Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadın kısmı 40 yaşına geldiğinde...

Kadın kısmı 40 yaşına geldiğinde...
 


Daha önce yazacaktım ama keyfim yeni geldi. Biraz da yazılanları okuyayım, kafamda konu demlensin istedim. Malum mevzu güncel, mevzu derin.

Başımı koltuğa yasladım, müziğimi açtım, ışıkları kapadım, 40 yılımı geri sardım. Düşündüm hayatı. Notlar aldım kendimce.

40 yaşını hafiften geçmiş bir havva kızı olarak baktım hayatın aynasında kendime.

Neler mi gördüm?

Gençliğimi gördüm. Günahımla sevabımla sevdim herşeyimi.

Sonra...

Affettim kendimi.

40 yaşına geldiğinde önce kendini affediyor hatun kısmı. Kocaman bir külah dondurma ısmarlamak gibi iyi geliyormuş ruhuma :)

Bu yaşlarda, varsa çocuğun büyümüş, az çok kendini kurtarmış oluyor. Daha bir rahatlıyor için.

Kocan varsa o da az çok işlerini yoluna koymuş oluyor.

Evliliğine başka gözle bakıyorsun. Eşini, aileni düşünüyor varsa eğer hayal kırıklıklarının muhasebesini yapıyorsun. Kocanı seviyorsan, daha bir bağlanıyorsun ona bu yaşlarda. Severek, isteyerek eş olmaya devam ediyorsun.
Bitirmek istediğin birşeyler varsa bitirmenin vakti geldiğine karar veriyorsun. Üstelik vazifesini yapmış bir annenin, eşin iç huzuruyla kararını alıyorsun.

40 yaşındayken ''ana kraliçe'' oluyorsun artık. Ailende, çevrende senin sözün geçiyor, toplayıcı, karar alıcı oluyorsun. Dünyanın her yerinde bu böyle.

40 yaşındayken daha naif oluyorsun, hayatın keyfini çıkarmaya bakıyorsun. Kendinle ilgili hayallerinin tozunu almaya bile başlıyorsun ufaktan.

Hayatında yeni bir sayfa açmak istiyorsan 40 yaşına geldiğinde yapıyorsun bunu.

Yüzündeki kırışıklıklar ilk önce korkutuyor evet, ama sonra seviyorsun onları. Biliyorsun, çünkü 40 yaşındasın.

20'lik çıtır olmanın sadece fizik değil ruhen de 20'lik çıtır olmak demek olduğunu anlıyorsun. Şu anki halinin verdiği durmuş, oturmuşluğu bilerek isteyerek tercih ediyorsun. Üstelik bundan da keyif alıyorsun.

40 yaşındayken kendi kıymetini anlamaya başlıyorsun.

40 yaşındayken erkekleri de daha bir derin düşünüyorsun.

40 yaşındayken karşındaki adamın kariyerine, konumuna fazla takılmıyorsun. ''Amaan... Üç gün sonra emekli olur, biter bu şatafat!'' diyorsun.

''Adam mı değil mi?'' sorusunun cevabı daha bir önem taşıyor 40 yaşındayken. Duruşu, sana olan ilgisi, ne kadar yanında olduğu, etiketi ve cüzdanından daha fazla ilgini çekiyor artık.

40 yaşındayken hayata dair biriktirdiklerini paylaşacağın birini istiyorsun. Senden daha olgun olmasını bekliyorsun.

40 yaşındayken karşındaki adamla yarışmıyorsun.

40 yaşındayken susmasını biliyorsun yeri geldiğinde.

40 yaşındayken gitmek isteyenin önünde durmuyorsun artık.

40 yaşındayken sen de canın isterse kalıyorsun, canın istemezse çekip gidiyorsun. Dönüp arkana bakmaya lüzum görmediğin yaştasın çünkü.

40 yaşındayken zihninin en mahrem köşelerine sakladıklarını düşünmeye başlıyorsun. Kendini bir enstrüman olarak görüyor ve karşındaki adamdan dokunuşlarıyla seni ''çalmasını'' istiyorsun. Eğer ''akort'' etmeyi bile beceremeyen, ''tellerini'' kopartan bir hödükse daha kendini suçlamıyor, adamı beceriksiz kabul ediyorsun. Yol verip vermemek biraz da paşa gönlüne kalıyor bu yaşlardayken.

Adamın bir ''virtüöz'' olmasını da istemiyorsun tabii ki. Bir sanatçı nasıl o mertebeye gelene kadar çok çalışıp bir sürü müzik aletini ziyan ediyorsa umursamadan; adamın da kendi hazzı, övünmesi ve bencilliğine alet olmaktan hoşlanmıyorsun, hoyratlığı ruhunu acıtıyor zira. Kadınlar konusunda amatör bir müzisyen gibi olmasını, arada tıngırdattığı babadan kalma kemana ya da uduna nasıl gözü gibi bakıyorsa sana da öyle davranmasını bekliyorsun.

Unutmadan...

40 yaşındayken 25-30'luk biri varsa hayatında ondan istediğin ''aşk'' değil, gayet iyi farkındasın bunun.

40 yaşındayken kimseye eyvallahın olmuyor.

40 yaşındayken evet, ne yaparsan taammüden yapıyorsun.

40 yaşındayken kendi huzurun ve mutluluğun daha önemli oluyor.

40 yaşındayken aşk daha güzel oluyor.

40 yaşındayken hayat daha bir keyif veriyor.

40 yaşındayken hayat daha güzel oluyor.

40 yaşındayken herşey daha güzel oluyor :)
 
Toplam blog
: 403
: 1023
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..