963 doğumluyum. İngilizce öğretmeliği yapıyorum. 20 yaşında bir oğlum var. İzmir' de yaşayan şan..