Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '11

 
Kategori
Güncel
 

Kadın ve demokrasi

Kadın ve demokrasi
 

kadınlar için daha fazla demokrasi


Demokrasiyi en çok kadınlar istemelidir. Toplumumuzda kadınlar insan olma mücadelesi verirlerken ve cinsiyet ayrımcılığından kurtulmak isterlerken çareyi tam demokraside aramak zorundalar. Bu da kadınların daha fazla temsili ve haklarının farkında olmalarına bağlı. 

Değişen dünyaya ayak uyduran kadınlar demokrasiyi her zamankinden daha fazla hak ediyorlar. Eşitlikçi bir düzende çağın gereksinimlerini daha kolay hayatlarına geçirebilen kadın, erkek egemen toplumda kendine daha kolay yer edinebilecektir. 

Demokrasiden ne anladığımız çok önemli. Kullana kullana içi boşaltılmış bu sözcük aslında hayatımızda çok önemli bir yere sahip. 

Anti-demokrat toplumlarda kadın haklarından bahseden olmaz. Bir kenara atılan kadın, iş hayatından çekilir, evlere kapatılır ya da evlerde ikinci sınıf muamelesi görür, eğitimden yoksun bırakılır, bireysel hakları elinden alınır. Çalışıyorsa da, erkeklerle eşit iş ve eşit ücret şartları olmaksızın veya yönetici pozisyonuna getirilmeksizin emeği sömürülür. 

Toplumumuzda veya erkek egemen toplumlarda anne-oğul ilişkileri açısından ele alınırsa, erkek çocuğunu sürekli şımartan ve pohpohlayan, her istediğini veren ve onu bir ilah gibi yetiştiren, kız çocuklarından farklı olduğunu hissettiren de annedir. Ve böyle bir annenin oğlu kadınlarla neden eşit hissetsin ki kendini? Neden kadına saygı göstersin? 

Onun için demokrasiyi en çok kadınlar istemelidir. Toplumumuzda kadınlar hızla ötekileştiriliyor ve etkisizleştiriliyorlar. Müslüman toplumlarda kadınlar evlere hapsedilmeyi, sadece eş ve anne formunda kalmalarını, özgürlüklerinin ellerinden alınmalarını kabullenmemelidirler artık. Kadın değişen dünyada yerini almalıdır. 

Çünkü kadınlar, erkeklerden daha kolay değişebiliyor, kendini geliştirebiliyor, yenilikçi düşünebiliyorlar. Dünyaya geniş perspektiften bakma becerileri ve organizasyon yetenekleri, onlara bu formu kazandırıyor. Annelik içgüdüleri sorunlara çözüm bulmayı sağlıyor, sertliklerden kaçıyor ve özverili bir hayat kazandırıyor. 

Türkiye’deki kadın sorunları cinsiyetçi sistemle alakalı olarak güçlüden yana bir tavır sergiliyor. Her gün yaşanan onca cinayet, tecavüz, şiddet, vitrin süsü olmaları ve farklı ayrımcılıklar kadını eziyor. Bu tavırlar her an her yerde yaşanıyor. Bu, yıllardır çözülemeyen bir sorun ve bunun giderilmesi için ve bize daha fazla söz hakkı tanınması için daha çok demokrasiye ihtiyacımız var. 

Günümüzde var olan etkisizleştirme kadını gittikçe değersizleştirir ve gerileyen kadınlar toplumu da geriye götürür. Toplumdan dışlanan kadının çağdaşlaşmaya katkısı da olmaz. Toplumsal alanda söz sahibi olmak isteyen kadınlar demokrasiyi de ileri taşıyacaklardır. 

Kadınlar demokrasilerde duracağı yeri çok iyi bilmek zorundalar. Ne erkeğin yedeği olmalı, ne de kendini klasik feminist anlayışı içine hapsetmemeli. 

Kadınların yaşadığı sorunların farkında olan, eşit vatandaşlık zemininde, eşit hak ve hürriyetleri kapsayan, demokratik, laik ve sivil bir anayasa beklentim var. Demokrasilerde çareler tükenmez. 

 

Şükran Demirtaş 

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..