Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Kadına düşman kadın (Nagehan Alçı)

Kadına düşman kadın (Nagehan Alçı)
 

Internet görselden


"Siz hiç sarrafın bağırdığını duydunuz mu??

Kıymetli malı olanlar bağırmaz.

Zerzevatçı bağırır ama kuyumcu bağırmaz.

Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.

Düşünen bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez.

Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir."

Yazar, okuyucusunun zekasına güvenmeli ve sözünü çok uzatmadan anlatmalı diye düşünerek; bu cümlelerden sonra altına birkaç isim yazsam ne diyeceğimi anlatmış olurum aslında.

Farzedelim ki bu bir bilmece olsun ve neyi kastettiğimi derhal bilerek TV programlarında, gazete köşelerinde yer alan hangi isimleri sayardınız?

Çoğunuzun benimle aynı düşüncede olduğunu hissediyorum. Ama bugün sadece kadın türüne bir-iki sözüm olacak. En başta da Nagihan Alçı'ya. "Körle yatan şaşı kalkar" diye ekleyerek tabii...

Askere sataşmak için kadının örtüsünü bahane eden kadına.

Bu türlerin çocuklukları, kadın günlerinde geçmiş gibi.

Dinlemekten, anlamaktan ziyade yalnızca ilgi çekmek için sürekli araya giriyor. Kendisi anlamadığı gibi izleyicilerin de dinlemesini engelliyor. Medyanın aradığı son yıllarda bol bol bulduğu bir yüz yani.

Ordu Evleri'ne girmeli imiş türbanlı kadınlar.

Türbanlı kadının böyle bir derdi yok iken. Sanki kadınlarımız  tüm dertlerini çözmüş de geriye Ordu Evleri'ne girip çıkması kalmış gibi. En ateşli savaşcısı kesilmiş; "Dört Bir Taraf" adlı programda. Herkesin sözünü kesip laf sokuşturup duruyor.

Kadının kadına düşmanlığı geldi aklıma. Hani dost gibi görünüp sinsice alttan altan çalışılır ya…

Kadınlarımız sahillerde saçlarını özgürce savurup, gururla gezebilsin diye bizim askerimiz değil mi şehit olan.

Bizlerin özgürlüğü için canını ortaya koyan. İşte o askerin anasının elini tuttuğunu sanıyorsun cahilce.

Sen sadece camiye girerken başını örtüyorsun ya,  hep örtüyor, hatta hiçbir yerde açmıyor.

Bazısı korkudan, bazısı baskıdan, birazı da inancından…

Sen oruç tutmayınca fitre veriyorsun ya, o kadınlığı anlaşılmasın diye muaf günlerinde bile tutuyor.

Sen bluzunun düğmelerini açıp memelerini fora etme özgürlüğün varken, o sadece donunu çıkarıp, yorganın altında, tek odalı evinde hamile kalıyor.??

Senin mini etek giyip bacaklarını gösterme özgürlüğün var ya o bunu yapsa yörenin tüm erkekleri üstünden geçmeye hazırlanıyor.

Senin başkaları adına bile ahkâm kesme özgürlüğün var ya, o kendi adını dahi sorulmadıkca söyleyemiyor.

O kadın hiçbir koşulda saçlarını savurup gezemiyor.

Sanki hâlâ düşman işgâlinde yaşıyor.

Bırak bir kere olsun, isterse mecburen olsun saçlarını savurup evlatları arasında gururla dolaşsın Ordu Evleri'nde. Sana ne.

Sana mı kaldı o kadının örtüsüne sıkı sıkı sarılmak.

Badem bıyıklısı, sakallısı yapıyor zaten.

Ruhundan ne geçiyor hiç söyledi mi ki sana.

O bir kadın ve belki senden daha da âlâ bir kadın.

Babası, abisi, kocası ve mahallelisi suçlamadan rüyalarından sonra özgürce saçlarını savuracağı tek yer belki yalnızca orasıdır ona.

Sana ne? Ne karışıyorsun, neyi savunuyorsun???

Ömründe bir kez, o da belki; camiye girerken başını örtüyorsun diye Müslüman mı oldun ki, o bir kez açtı diye dininden olsun.

Yolunun üstü mü, her gün mü girip çıkıyor sanki?

Ahh kadına düşman kadın, kendini bir şey sanmasan, her şeye karışmasan birazcık olsun onu örnek alsan.

Aklına gelen herşeye, vitrine oynayacağım diye saldırmadan önce bir kez aynaya baksan.

Saime Eren

 
Toplam blog
: 61
: 771
Kayıt tarihi
: 18.09.08
 
 

Dünyanın en güzel şehri olan İstanbul' da yaşıyorum. Emekliyim. Güncel olayları yorumlamanın yanı..