Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '09

 
Kategori
Mizah
 

Kadın ve arkadaşı

Kadın ve arkadaşı
 

MUAYENEHANE



Kadının birinin, kendi gibi güzel, kendi gibi havalı, kendi gibi, şeker ve zeki bir arkadaşı varmış.

Bu kadınla arkadaşı gençliklerinden beri birbirlerini tanırlar ve çok severlermiş.

Ortak özellikleri, sadece güzellikleri, havaları ve zekaları değilmiş.

Kendilerine ayıracak zamanları çokça yaratmalarıyla da bilinirlermiş.

Her sabah, kargalar kahvaltısını etmeden kalkıp,
evlerinden çok uzakta okan okullarına
öğrenci servisiyle giderlermiş.

Özellikle Pazartesi sabahları, herkesin malumu en zoru olurmuş onlar için.
Sabahın köründe kalkıp, giyinip, mümkünse takıp takıştırıp, kahvaltı bile etmeden okul servisine yetişirlermiş.

Okul servisi önce birinin evinin önünden geçer onu alır, diğerinin Bostanlı'daki evine yakın
baş duraktan da ötekini alırmış.
Servise daha kimseler binmemiş olduğundan, birbirleriyle selamlaşır,
şapur şupur öpüşür, yanyana uyuklayarak okula kadar giderlermiş.

Okuldaki bayrak törenine katıldıktan sonra, canları derse girmek istemezmiş.

Kahvaltı etmek ve keyif çatmak için, herkesin yaptığı gibi okulun karşısındaki Göksu Öğrenci Kahvesine gitmek yerine,
iki kız, gerisingeri otobüs durağına gidip, gelen ilk otobüsle çoğunlukla Bostanlı'da oturan Gülgün'ün evine giderlermiş.

Evin annesi Gülhan teyze bu okulu ekişlerden haberdar olduğu için, hiç sıkılmaz, kızları üzmez,
hatta evi sabahtan onlara terkeder diğer küçük kızının evine gidermiş.

Özlem ve Gülgün, sabah kahvaltılarını keyifle ederler,
kızarmış ekmeklerine reçel bal sürüp, mis gibi demli çaylarını içerler,
kaçamak sigaralarını keyifle itüttürürler,
ve sohbetin de, ayakları uzatıp kanepelere uzanmaların da,
okuldaki oğlanlarla ilgili muzur ve komik anlarını anlatmanın da
keyfini çıkarırlarmış.

Fallar bakılırmış iskambil kağıtlarıyla, her biri bir oğlana ithafen:))
Seviyor sevmiyorlar tutulurmuş....

Komik hayaller de kurulurmuş bazen:
Okul servisinin geçtiği yoldaki Gürçeşme yokuşunda, her sabah mahmur gözlerle geçerken gördükleri bir dükkan varmış.

Dükkanın vitrininde dansöz kıyafetleri görürlermiş.
Dansöz elbiseleri dikilen bir yermiş orası.
O dansöz kıyafetlerinden birer tane de kendilerine diktirtip,
müstakbel kocalarıyla evlenince,
her akşam, şıngır mıngır göbek attıklarını hayal eder,
acaba bu şekilde ideal birer zevce olabilme mertebesine erişirmiyiz diye gülmekten yerlere yatarlarmış.

Göbek atma denemeleri yaparlarmış ve düşe kalka,
güle söyleşe akşamüstünü ederlermiş....

Kızlardan Özlem, Gülgün'den iki yıl önce evlenmiş.
Bir yıl sonra bebeği olmuş.
Bir gün yine bir araya geldiklerinde, hamileliğinin ilk aylarında doktoruyla yaptığı bir görüşmeyi anlatmış arkadaşına:

Daha önce kendisinin iki üç kere yalnız gittiği doktora, bu kez eşiyle birlikte randevu alıp
birlikte gitmişler.

Rutin kontrollerde hep olduğu gibi, önce doktorun görüşme odasına girmişler.

Odadaki görüşme bitince, doktor bey:
_ Özlem hanım .......alalım şimdide dediğini duyar gibi olmuş Özlem.

_ Doktor bey burada mı, yan odaya geçmeyecek miyiz diye cevap vermiş.

Bir yandan da, eşinin surat ifadesini kontrol etmiş. Anlamsız sayılabilecek bir ifadeyle bakıyormuş
adamcağız.

_Evet, demiş doktor.

_Buyrun kilonuzu alalım.

_Haa, ben de şey sanmıştım, pardon doktor bey.
Hani muayene odasına geçince,
kontrol için hep iç çamaşırımı çıkarttıyorum ya.
Hay allah, ben de bunu hemşire hanım söylerdi, ne oldu da bu odada siz istediniz kilotumu almayı!!!
demiş.
Kocasının, ''salak şey!!'' der gibi sinir sinir gülmesini
ve doktorun, sonrasında yaptığı açıklamayı da Gülgün'e anlatırken gülmekten yine kırılmışlar:
-Özlem hanım, artık muayenelerinizi üstten yapacağız zaten. Yan odaya geçin ve sadece bluzunuzu
üste doğru açın yeter.......

Kendi gaflarına ve hayatın komedi benzeri oyunlarına gülmekle
ve birbirlerinin hayatlarının içinde hep varolmakla mutlu olan bu iki kadının maceraları bitmez....

Devam edecek.

Özlem Erkaplan

 
Toplam blog
: 66
: 576
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

1963 doğumluyum. İngilizce öğretmeliği yapıyorum. 20 yaşında bir oğlum var. İzmir' de yaşayan şan..