Kadın yerine konulmak istiyoruz

Ne mutluyuz ki bu ülkenin kadınları olarak, televizyonun öğlen kuşağı tamamı ile bize ayrılmış vaziyette. Bu ne demektir biraz ondan bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi televizyon günümüzün önemli bir kitle iletişim araçlarından biridir. Buraya kadar her şey normal gibi gözüküyor. Kadınlarımızın her birinin kendi dünyalarından birer kesite rastlayabileceği düşünülerek mi bu programlar baş tacı edilmiş durumda diye, bir yandan da kendinize sormanızı istiyorum.

Ve cevap aslında çok açık: Biz kadınlar birbirimize bile yalan söylüyoruz. Bu duruma öyle alışmışız ki tepkimiz yok olmuş. Sizce hayatımız yemek tarifi öğrenmekten, el becerilerimizi geliştirmekten ya da dedikodu tabanlı yüzeysel sohbetler yapmaktan ibaret mi? Elbette değil! Peki değilse neden başka alternatifler için çabalanmıyor ya da hak ettiğimiz türden; gerçek ilgilerimizle bağdaşlaşabilecek programlar yayınlanmıyor. Ben şöyle bir düşündüm ve aklıma gelenleri sıralamak istiyorum.

· Bilgisayar kullanımına yardımcı olabilecek söylemlerde bulunulabilir.

· Pekin Olimpiyatları yaklaşıyor ve kadınlarımızın bilgilenmeye hakkı var. Çeşitli spor müsabakalarından görüntülere yer verilebilir. Belki böylece futbol gibi bayanların da yakından ilgi duyabileceği bir kitle spor türü oluşabilir.

· Çocuk ve genç psikolojisine yönelik pratik davranış modellerinin öğretimi sağlanabilir.

· Dünyanın çeşitli kentlerindeki kadınların yaşam tarzlarından bahsedilerek farklı ve ortak özellikleri üzerine konuşulabilir.

· Ekonomi ve dünya sorunları hakkında bilgi sahibi olmanın aslında çok da zor bir şey olmadığı kadınlarımıza anlatılabilir. Ve onlara destek vererek nereden başlayabilecekleri konusunda bilgilendirilme yapılabilir.

· Haftada bir kitap önerilerek, 5 gün boyunca, seçilen kitap üzerine sohbetler yapılabilir.

· Örgü, boyama ve bunun gibi yıllarca üstünde durulan hobilerin yanı sıra kadınlarımızın daha farklı hobilerinin oluşması sağlanabilir.

· Yayına telefonla bağlanan seyirciye çeşitli bilimsel dergiler hediye edilebilir. Bilim alanında ülkemizin zayıflığından ziyade Türk Kadınının her alanda zayıflığını düşünürsek ayda bir bilimsel yayın okuyan bir ev hanımının çıtayı ne kadar yükseltebileceğini bir düşünün.

Tabi ki bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Asıl önemli olan gerçekten bizi yansıtan ve bizim idealimiz olan programların yayınlanması. Bu isteğimizin ise bir gün mutlaka gerçekleşeceğini biliyorum. En azından bunu istemekten ve dile getirmekten vazgeçmeyeceğim .