Kadına sövmek suç, dövmek hak mı?

RTÜK yasa tasarısı çalışmaları sürerken, kurum tarafından alınan karar ve verilen cezalar kafa karıştırmaya devam ediyor! ‘Hanımın Çiftliği’ dizisinin 19 Mart 2010 tarihinde yayınlanan bölümünde Güllü’nün babası ve ağabeyi tarafından, küfür yoluyla aşağılanmasına tepki veren RTÜK, bu sahneleri ‘Toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısı’ açısından değerlendirip aykırı buldu. Son toplantısında dizideki bu görüntüleri ele alan RTÜK, belirtilen gerekçeden dolayı ‘Hanımın Çiftliği’ne ‘uyarı cezası’ verilmesi kararını aldı. RTÜK’ün bu cezasına karşı çıkan üye Hülya Alp ise ‘Dramalarda kötü karakterlerin ve davranışların, doğru ile yanlışın karşıtlığını vurgulamak için kullanıldığını unutmamak gerekir’ diyerek gerekçesini belirtti! 

Daha önce ‘Hanımın Çiftliği’nde Güllü’nün babası ve abisi tarafından dövüldüğü sahneleri de, yapılan şikâyetler doğrultusunda görüşen RTÜK, bunlardan dolayı diziye ceza vermeye gerek duymamıştı. Bu sahnelerin bazı üyelerce, ‘kadına yönelik şiddeti teşvik’ olarak değerlendirilmesine rağmen, RTÜK yasasındaki ‘Kadınlara, güçsüzlere, özürlülere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayırımcılığın teşvik edilmemesi’ maddesinden ceza verilmesi reddedilmişti!  

Burada ortaya rahatsız edici bir durum çıkıyor. Kadına sövmek, kadının ve Türk aile yapısının aşağılanma sebebi olarak algılanıp kabul görmüyor. Dolayısıyla da cezalandırılıyor. Ancak bu korumacı tavır, kadının dövülme sahnelerine karşı değişiyor. Sövme konusundaki hassasiyet bir anda kayboluyor. Dayak sahnelerinin sakıncalı bulunmamasını haklı gösterecek bir gerekçe düşünemiyorum. Türk aile yapısında veya örf ve adetlerimizde ‘kadına dayak’ kabul gören bir gelenek midir ki aile yapımız için zararsız bulunmuştur? Atatürk’ün baş tacı edip haklar tanıdığı Türk kadınının, çağdaş ve laik Türkiye’de ‘dövülebilir ama sövülemez’ bir varlık olarak görülmesi kabul edilemeyecek bir durumdur! Bu basit bir RTÜK kararı değil topluma empoze edilen bir zihniyettir.  

Anibal Güleroğlu