Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Kadın ve Şiir

Kadın ve Şiir
 

Hangi sözcükler birbirine bu kadar yakışır? Kadını şiir gibi görmeyenlerin, şiirden ne anladıklarını merak ederim hep. Kadın her dizesi farklı anlamlar taşıyan uzun bir şiirdir bence. Tamamını okuyabilmek, onu tanıyabilmek için o anlamları iyi değerlendirmek gerekir. Yaşanan ayrılıkların dibinde yatan ruhsal çözümsüzlükler bu anlamların bir türlü anlaşılamamasından kaynaklanır çoğu kez. Çünkü kadın da şiir gibi anlaşılmak, anlamlandırılmak ister.

Dünya üzerinde kaç şiir yazılmışsa kadına dair, o kadar farklı kadın vardır. Her şair kendi kadınını yazmıştır şiir diye. Ve kadın şiir olup ölümsüzleşirken, şiir kadın olup güzelleşmiştir.

Şiir ve kadın denildiğinde ilk akla gelen elbette Attila İlhan'dır. O'nun yağmur giysili kadınları gerçek değil birer umutturlar:

"Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir / Azıcık okşasam sanki çocuktular / Bıraksam korkudan gözleri sislenir/ Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle sevmek görülmemiştir. (...) (1)

Orhan Veli'nin İstanbul'a, denize ve kadına tutkusu bilinir. Bilinir de en çok hangisine tutkundur o bilinmez ! Siz bakmayın onun, "El konuşur sevişirmiş bana ne?" dediğine. Kadının yeri onun şiirinde de gönlünde de bambaşkadır. Bu yüzden de arkasından" Dedikodu" hiç eksik olmaz. Ama o, "Geç bunları anam babam, geç" diyerek duymamazlıktan gelir:

"Kim söylemiş beni / Süheyla'ya vurulmuşum diye? / Kim görmüş ama kim / Eleni'yi öptüğümü / Yüksekkaldırımda güpegündüz? / Melahat'i almışım da sonra / Alemdar'a gitmişim öyle mi? (...) Ya o Mualla'yı sandala atıp / Ruhumda Hicranın'ı söyletme hikayesi?"

Aslında bunları inkar etse de vesikalı yarinin yerini kimse tutamaz:

"Alnımdaki bıcak yarası / Senin yüzünden. / Tabakam senin yadigarın / 'İki elin kanda olsa gel' diyor / Telgrafın / Nasıl unuturum seni ben / Vesikalı yarim."(2)

Cemal Süreya için kadın baştan sona aşktır. "Her saç telinin içinde ayrı bir kalp çarpar."

"Sen yüzüne sürgün olduğum kadın / Kardeşim olan gözlerini unutamadım / Çocuğum olan alnını, sevgilim olan ağzını / Dostum olan ellerini unutamadım. / Karım olan karnını, önlerini / Orospum olan yanlarını ve arkalarını / İşte bütün bunlarını, bunlarını, bunlarını / Nasıl unuturum, hiç unutamadım." (...) (3)

İnsanın sevdikleri en çok mapushanede düşer aklına.

"Yokluğun cehennemin öteki adıdır / Üşüyorum, kapama gözlerini" derken Ahmed Arif, sevdiği kadının Hasretinden Prangalar Eskit(tim)miştir.

Görüş günlerinde beklenen sevgili geldiğinde baharı da yanında getirir sanki.

"Hoş geldin,kadınım benim, hoş geldin / Ayağını bastın odama / Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi./ Güldün / Güller açtı penceremin demirlerinde / Ağladın / Avuçlarıma döküldü inciler /Gönlüm gibi zengin / Hürriyet gibi aydınlık oldu odam. / Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin." (4)

Karanlık ve yıldızlı, mutsuz ve gamlı, aç ve nazlıdır Dağlarca'nın Madımak Toplayan Kadınlar'ı. Tanpınar'da ise akşamlar kadar büyülü ve sıcaktırlar.

Bazen, pembe dudaklı, beyaz elli, Türkiye gibi aydınlık ve güzeldirler.(5) Bazen, saçları kadifeli ipek bir kadına dönüşürler.(6)

Kimi "Gidiyorum bir kadın bacağının peşinden" (7) diyerek yollara düşer, kimi Telefon' da anlatır nesi var.nesi yoksa :

"Gözlerin var ya çekik kara / Önce gözlerindi en güzel ışık / Beyaz dişlerindi, bacakların omuzun / Damalı örtüde bir kase çorba gibi / Buğulu bir lezzetti karıkocalık." (8)

Şiirin içindeki kadın bitmez. Ama biz Ümit Yaşar'la bitirelim isterseniz, hem de en güzel aşk şiirlerinin şairinden kadınlar için yazılmış en güzel şiirle. Elbette hepimiz biliyoruz, ama ben bilmeyenler için yazmak istiyorum:

" Ben güzel gözlü kadınları severim / Bir de küçük ayaklıları, uzun boyunluları / Hem nasıl severim, öyle severim işte./ Terler avuçları kesilir solukları"

"Ben mahsun kadınları severim / Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe / Hem nasıl severim, öyle severim işte / Bilemezsiniz, ne güzeldir öpüştükçe"

"Ben akıllı kadınları severim / Düşünen, az konuşan, çok bilen / Her yerde, her zaman nazı çekilen"

"Hem nasıl severim, öyle severim işte / İçimde büyük sonsuz ateşler yanmalı / Ölümüm bile o kadın yüzünden olmalı"

1- Böyle Bir Sevmek

2-Tahattur

3-Ülke

4-Nazım Hikmet / Hoş Geldin

5-Cahit Külebi / Hikaye

6-Refik Durbaş /Majüskül Bir Kadın Yüzüne

7-Necip Fazıl Kısakürek / Kadın Bacakları

8-Oktay Rıfat

"Her ölüm erken ölümdür." Sn. Mustafa Mumcu'nun tüm sevenlerinin ve dostlarının başı sağ olsun.

 
Toplam blog
: 235
: 2079
Kayıt tarihi
: 26.09.07
 
 

Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..