Kadın Sığınma evlerine gelince paralar mı tükendi

Kadınların haklarına pek de düşkün görünen bazı belediyeler nedense iş Kadın Sığınma Evlerine gelince yan çizmeye başlamışlar. Hassas olunan konu anlaşılan sadece parti tabanını mutlu etmekle sınırlı. Acaba bu konuda kendilerine ülkemizdeki hangi kurumları ya da olayları örnek almaktalar, bileniniz var mı? Meclisimizde evlilik yaşının 14' e indiren bir kanun tasarısı üzerinde durulduğu dedikodu mu acaba? Ya İnternet' teki gazetelerin sitelerinde verdiği haberler? İnsanların içinde yerlerde sürüklenerek kaçırılan kadınlar, tecavüz suçları için bin dereden getirilen sular, hiç bir zaman çözülmesi için samimi emek harcanmayan TÖRE CİNAYETLERİ, üstelik özgürlük adı altında ne yazık ki ciddi İnternet sayfalarında kullanılan fotoğraflar ....Şimdi de bir yenisi eklenmiş olacak kadın hakları ihlallerine: Kadın Sığınma Evlerini YOK SAYMAK.

Kadınları şiddete eli ile teslim etmekten ne farkı var, bu kapatmaların. Şiddetten kaçan kadın sığındığı yerden sokağa atılınca, çaresizlikten kötü durumlara düşünce mi rahatlayacak belediyeler vallahi anlayamadım. Bu arada çocuklar da YOK sayılıyor. O sığınma evlerinde annenin yanında kalan çocuklar da sokaklara atılmış olmayacak mı?

Yoksa Kadın Sığınma Evlerini de özelleştirmeyi filan mı düşünüyorlar acaba? Olanakları ve gücü olan kadınlar zaten başının çaresine bakabiliyor. Önemli olan bir sığınacak çatı bulamayan insanlara yapılacak olan bir sosyal hizmet olmasıdır Kadın sığınma evlerinin.

Mor Çatı Kadın Sığınma Evinin kapatılmasını istemeyen kadınlarımız verdiğim linki tıklayıp imza kampanyasına katılmalılar.

http://www.morcati.org.tr/Siginak_imzakampanyasi.php

İsterseniz kadına yönelik şiddet türlerine de bir göz atalım. "DUYGUSAL ŞİDDET; TECRİT ETMEK, AŞAĞILAMAK, SUÇLAMAK, İNKAR ETMEK, ÇOCUKLARI KULLANMAK, ERKEKLİĞİNİ KULLANMAK, EKONOMİK ŞİDDET, ZORLAMAK, GÖZDAĞI VERMEK" *AYNI WEB SAYFASINDA ÇİZİLMİŞ OLAN şiddet tekerinden OKUDUĞUMUZ SADECE BAŞLIKLAR.

BU TÜR ŞİDDET TANIMINA GİREN YAŞANTILARDAN KADINLARI BİR NEBZE OLSUN ÇATISI ALTINA ALARAK KORUYACAK OLAN BU KURUM NE YAZIK Kİ kAPATILACAKMIŞ. Her şeye para bulan bahçeleri parkları allahın dağındaki çevre yollarını, çiçekler ekerek bir sürü para harcayan belediyeler iş kadın sığınma evlerine gelince para mı veremeyecekler?

Tüm bu kampanyalar sonucu MOR ÇATI Kadın Sığınma Evini Açık Tutmayı başarabilirsek, lütfen hanımlar, sevgili kadınlarımız lütfen "Kapatılamadı" diye gidip de teşekkür etmeyelim. Biz kadınların en doğal hakkı olan şeyi ellerimizin arasından çekip almaya çalıştıklarını da hep hatırlayalım.

Aşağıdaki satırlar MOR Çatı web sayfasından alınmıştır:

"Mor Çatı'nın sığınağına 31 Aralık 2008'den sonra Beyoğlu Kaymakamlığı parasal destek vermeyeceğini bildirdi. Bu çalışma Beyoğlu Kaymakamlığı'nın Dünya Bankası'ndan koşullu olarak fon sağlaması üzerine Eylül 2005 de başlamıştı.

