Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadına iki farklı bakış...

Kadına iki farklı bakış...
 

Depremde bir şey dikkatimi çekti: İlk sarsıntıda evi barkı, çoluk çocuğu bırakıp balkondan atlayanların hemen hepsi erkekti. Biz, yiğitliğimize pek laf kondurmasak da, kriz anında gözüpek olan kadındır. Onların cesareti, kafalarına koydukları şeyler için ateşe yürüyebilmeleri büyülüyor beni.
Can Dündar


Birlikte yaşamayı, hem karşı cinsleriyle hem de hemsinsleriyle sorunsuz olarak becerebilen insanlara sonsuz saygım var.

Bu insanlar, sanırım empati yapmayı çok iyi biliyorlar ve tabii ki içlerinde kocaman bir sevgi taşıyorlar. Zira sevgisiz olmaz, hoşgörü ve anlayış için... içinizin sevgi dolu olması şart gibi.

Yapmış olduğu iş ve soru soruşundaki incelik nedeniyle bazen olumsuz eleştrilerle de karşı karşıya kalan bu insanlardan biri de Can Dündar.

Yazılarındaki sıcaklık,görüşlerindeki ılımlılık belki de bana çok yakın bir davranış şekli olduğundan devamlı ilgimi çekmiştir.

Özellikle kadınlar hakkındaki yazılarına bayılırım ve iyi ki böyle erkekler de var diye düşünürüm.

Son söyleşisindeki sözleri beni çok etkiledi doğrusu okumayanlar için burada bir kısmını paylaşmak istedim.

"Baktı mı şıppadanak kadının ruhunu okuyan"lardan değilim. Keşke olabilseydim. Ama kadınlarla iyi anlaşıyorum. Ve sanılanın aksine, asıl kadınlar için erkekleri anlamanın zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadın ne istediğini bilir ve ona kilitlenir.
Erkeğin canının ne zaman müşfik bir anne, ne zaman vamp bir cariye çektiğini kestiremezsiniz. Yanlış zamanda yanlış role soyunan bir kadın, "fazla anaç" veya "Amma da fettan!" diye damga yiyebilir."


Erkekler arasında kendini kuvvetli ve üstün görenlerin düşünce ve bakış açısı ise oldukça farklı. Bu konuda en bariz örneklerden biri de Mehmet Ali Yılmaz. Kimdir bu kişi bir bakalım. Aslında bir dinleyelim bakalım, kendini nasıl tanıtıyor...

"... bizim gibi cemiyette sözü geçen, saygın insanların taşınması biraz zordur; itibar yüksektir, itibar fazladır, bazen bunlar bir insanı sıkabilir. Evliliğe gelince, evlilik satın alınmaz. Bak evlendi, boşandı S... Hanım. Benim gibi bir adamla evlenmek için gerekli sabrı göstermek, sınavlardan geçmek gerekir."

Eski bir Bakan olan Sn. Yılmaz, bakın itibarını hangi sözlerle pekiştiriyor...

"Evlendiği zaman haberleri okudum, efendim düğünde benden korunmak için korumalar artırılmışmış, falan filan... Yok, öyle şey ya... Ben bir şeye karşı çıkacağım, istemeyeceğim de o olay gerçekleşecek, öyle mi? Benim izin vermediğim hiçbir şey gerçekleşemez ve kimse kendini benden korumalarla koruyamaz. Ben eğer o evliliği istemiyorsam korumalar ordu da olsa bana sökmez. Demek ki böyle bir şey yokmuş. Biz ayrılmışız, bu olay bitmiş, Sibel Hanım da yuvasını kurmak için bir izdivaçta bulunmuş, ben aslında çok da modern bir adamımdır ama yine de benim istemediğim bir şeyi kimse yapamaz."

Bu itibarın verdiği güç nasıl bir güç ? Beyefendi sanki mafya babası...veya sıradan bir erkek düşüncesi olarak mı bakmalı?

Ne yazık ki özellikle bizim toplumumuza hakim olan görüş...Mehmet Yılmaz'ın görüşleriyle daha çok örtüşüyor.

Keşke Can Dündar gibi düşünen erkekler çoğalabilse...bunun yolu da aslında daha önceki yazılarımda sık sık bahsettiğim gibi, biz kadınların davranışlarından geçiyor.Nasıl mı? erkekleri yetiştiren de bizler olduğumuza göre...sanırım suçun büyüğü yine biz kadınlarda.

Kısacası kadının geleceği, yine biz kadınların elinde...

 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..