Kadına şiddete hayır...

Bugün 25 Kasım Kadına şiddetle mücadele günü.

Acaba yeterince ve etkin bir mücadele sürdürülebiliyor mu? Hükümetin bazı uygulamaları hayata geçirme gayreti var, bunları görüyoruz ancak yeterli olmadığını da biliyoruz. Ne pranga ne de panik butonu, iyi niyetli olsa da erkeği şiddetten alıkoyacağa benzemiyor. Öyle olsa gazetelerin üçüncü sayfa haberleri bu kadar kalabalık olmaz. Tabi bunlar basına yansıyanlar. Ya yansımayanlar?

Kadınların uğradıkları şiddeti gizlediği herkesçe biliniyor. Bunların çeşitli nedenleri var tabii. Gurur, utanç, gideceği yeri olmaması, maddi olarak eşine bağlı olması, şikayet etse bile örneklerini yaşayarak gördüğümüzden, şiddetin kesilmeden devam edeceği kuşkusu onu susmaya zorluyor. Şiddet uygulayana verilen cezaların da yetersiz olması ise, bu suskunluğu derinleştiriyor. Tabiidir ki bu konular kadını çaresizlik girdabına sürüklüyor.

Kadına şiddetin ortaya çıkan kısımları çoğunlukla fiziksel şiddet ve bazen de cinsel şiddettir. Oysa ekonomik şiddet gören kadınlarımız da yadsınamaz.

Şiddetin her türünün önlenmesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nca  aile içi iletişim ve şiddeti ele alan dersler tez elden müfredata geçirilmeli. İki cinsin birbirine üstünlüğü olmadığı vurgulanmalı. Aileler de bu eğitimden yararlandırılmalı. Bu konuda bir seferberlik ilan edilmeli bence. Yoksa daha çok canlar yanacak… Bu arada cezaların da uygulanabilirliği gözden geçirilmeli.

Bu utançtan kurtulmak için tüm kadınlar ve beylerin ele ele olmaları önemli…

25 Kasım 2012