Kadına yönelik şiddet

Artık haber izlemek istemiyorum. Haberlere baktıkça, ihmaller yüzünden yaşanan ölümleri gördükçe içim acıyor. Erkek egemen zihniyete kurban giden kadınları ve bunu önlemek için hiçbir çaba sarf etmeyen düzeni gördükçe haber izlemek istemiyorum ben.

Kadına el kalkmaz. Bunu her erkeğin bilmesi gerekir. Aslında bunu bilmeyen erkek yoktur. Ama her nedense hoşlanır birçok erkek güçlü görünmekten ve bu gücünü bir kadın üstünde göstermekten. İçi sızlamaz, kalbi sızlamaz, vicdanı sızlamaz. Zaten sorsanız haklıdır yaptığında. Kadın hak etmiştir, erkek şiddet uygulamıştır. Bu nasıl bir mantıktır anlayamıyorum. Anlayabileceğimi de sanmıyorum. Ben artık sadece, haberlerde gözü mor, dudağı patlamış kadın görmek istemiyorum, çare bulunsun istiyorum. Çare bulamayanlar, göz göre göre kadınları ölüme gönderenler istifa etsin, hakkını vermedikleri koltukları bıraksınlar istiyorum.

Karakol kapısından geri göndermek, sen evli değilsin senin hayatını koruma altına alamayız demek ne kadar doğruysa, bunları söyleyen insanların hâlâ o koltuklarda oturuyor olması da o derece de doğrudur!

Ülkemizde aşılması gereken en önemli konulardan biri, hukuku sadece kitaptan okumak yerine, hayata uygun hale getirmek. Evli olmayan bir kadının korunması söz konusu değilse, hukuk bunu öngörüyor diyerek bizden yardım bekleyen kadını bir başına bırakmak yerine, hukukta bu durumu söz konusu yapmalıyız. Ve tabi ki kadınların ikinci sınıf insan muamelesi görmesinin bir an evvel önüne geçmeliyiz. Bunun nasıl başarılacağı tartışmalı bir konu; ama aslında tartışmaya asla açık olmayan bir konu bu. Çünkü ortada olan konu basit bir konu değil, insan hayatı söz konusu olan.

Eğitim…

Tek çaremiz eğitim.

Daha özgür düşünen, daha çağdaş ve insancıl düşünen bireyler yetiştirmek ve kadınların erkek hegemonyası altında ezilmesini önlemek.

Bunun için de dediğim gibi, ihtiyacımız olan en önemli şey daha fazla eğitim. Bunu da ancak eğitime daha fazla önem vererek başarabiliriz. Üniversiteleri daha fazla özgürleştirerek birçok sorunu halledebiliriz. Öğrencilerin yaptığı eylemlere, taşla sopayla veya biber gazıyla müdahale etmek yerine durup onları dinlemeyi başarabildiğimiz gün birçok sorun kendiliğinden halledilmiş olacaktır. Çünkü bugünün gençleri, yarının anneleri babaları eşleri olacaktır. Bugün bu gençler sağlıklı bir ortamda yetiştikleri takdir de, yarın sorunsuz bir toplum olacağımıza kesin gözüyle bakmanın yanlış bir tarafı yoktur.

Tabi, sağlıklı bir gençlik yetiştirmenin tek yolu bu değildir. Okumayan gençler için de çözümler üretilmelidir. Ya da daha da güzeli, bu gençlerin okumaları sağlanmalıdır. Bunun gerçeğe dönüşmesi için de, parasız eğitim gerçekleştirilmeli, üniversite harçları bir an evvel kaldırılmalıdır. Burs ihtiyacı olan öğrenciler için, burs temin edilmelidir.

Çare bu kadar basittir işte.

Elektronik kelepçeyle, geçici korumalarla kadın cinayetleri tamamen ortadan kaldırılamaz. Bu önlemler yeterlidir diyenler sadece kendini kandırmak isteyenlerdir. Evet bir süreliğine çözüm olabilir bu önlemler; ama asla kalıcı bir çözüm değildir.

Türkiye'de kadına şiddet oranı oldukça fazla. Bunu göz ardı etmeyin, etmeyelim. Çevremizde bir kadına şiddet uygulandığını gördüğümüzde engel olmaya, görevlilere görevlerini hatırlatmaya çalışalım. Alo Şiddet Hattı:183a