Kadın ve moda

Kadın ve moda ilişkisi, insanlığın yeryüzüne çıkışıyla başlar. İlk insan, doğa koşullarından korunmak için örtünmeyi akıl ettiğinde, kadınlar da ilk moda icatlarını yapmaya başlamıştı. Tabi ki, bugünkü gibi değil, üzerlerine geçirdikleri örtülere bir yırtık, bir kıvrım, şekilli bir yama ekliyerek belki...

Kadının eskiyen bir kıyafetini yenisiyle değiştirirken üzerinde yaptığı her yenilik, her değişiklik, modanın da başlangıcı oluyordu... En yüksek yaşam motivasyonu; güzel görünmek, dikkat çekmek olan kadın; ilk denemelerinde bunu ancak ağaç yapraklarıyla becerebilmişti... Zavallı mağra adamı, bin yıllar sonra modanın bunca değişeceğini nereden bilecekti ki! Gördüğü her farklı yaprak modelinde, daha iştahlı sevişmişti kadınıyla...

Giyinirken, yararlı ve gereklinin yerine farklı olanı tercih eden kadın; bu yönde yaptığı her seçimle, modanın canına can katmıştır. Koca bir sektör, bütün bir moda dünyası, varlığını kadındaki bu, " farklı olmak, farklı görünmek " ihtiyacına borçludur.

Yeryüzüne indirilmiş ilk atalarından beri ısınmak ve korunmaktan çok, kişisel tarzını yaratmaya, kendi farkını anlatmaya odaklanmış kadın; klasik dönemlerde ağırbaşlı, abartılı bir şıklığı; göz kamaştıran bir salon hanfendiliğini tercih ederken; yıllar geçtikçe, daha rahat, daha seksi kıyafetleri tercih etmiştir. Kadının günümüzde bu kadar güçlü bir seks sembolü olarak algılanması, biraz da bu yüzdendir.

Dekoltesi giderek artan kadın, daha fazla cinsellik çağrıştırmıştır erkeklere. Kadınlar, " Amacımız cinsel vurgu yapmak değil." dese de; sonuç bu olmuştur. Ne dediğin değil, nasıl anlaşıldığın önemli...

Sanılanın aksine, moda, sadece elitlere özel, toplumun çok sınırlı bir kesimini ilgilendiren bir olgu değil, yeni ve yaygın olana uyma dürtüsünü dünyaya gözünü açtığı andan beri benliğinde taşıyan kadınların; binlerce yıllık evransel bir gerçeğidir. Bunu inkar etmek, eşyanın tabiatına aykırı.

Bunlar, " kadın ve moda " ilişkisinin bana düşündürdükleri... Gerçeği bir de konunun gerçek muhattaplarından, kadınlardan dinlemek lazım... Belki de gerçek, benim anlattıklarımdan çok daha farklıdır. Kim bilir.

İşin içine kadın girince, her konu bambaşka bir hal alır. Söz konusu olan modaysa, son sözü hanımlara bırakmak gerekir. Akıl bunu emreder.

Kadın, doğa kadar modanın da anasıdır çünkü.

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.