Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '11

 
Kategori
Blog
 

Kadına şiddet konusu, allahın izni, MB Sinerji Grubunun gayreti ile çözülecek inşallah

Kadına şiddet konusu, allahın izni, MB Sinerji Grubunun gayreti ile çözülecek inşallah
 

Kent haber...


Editörüm merak ediyorum benim yazılarımın yayımlanması için 48 saati geçmesi mi gerekiyor?

 

***

Görüyorsunuz değil mi?

Koskoca Recep Tayyip Erdoğan iktidarı “kadına şiddet” konusuna doğru dürüst bir çözüm üretemedi..

Milliyet Blog “görevdeşlik grubu üyeleri” bilinen adıyla “sinerji grubu” pastanede yaptıkları bir toplantıda konuya keskin ve ivedi çözümler ürettiler.

Allahın izniyle!

Kanayan yaramıza acil ambulans hizmetleri ile palyatif tedbirlerle parmak basmaya kararlılar. Tarif edemeyeceğim duyguların yoğunluğu içindeyim. Bu demektir ki artık kadınlarımıza karada ölüm yoktur.

Duyan, duymayana haber versin (!)

Yakında Başbakanlık makamına çağırılacaklarına, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ a danışmanlık hizmeti adı altında bilgilendirme yani brifing vereceklerine artık hiç kuşkum yok. Belli olmaz bakarsınız Recep Bey’ in iyi tarafına gelir, mecliste konuşma bile yaparlar. 550 milletvekilimizi düşünmeye zorlayıp, topluca düşünce platformu oluşturup, akıl bile verirler…

Kabul edelim lütfen, hep düşünce platformu oluşturdular Allah için!

Lütfen abarttığımı düşünmeyin, erenlerin sağı solu belli olmaz.

E, yani artık görevdeşlik grubu üyeleri büyük oynuyorlar!

Ne diyordu Sn. Başbakan, halk artık yeni Anayasanın oluşumuna  fikirleri ile yön verecek!

Duy ama inanma(!)

Kocaman kocaman çocuklar boşuna mı toplanıyor her ay pastanede? Mesajı aldılar. Kaçırmak olur mu? Akademik bilgileri ile konuyu derinden çözecekler inşallah. Pek tabii dilek ve önerileriyle!

Ortada somut çözüm olmayacaksa ne işe yarıyor bu toplantılar demeyin lütfen...

Ben demiyorum yeminle!

Bütün kalbimle, iyi niyetimle inanmak istiyorum ama yinede nurlarda yatsın rahmetli ninemin bu tip durumlarda derin bir iç geçirerek, ardında yüksek sesle söylediği “Lafla peynir gemisi yürümez, ah kuzularım bekâra karı boşaması kolaydır” sözünü hatırlayamadan edemiyorum 

Gerçekten bu olay pastanede çözüm üretecek kadar kolay mıdır? Yoksa hava, civa ile " Lafla peynir gemisi mi yürütülmeye çalışılıyor?"

Ya da "Bekâra karı boşaması"  hakikat midir?

İnanın bütün samimiyetimle yazıyorum, gerçekten çok merak ediyorum.

Yanılmıyorsam 15 Ekim 2011 tarihinde toplandılar. Henüz toplantı kararlarını ve birinci öncelikle sunacakları projelerini bilmiyoruz ama eminim keskin ve önemli kararların altına imzalarını attılar. İnanın benim önemli kararlar alacaklarından zerre kadar kuşkum yok.:)

Aslında bu yazıyı daha önce yazacaktım, fakat yine "şeytanın avukatı" olarak limon sıktın toplantımıza diyecekler diye Pazar gününe öteledim. İyi yapmış mıyım?:))

Merakla ve hasretle, özellikle de bir kadın olarak bekliyorum. Ser verip, sır vermiyorlar. Bari yüzsüzlük edip sorayım dedim. Neler konuştunuz sahi?

Örneğin; bu yazıyı yazmakta ki ısrarım, geçen gün apartman görevlimizin karısı Hafize, çöp toplamaya gözü morarmış bir halde geldi. Yaşı henüz 22, üç çocuk annesi. Sabah 6' da kalkar, apartmana servis yapar, gündüzleri ev temizliğine gider, akşam olunca çocuklara, yaşlı kaynanasına yemek yapar, kendi evini temizler. Karnını doyurmadan çöp toplar. En erken akşam yemek yediği saat 9;30  dur. Kocası olacak adamı hiç sormayın.

Gözünün kanlanmış,  morarmış,  şişmiş halini gördüğüm anda öyle bir çığlık atmışım ki,  bütün komşular panikle daire kapılarını açtı. Ne diyeceğimi bilemedim. Haticenin mor gözünü görünce karşılıklı utandık!

Nasıl oldu?

Kim yaptı?

