Kadınca...

Ben feminist değilim. Hiç bir zamanda olmadım. Kadın erkek eşitliğine değil kadınların üstünlüğüne inanıyorum çünkü. Bu cümleyi okuyan bazı erkek ve kadınların birden alaycı bir gülüş yerleşen gözlerini görür gibi oluyorum ama inanın güçlü olan kadındır. Ve birazcık akıllı olan erkek bunu kabul eden ve ona göre davranan erkektir. Çevrenize bakın mutlu olan erkekler bunu benimsemiş, mücadeleden vazgeçmiş ve keyfini süren erkeklerdir.

Doğada da bu böyledir. Seçici olan kadındır. Biçok hayvan türünde erkekler çiftleşmek üzere seçilmek için bir sürü hazırlık yapar, tüylerini parlatır, en güzel sesi ile seslenir, büyük gösteriler düzenlenir, rakipler arasında kavgalar çıkar ama sonuçta erkeğini seçen dişidir.

Kadının gücünü yaşamın her alanında görebilirsiniz. Duygusal açıdan güçlüdür, tutarlı ve kararlı, mantıklı ve sahiplenicidir. Bunca güçlü olmasa yapılan bunca haksızlık ve eziyete rağmen nasıl hala ayakta durur, nasıl hala dirençle sevdiklerini ve hayatını savunur dişi bir kaplan gibi. Öleceğini bile bile nasıl sahip çıkar sevdiğine yada sevmediği adamla evlenmemek için ölümü nasıl göze alır.

Yıllar önce okuduğum bir yazıyı hatırlıyorum. Laboratuvar ortamında koca koca profesörlerin yaptığı bir araştırma üstelik yani ciddiye alınmalı. Dişi geni XX erkek geni XY biliyorsunuz. Yapılan araştırmalar sonucunda Y geninin X geninin bozulması ile oluştuğu tespit edilmiş. Yani kadınların bozulmuş hali erkekler. Bu söylem ne kadar feminist bir söylem gibi gelse de kastım bu değil. Sadece gerçekleri konuşuyorum.

Erkeklerin kendi içindeki dişi yanları da (X kromozomları) reddederek tüm dişil güçlerden korkmaları bunu bastırmak için ellerinden geleni yapmaları süreci toplumsal süreçle başlar. Hangi noktada ve nasıl başladığı bilinmez erkek egemen toplum kadının gücünün farkında olarak onu baskı altında tutmak için elinden geleni yapmıştır.

Gündelik yaşamda da böyle değil midir bu işin kuralı... Ne kadar güçlü iseniz o kadar fazla darbeye maruz kalırsınız. İnce bir dal parçasına çok kuvvet uygulamaz insanlar çıt diye kırılır küçük bir güç yeterlidir ancak sağlam bir sopayı kırmak için çok fazla kuvvet harcarsınız. Maksat kırmaktır çünkü. Ne kadar güçlüyseniz o kadar güçle karşılanırsınız. Ve kadınların bu dünyada karşılaştığı güçlere, güçlüklere bakınca kadının gücünü daha iyi anlamak mümkündür. Başka hiç bişeye yada hiçkimseye bunca baskı ve zulüm uygulanmamıştır geçmişten bugüne kadar.

Herşeye rağmen inatla, doğanın gücünü bedeninde taşıyan tüm kadınlar olarak; X yanını reddetmeyen erkeklerin çoğalması dileğiyle...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun efendim.