Projenin sona ermesinin ardından sığınağa yapılan maddi desteğin önce azaltılması, sonra da kesilmesi devletin sığınaklarla ilgili politik bir irade ortaya koymak istemediğinin açık bir göstergesidir. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele projeciliğe indirgenmiştir. Belediyeler Yasası, nüfusu 50 bini geçen belediyelere sığınak açma yükümlülüğü getirmekte, Başbakanlığın 2007/16 sayılı genelgesi ise bu konuda özel idarelere de sorumluluk yüklemektedir. Ancak çok az sayıda belediye, yasanın ilgili hükmünü yerine getirmiş, genelgenin uygulanmasını sağlayacak maddi kaynaklar ve bütçe ise ayrılmamıştır. Erkek şiddetine karşı mücadele edebilmek, kadın-erkek eşitsizliğini, erkek egemenliğini güçlendiren mekanizmalara karşı da mücadeleyi gerektirir. Sosyal devlet yaklaşımı çerçevesinde kadınların şiddetten uzak bir yaşam sürdürebilmeleri için desteklenebilmelerini gerektirir.

Bizler kadın örgütleri olarak devletin şiddete karşı mücadeleyi bu bütünlük içinde ele almadığı, Mor Çatı'nın sığınağına ilişkin tutumun da sığınaklar konusunda kadın hareketinin yıllardır sürdürdüğü mücadele ile elde ettiği kazanımlara karşı bir tutum olduğu görüşündeyiz.

Mor Çatı tarafından yürütülmekte olan sığınak kalan kadınlar üzerinde yeni iktidar mekanizmaları yaratmaması, kadın dayanışması temelinde sürdürülmesi, çocukları göz ardı etmemesi, onlara yönelik özel bir çalışma yürütülmesi, öncelikle kadın ve çocukların şiddetsiz yaşam alternatifleri oluşturabilmesini hedeflemesi açısından uluslar arası standartlara uygun bir model oluşturmaktadır. Bu anlamıyla bu çalışma göstermelik açılan, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin bir aracı olarak öngörülmeyen birçok olumsuz örneğin de eleştirisi anlamına geliyordu. Bu çalışmanın sona erdirilmesi sığınakların içinin boşaltılması, kadın örgütlerinin bu konudaki hassasiyetinin, varlığının, politikalarının tasfiyesi edilmesi, kadın hareketnin mücadelesinin, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin öznesi olarak görülmemesi anlamına gelmektedir.

Biz kadın örgütleri,

1) Mor Çatı tarafından yürütülen sığınak çalışmasının gerçekçi bir bütçe, daha uygun fiziksel koşullar sağlanarak kurumsallaşmasını, hazırlanan protokolün imzalanmasını,

2) Sığınakların, kadın ve çocukların şiddetsiz yaşam alternatifleri oluşturabilmek için güçlendikleri, desteklendikleri, feminist analizlerden yararlanılarak düzenlenmiş birimler olarak görülmesini, uluslararası standartlara uygun yürütülmelerini,

3) Sığınakların açılması ve yürütülmesi için bütçe ayrılmasını, kadın örgütleri tarafından yürütülen sığınakların desteklenmesini, tüm sığınakların kadın örgütlerinin denetimine açık olmasını,

4) Kadına yönelik şiddete karşı mücadele konusunda devletin ilgili tüm birimlerinin harekete geçmesini, Başbakanlığın 2006/17 sayılı genelgesinin kağıt üzerinde kalmamasını, gerçekçi kaynaklar yaratılarak, toplumsal cinsiyet temelli bütçelendirme yapılarak yaşama geçirilmesini, Meclis'te kadın-erkek eşitliği komisyonunun kurulmasını, şiddeti doğuran kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizlikleri giderecek adımların atılmasını talep ediyoruz. "


http://www.morcati.org.tr/images/siddet_tekeri.jpg


http://www.morcati.org.tr/Siginak_imzakampanyasi.php