Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '07

 
Kategori
Felsefe
 

Kadına doğru bir hamle yapıyorum

Kadına doğru bir hamle yapıyorum
 

Yaşam geldiğim ve gideceğim karanlığın içindeki koridor.

Yaşam ilk ve son nefesin arasında soluk kesecek kadar ritmik bir yolculuk. Yaşam elime tutuşturulan oyuncakların giderken elimden alındığı bir oyuncakçı dükkanı sanki.

Doğduğumuz güne sevinenlerle öldüğümüz güne üzülenler dışında unutulmuşluğun yolculuğu değil midir yaşam. Geldin sevindik, gidiyorsun üzüldük diyenler, yaşarken neden unuturlar ki bizi.

Kısacık bir zamana keşfedilmesi istenen koca bir dünya ikramı. Pardon diye hayatımıza bırakılmış dev büyüklükte bir dünya. Hemen mi başlamalı keşfetmeye, yoksa biraz büyümeyi mi beklemeli.

İçimize yerleştirilmiş bir yığın duygu. Önce kızsak mı, ağlasak mı, sevsek mi, gülsek mi? Bilemediğimiz ve sırasını karıştırarak deneyimlediğimiz bir yığın duygu.

Nereden başlamalı bu büyük keşif yolculuğuna. Kuzey’e mi, güneye mi gitsek. Yoksa batı’dan doğu’ya doğru yürümek mi daha iyi. Olduğumuz yerde donup kalıyoruz bir süre. Durduğumuz yere yeniden dönebilir miyiz? İçimize o konan "bir yere ait olamama korkusu" ve "alıştığımız şeyleri bırakamama korkusu" varken cesaretle bırakıp gidebilir miyiz olduğumuz yeri.

Aklını kullan. Yok yok sezgilerine güven. En iyisi ruhunun istediğini yap. Sen gene de çevreni dinlesen iyi olur. Hiç düşünme eylem yap. Olur mu attığın adıma dikkat etmelisin. Sen en iyisi otur oturduğun yerde. Dünyanın her yanı tehlike dolu.

İşte o kadın. İçimden akan bir aşk duygusu. Git söyle duyguların en cesurunu. Yok en iyisi beklemek. Ya red ederse. Ya daha henüz bulmuşken onu kaybedersem. En iyisi anana babana danış. Ya onlar yoksa. Çevren var çevren. Danışalım. O mu, o sana yaramaz. Sen o kadınla yapamazsın. Tamam diyorum. Vazgeçmek ile çevreyi dinlemeden kadına duygularımı açıklamak arasında yitirilen zamanı toplam ömrümden düşüyorum. Kalan ömrün nasıl bir ömür olacağını bu kez endişeyle düşünmeye başlıyorum. O kadınsız ömrü.

Benim dışımda hesaplanmış bir yaşam yolculuğunda kolumdaki saatle yeniden hesaplama yaparak, yapacaklarımla yapamadıklarımı, yapmak istediklerimle yapmak istemediklerimi düşünerek, ömrümden o dakikaları da düşüyorum.

Yaşam nasıl bir şey? Lütfen böyle saçma sorularla zaman yitirme diyor çevredekiler. O zaman diyorum ki, bırakın yarın ölecekmiş gibi yaşıyayım. Olur mu diyorlar. Daha çok gençsin. İleride yaşlılık var. Çalışman, yorulman, yatırım yapman gerekir diyorlar bana. Peki giderken elimden alacağınız oyuncaklar değil mi bunlar.

Yoksa sahte bir dünya mı sundular bana ki olduğum yerde bunlarla gerçek bir zaman kaybı yaşıyorum. Kadına doğru bir hamle yapıyorum ve cesurca bana verilen duygular arasından birini seçiyorum. "Seni seviyorum" diyorum.

 
Toplam blog
: 137
: 1054
Kayıt tarihi
: 05.01.07
 
 

1951 İstanbul doğumluyum. Bireysel ve Kurumsal Gelişim Danışmanlığı, Moda Tasarımı ve Marka Danışman..