Soruları maalesef sorulamadı. Belli ki kocası olacak ahlaksız adamın marifeti. Dedim ya, komşularımla karşılıklı gözgöze geldik, utandık, dilimiz lal oldu. Kimisi benim gibi uzun bir ay çekti, kimisi dudaklarını ısırdı, kimisi ise elini ağzına götürdü adeta donup kaldı. İşte o yüzden, “sinerji grubu” üyelerinin çözümleri beni yakından ilgilendiriyor. Yöneticimizin eşi atalım bu adamı işten dedi ben olmaz dedim. Sonra işsiz kalınca neler yapmaz diye düşündüm? Mazallah bir aile faciasına sebep olabilirdik.

Anlayacağnız, insan olarak, bir kadın olarak yeter demenin faydası bu saatten sonra olur mu bilmiyorum? Üretilen çözümler beni ve benim gibi düşünenleri yakından ilgilendiriyor.

Yakından şahit olduğum bu üzüntüyle, cuma günü psikiyatrımla aylık temizlik manyaklığımın tedavisi amaçlı randevum gittim. Uzun sohbetimizin ardından canımın sıkkın olduğunu “ kadına şiddet konusunu” dile getirdim. Apartman görevlimizin eşinin halini anlattım. Hatta bizim "görevdeşlik grubunun" toplantı yapacağını bile söyledim. Aman Gonca Hanım istediğiniz kadar yazılsın, çizilsin, düşünce platformu oluşturulsun kesin, keskin hükümlü ağır cezalı kanunlar çıkmadığı sürece bu konu yüzyıllardır devam etti, yine de devam edecek dedi. Ve ardından ekledi. Sizin görevdeşlik grubu kanun çıkartma yetkisine haiz mi?

Karşılıklı gülüştük :)))

-Hiç düşündünüz mü Gonca Hanım?

-Sigara ve alkol tiryakisi olan bir kişi televizyon reklamlarında gösterilen örnek hastlık olaylarını sizce izliyor mu dedi?

İstemeden de olsa düşündüm.

Evet izlemiyor. Dikkat ediyorum eşim hemen sigaradan hastalanan insanları görünce bir tiryaki olarak izlemek yerine kanal değiştirmeyi tercih ediyor, hem de bu reklamları yayımlıyorlar diye söyleniyor dedim.

Doktorum yumuşacık ses tonuyla konuşmaya devam etti.

-İşine gelmiyor değil mi?

-Oysa bunun nedeni gayet basit kadına şiddet uygulayan erkekler de bu tarz yazıları okumuyor, bu tarz söylevleri dinlemiyor. Meclistekilerin çoğu erkek, dolayısıyle onlar da sağır olmuşlar.  Şiddet uygulayan kocalar, sevgililer uyarıları dikkate almıyor. Yüz yıllardır süre gelen toplumsal zihniyeti değiştirmek öyle hemen mümkün olamaz. Eşini, sevgilisini döven, öldüren erkekler tıpkı eşiniz gibi kanal değiştirmeyi tercih ederler. Başka boyuttan olaylara bakarlar. Üzerlerine alınmazlar. Hapis yatacak olmaları bile onları korkutmuyor, inanın. Zira aldıkları ceza hafifletilmiş kanunlarla,  tahrik var,  cinnet geçirdi, namus koruma güdüsü gibi saçma savunma nedenleri ile destekleniyor. Üç beş sene bilemedin on sene, hafifletilmiş ceza alıp,  yatıp çıkıyorlar. Aslında çıkan kanunlar eşine bir tokat attığında devreye girse, devlet hemen avrupa ülkelerinde olduğu gibi kadını koruma altına alsa polis siz karı, kocasınız olur böyle şeyler demeyip hemen olaya müdahale etse, kadınlar aile mahkemelerinde sürünmese olaylar farklı boyuta yolculuk yapar. Amacına ulaşmadan, ölümle sonuçlanmaz. Bakmışsınız şu bahse konu olan zihniyet anında korkuyla özdeşleşir. Onların anladığı dil sadece caydırıcı, korkutucu cezalar ve kanunlarla olacaktır. Henüz bu kavgalar ölümle sonuçlanmadan kökten çözüm olmalı. Devlet vatandaşına, devlet olduğunu hissettirmeli! Nasıl ki ölüm korkusu ile insanlar hastalanınca tiryakisi olduğu sigaraya ve alkolü hemen kesiyorlar. Bu işin çözümü ve kesilmesi ancak bu cezalarla tedavi olur dedi.

Kesinlikle doktoruma katılıyorum. Kanunların öngördüğü caydırıcı ağır cezalar çıkmadan bu iş çözüme kavuşmayacak.

Bizim Milliyet Blog görevdeşlik grubuna duyurulur.  O yüzden lütfen başbakana birifing verirken naçizane bu önerimizi dikkate alsınlar…

Umarım ben de her zaman toplantılarında uyguladıkları düşünce platformlarına destek olmuşumdur…

Oldum mu acaba?

Olduysam ne mutlu bana!

 

G. Kasalar 

 
Toplam blog
: 30
: 4303
Kayıt tarihi
: 26.08.10
 
 

Bazen hüzünlü, bazen sinirli, çoğu zaman keyifli olmayı severim. Aşk meşk, masallarına inanmamayı, r..