Kadın özgürlüğü ve topuklu ayakkabı.

Kadınlara şiddet konusunun temelinde " kadın özgürlüğünün " engellenmesi yatıyor.

Zaten bu başli başina bir tartışma konusu. 

Asıl benim tartışmak istediğim konu : "TOPUKLU KADIN AYAKKABILARI "

Hem dünya, hem de ülkemiz kadınları topuklu ayakkabı giymeye bayılıyorlar. Bayılıyorlar, ama yürümek için büyük gayret sarfediyorlar. Bilekleri inciniyor, topukları kırılıyor, kayıyor vs. vs.

Kusura bakmasınlar, özellikle podyumlarda,  güya yürüme üstadı mankenler bile, yürürken sanki yürümeye yeni başlamış  BEBEKLERE benziyorlar. Sakın yanlış anlamayan. Güzellik açısından değil. Yalpalamak açısından. Ha düştü ha düşecekler.

Geçenlerde bir AVM'de yürüyen bir genç kızın topuk gürültüsü belki AVM oto parkından duyulacak gibiydi. Zemin granit. Etrafta büyük mağazaların cam vitrinleri. Bir düşse genç kızımız, vitrin mankenleriyle kucaklaşacak. Zar zor yürüdüğü belli.

Neden bu çile sayın bayanlar.

Kadınların ayakları en son dikkat çeken noktalarıdır. 

Yüz, vücut ve bacaklar güzelse ne topukluya gerek var, ne apartman tipi ayakkabıya. Düz ayakkabı Angelina Joli'nin neyine halel getirir.

Kadınlar biraz da kendi ÖZGÜRLÜKLERİNİ kısıtlıyorlar  galiba.

Haksız mıyım ?