Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Kadına yönelik şiddet kavramı ve Uluslararası zemindeki yaptırımlar (I)

Kadına yönelik şiddet kavramı ve Uluslararası zemindeki yaptırımlar (I)
 

Kadına Siddet


(I)

Sevgili Okurlar;

Bu hafta ekonomi ile ilgili bir yazı yazmadım. Çok daha önem arz eden, kanayan bir yara olarak hala devam eden, toplumun tüm bireylerini ilgilendiren önemli bir konuya değinmek istiyorum. Uzun sureden beri yazmak istediğim ama fırsat bulamadığım bu konuyu Türkiye ve Dünyadaki yasal zemin açısından kalemim döndüğünce değerlendirmek istiyorum.

Sosyal bir konuyu ele alacağım.

Konumuz; Kadına Yönelik Şiddet!

Hukukçu değilim. Konunun uzmanı da değilim, ancak okuduğum birkaç özel araştırma ve bu konuda edindiğim görüşleri okuyucuya aktarmak ve bu konudaki kişisel izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.

Konumuz zira uzun. III. Bölümlük bir yazı dizisi şeklinde sizlerle konuyu paylaşacağım.

Kadına şiddet kavramı şu şekilde tanımlanabilir.

Kadının, fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel açıdan zarar görmesi ve acı çekmesine yol açan, birey olarak temel hak ve özgürlüklerini zedeleyen, içinde hakaret, tehdit, dayak, aşağılama, cinsel taciz ve tecavüz eylemlerini barındıran bir davranış bütünü.”

Hepimiz basında kadınlara yönelik değişik şiddet çeşitlerini okuyoruz. Yumruklama, tokatlama, sert bir cisimle vurma, taciz etme, tecavüze yeltenme, cinsel ilişki sırasında güç kullanma, istenmeyen beraberliklere zorlama, namus cinayetleri bunlardan birkaçı. Ancak bunların içinde en önemlileri dayak, taciz, tecavüz, namus cinayetleri ve bu olayların günümüz Türkiye’sinde artarak devam etmesi. Bu konunun sosyolojik açıdan da değerlendirilmesi gereken önemli bir konu olduğunu düşünüyorum.

Hatırlarsanız eğer, kamuoyunda 13 yasındaki bir kız çocuğuna 26 kişinin tecavüz edip, mahkemenin de “kendi rızası” ile beraber olduğu yönündeki kararı Türk medyasında infial uyandırmıştı.

Aşağıda okuyacağınız düzenlemelerden sonra mahkemeler bu tur kararları verirken bu yasayı ve uluslararası sözleşmedeki tanımı daha keskin şekilde dikkate almak zorunda olacaklar.

TBMM, 24 Kasım 2011 Tarihinde “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin” onaylanmasının uygun bulunduğuna dair Kanunu onayladı ve Tasarı 246 Milletvekilinin Oyunu alarak yasalaştı. Bu çok önemli bir adimdir. Kamuoyunda yasa kısaca Kadına Şiddet Yasası olarak adlandırılmaktadır.

Yasadaki önemli maddelere değinmeden önce bu aşamaya kadar olan sureci de bilmemiz gerekiyor.

11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da düzenlenen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi düzenlenmiştir. Uluslararası arenada Kadına Yönelik Şiddete donuk ilk bağlayıcı belge niteliği taşıyan bu sözleşme çerçevesinde aşağıdaki adımların atılması karara bağlanmıştır.

1. Devlet kurumları ve görevlilerinin kadına karşı şiddet uygulanmamasını sağlaması,

2. Kadına karşı ve Aile içi Şiddetin önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin mevzuat düzenlemelerinin tamamlanması,

3. Ulusal düzeyde veri toplanması ve eşgüdümünden sorumlu bir kurumun oluşturulması,

4. Bunun dışında bu sözleşmenin uygulanmasından sorumlu olacak olan ve kısaca “Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetle Mücadele Uzmanlar Grubu (İngilizce : GREVIO - The Group of Experts on Action Against Violence Against Women and Domestic Violence) olarak adlandırılan gruba rapor sunulması ve toplanan verilerin paylaşılarak dünya ölçeğinde analiz edebilme imkânlarının sağlanması amaçlanmaktadır.

Haftaya konuya daha geniş kapsamlı ve detaylı devam edeceğim.

 

 

Caglayan ATES

www.caglayanates.com

caglayanates@yahoo.com

info@caglayanates.com

 

 
Toplam blog
: 31
: 2620
Kayıt tarihi
: 06.05.10
 
 

İlk ve orta öğrenimimi yurtdışında yaptıktan sonra 1998 yılında IU İşletme Fakültesinden mezun ol..