Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kadın kadını kıskanır arkadaş!

Kadın kadını kıskanır arkadaş!
 

terapimiz.com


Oh, şükürler olsun! Bir tezimin daha doğrulandığına şahit oldum ya, ölsem de gam yemem diyemeyeceğim gerçi, doğrulanmasını beklediğim daha nice tezlerim var!

Herkesin ama eğlence, ama merak duygularını tetikleyerek her geçen gün seyirci sayısını arttıran yarışma programı “Yemekteyiz” katılımcılarından ve kazananlardan yola çıkılarak bir şöyle bir gözlemde bulunulmuş: Kadınlar birbirlerini kıskandıkları için puan vermiyorlar, bu nedenle de genelde erkek yarışmacılardan biri kazanan oluyor diye…

Rahmetli Necati Cumalı’nın hangi kitabındaydı, geçmiş zaman anımsayamadım adını, hoş bir saptaması vardı bu konuda: Yolda giden güzel bir kadına en çok kadınlar bakar! Yani, erkekleri boş verin, ne kadar çok kadın size bakarsa, o kadar güzelsinizdir!

Ne kadar kadın sizinle uğraşıyorsa, o kadar verimlisinizdir de denilebilir!

Hanımlar, kızmaca, gücenmece yok! Kadın kadını kıskanıyor!

Erkekler ise kendi cinsleriyle yarışıyor!

Bu, üreme içgüdüsü gibi de olabilir, spermlerin yarışı doğalarında var olduğundan birbirlerine karşı tavırlarına da aynı şekilde yansıyordur, muhtemelen...

Bu durumu ilk kez kız arkadaşlarımdan daha çok erkek arkadaşlarımla konuşup, anlaşabildiğimin ayırtına vardığımda içgüdüsel olarak hissettim!

İlkokul beşinci sınıftaydım, sanırım, konuşulan konu sular gibi akıp gidiyordu oysa bir kız arkadaşla konuşurken ilgisiz bir yerde “Saçlarını neyle yıkıyorsun?” gibi bir soru ile lafın bölünüyordu!

Ortaokul sıralarında en canciğer kız arkadaşım ve kız kardeşim küsmüşlerdi bana bir sıcak İzmir yaz öğleninde, saçlarımıza papatya suyu sürüp de, kuruturken güneş altında balkonda…

Yalvar yakar neden küstüklerini öğrendiğimde, “Dostluk çubuğu getirdim size!” diyerek barışmıştık iki saat sonra gerçi ama küsme nedenleri pek ilginçti: Bütün erkekler senin peşinde!

Lise yıllarımda, kulakları çınlasın, bir Müjdem’imiz vardı, bir ekoldü! Biraz kiloluydu, muhtemelen buna takılmıştı, ama Müjdem grubun omurgasıydı, ne neşesine, ne de enerjisine ulaşmayı hayal bile etmek olmazdı! Bir markaydı! En azından bana göre…

Kocaman bir grup kızlı erkekli oturduğumuzda her zamanki kafede, Müjdem sürekli iğneleyip durmaya başlamıştı, eleştiriyi deli gibi seven ben bile donup donup kalmaktaydım ki, dayanamayıp Müjdem’ciğim, nedir problem dediğimde, ilk yanıtlar oldukça kadınsıydı: “Yok bir şey!” Eşeleyip, deşeledikçe “Çok güzelsin ve katlanamıyorum! Kıskanıyorum, var mı ötesi!” demişti…

Var tabii ki Müjdem, ona bakarsan, bak benim de boyum kısacık! Senin kadar esprili değilim, senin kadar da sevilmiyorumdur muhtemelen, kim bilir?

Kadınlara yüklenilen güzellik yakıştırmasının bir sonucu mudur, yarışmada yemekler bahane, biraz gözlemlediğinizde estetiksel kıskançlıkların, kıskandırmak adına salınmaların ve de çaktırmadan damara basmaların kör gözüm parmağına şeklinde olduğunu fark etmemek olanaksız!

Sahip oldukları evleri, eşlerini de kıskanıyorlar, vallahi!

Yarışmada denk geldiğim birkaç muhteşem kadın yarışmacı vardı, pozitif, güzel, becerikli… Gerek ekonomik, gerekse de kişilik olarak ortalamanın çok üstündelerdi ve en düşük puanları aldıklarını, evlerine konuk olan diğer yarışmacı hemcinslerinin bakışlarındaki hayret ve kıskançlığı gözlemlediğimi ayrıca belirtmeme de gerek yok sanırım!

Eğitimle de alakası yok, oğlumun doktoru bir vakitler demişti ki: İnanır mısın Gülgün’cüğüm, sempozyumlara falan gidiyoruz, eşli de olabiliyor, selülitli kadınlar, etrafında pervane kocalar!

Doğru tahmin, evlilik problemlerini konuşuyorduk biz aslında o arada!

Tüm bu kıskançlıkların altında karşılaştırma var, beklenti ile elde olan uyuşmadığında kıyaslamaya başlanılıyor…

Dişiler kıyaslanılanı hedef alırken, erkekler ne yaparsam alt ederim diye düşünüyorlar!

Yarışmadan yola çıkarsak, dişilerin kıskançlıklarıyla hedef küçültmeleri, erkeklerin işine yarıyor, sonuçta!

Genellersek, paylaşılamayan adam gibi hissetmelerine pek de kızmamak gerek!

Kadın kadını kıskanırken, adam kıskanıldığını sanıyor zira!...

Benden söylemesi…


Gülgün Karaoğlu
Ocak,27/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..