Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadın ruhundan anlamak

Kadın ruhundan anlamak
 

Kadının böylesine mutlu olduğu gün, sen de kefeni yırttın! Hadi hayırlı olsun!


Hani ben durup durup kadınları yazıyorum ya... Aslında okuduğun onca yazı, onları çok iyi bildiğim, tanıdığım için değil; sadece ve sadece kadınları tanımak ve anlamak için yazıldı...

Haaa! " Kadın kadındır! Erkek erkek! " deyip sıyrılıverirsen işin içinden; o hayat sana kolay aslanım! O kafayla buralarda harcanma istersen! Sana benden izin!... Roma'ya, Paris'e, hatta istersen, Atina'ya da gidebilirsin! Çünkü Yaşam, bazen tembelleri de sevebilir!

Ve fakat sen, kadınları anlamamışsan, eğer onları tanımadıysan, bunun için en azından çaba da sarfetmediysen; nereye gidersen git, bir yanın hep eksik kalacak. Unutma!

Allah'ın insan yaşamını başlatma onuru verdiği bir bedeni, annelik denen açıklanamaz şefkati ancak ve sadece kadınlara  kafa yorarak anlayabilirsin; içi boş, bin yıllık beylik cümleler kurarak değil!...

Bir kadını anlamak, ananı, bacını, karını, iş arkadaşını, bazen rakibini, bazen de can düşmanını tanımaktır; kadın deyip geçme sakın. Sonra çok üzülürsün.

Seni 9 ay karnında taşıyan da, azgın boğalar gibi sabahlara kadar sevişmek istediğinde, " Abi koş! Yardım et! " feryadına canını vereceğin de kadın; unutma; olur mu?

Hem kadın ruhundan anlamak dediğim, atla deve değil ki! Bak istersen minicik bir özet yapabilirim sana hemen şuracıkta:

Ne anlatırsa anlatsın, dinle kadınını... Her fırsatta dokun ve okşa saçlarını... Sen söylemekten sıkılmış ve de bıkmış olsan da: " Seni seviyorum." demekten vazgeçme. Çünkü milyon kere söylesen de, bir daha söylemeni isteyecek senden; sevdiğin kadın; o malum cümleyi... Madem bu kadar istiyor, hiç olmazsa aklına geldikçe: " Seni seviyorum." de. N'oolur? Dilin mi aşınır kerata!

Eve gelirken, sıradan bir görevmiş gibi değil, onu mutlu etmek için aldığın çiçekleri koy kucağına... Sonra da sımsıkı sarıl kadınına ve her gün aynı soruyu sor; başka bir şey istemez senden; korkma! Tek söyleyeceğin: " Günün nasıl geçti canım? " Hatırla!

Yürüyüş yapmayı seviyorsa, tak koluna, götür sahile... Yemek yapmaksa zevki, emeğini takdir et, çok uğraştığı yemekleri özellikle öv; olur mu? Çocukların bakımı için yardım mı istiyor senden? Elinden hiçbir şey gelmiyorsa, git, en azından yanına otur. O evlatlarıyla uğraşırken bilsin ki, sevdiği adam da onunla. Bilsin ki, hayatta asla yalnız değil...

Seninle sevişmek istemediğinde ona anlayış göster diyemiycem malesef! Çünkü kadınım sevişmek istemeyince, ben de sakin, ben de huzurlu kalamıyorum! Ne yapalım! Biz erkeklerin yaradılışı böyleymiş! Ben de benden çok bilen birine sormuştum da!

Kadın ruhundan anlamak istiyorsan, kendini onun yerine koymalı, en azından bunu denemelisin. " Ama ben erkeğim! Kendimi nasıl karımın yerine koyabilirim? " diye su koyverme hemen! Sen, ne dediğimi gayet iyi anladın! Çakallığın lüzumu yok şimdi; güzel kardeşim! Unutma ki, ben de senin gibi erkeğim!

Evet, ben de çok iyi biliyorum ki, psikolojik, fizyolojik, sosyolojik, bireysel, cinsel davranışlarımız, beklentilerimiz; taaaa ezelden getirdiğimiz yaradılışımız, olayları, insanları, yaşamın ayrıntılarını algılama ve anlamlandırmalarımız bunca değişiklik ve karmaşıklıklarla doluyken;  kadınları anlamak; elbette çok da kolay bir iş değil. Haklısın, katılıyorum sana bu konuda.

Ancak, yalnız kalmak istemiyorsan, mutlu, huzurlu, doyumlu bir yaşamı hedefliyorsan; aynı yastığa baş koyduğun insanı tanımadan, anlamadan asla hedeflediğin o yaşama ulaşamazsın. Benden söylemesi...

Kadın ruhundan anlamıyorsan eğer, emin ol ki, sen de hiçbir zaman anlaşılmayacaksın.

Evet, kadınlar, ayrıntılara hastalık derecesinde meraklı... Evet, senin gülüp geçtiğin bir şeye onlar, aylarca takılıyor belki... Ondan her özür dilediğinde, 10 yıl önceki suçların da geliyor olsa da gündeme! N'apalım! Kadınların yaradılışı da böyle! Pireyi deve yapmak, genetik kodlarına işlenmiş onların!... Çabuk endişelenmek, paniklemek, ani duygusal iniş, çıkışlar, bazen de hezeyanlar, gözyaşlarıyla ruhlarının bunca içli dışlı oluşu; tamamen yaradılışlarının sonucu...

Hüznü, sevinci, öfkeyi zaman zaman çok abartmaları, biz erkeklerin ömrünü kısaltacak kadar çok ve uzun konuşmaları!, dedikodu  yapmayı neredeyse sanat! bazen de ekmekle su kadar yaşamsal saymaları da yaradılışları gereğidir herhalde! Hoş, biz erkelerin dedikocu olanları da, kadınlardan bin beterdir ya! Onu da başka bir zaman anlatırım inşallah.

Kadın ruhundan anlamak, kolaylaştırır bütün işlerini... Elbette daha doyumlu, daha kaliteli hale getirir yaşam yolculuğunu... Kadın ruhundan anlamak, kadının tarafından çok daha az yorulacağını garanti eder sana üstelik! Sırf ruhundaki yorgunluğu azaltmak için bile olsa, kadınını anlamayı dene istersen. Ya da bildiğin yolda yürü ve razı ol emi kaderine!

Kafanı çok da yormak istemiyorsan, ne derse, salla kafayı gitsin anasını satayım! Öyle de olsa, böyle de olsa, kadının dediği olacak nasıl olsa!

İster anla kadın ruhundan, ister anlama! ( Nasıl? En çok da son söylediğim hoşuna gitti; değil mi? Seni gibi köftehor seniiii! Ben bilmem mi malımın huyunu! )

Kadınları anlatırken, kafam öylesine karışıyor ve yoruluyor ki bazen! Lafın sonunu çok da iyi getiremiyorum bu yüzden!

Kadın bu, kadın! Hangi adamın aklını başında bırakmış ki? Kadın yeryüzüne indiği günden beri şeytanla rekabet edermiş! Ben söyleyenlerin yalancısıyım! Aman diyim, kadınlar bana sakın haaa  kızmasın!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır. 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..