Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '06

 
Kategori
Trafik
 

Kadından şoför olmaz!

Kadından şoför olmaz!
 

'Kadından şoför olmaz' örneklerine gün içinde denk gelmeyen yoktur, sanırım.

Gerçektende geri dönüp kendi şoförlük geçmişime baktığımda, bu işi öğrenmeye başlarken hemcinslerim içine yüzyıllardır ince ince işlenmiş olan bu ezikliği hissettiğimi,ve o eziklikle elimin kolumun işlemeyip sonradan kendime güldüğüm, etrafımdakilere de acıdığm durumları ben de yaşadım. Dün gibi hatırlıyorum.

Bu gün iyi bir şoförüm, (bunun onayını yıllarını yollarda geçirmiş komşu taksi durağımızın şoförlerinden aldığımı söylemeliyim: Onay günü, kimsenin çıkamayacağını iddia ettikleri bir park konumundan 5 manevrada çıktığım gündür) Ve... trafikte yapılan ustalıklarla, cinlikleri birbirinden çok iyi ayırdedebiliyorum.

Kendini uygun şeride atmak için tüm trafiği altüst etmekten kaçınmayan, onlarca araba şeridinde efendi efendi beklerken servis yolunu kullanmayı marifet sayan, sarı ışık yandığında arabanın klaksonuyla ortalıkta terör estiren, kendisine yol verilmediğinde gurur kırıklığını dikiz aynasından el kol hareketleri ile çok 'nazikçe' anlatan, sabırsız ve öfkeli kitlenin çoğunlukla erkeklerden oluştuğunu görüyorum.

ustalık ve cinlik: Aslında trafik bir toplumun toplumsal ahenginin çok temiz bir özeti. Kadınla ilgili trafiksel ön yargılar, babayiğit olmanın trafiksel tanımları, kuralları delmenin trafiksel sıklığı, suç işleyip cezasını çekmemenin trafiksel övüncü...Hepsi toplumun çeşitli kollarında, ailede, işyerinde, mecliste, bürokraside yaşananların birebir aynası.

Bu ayna işi beni öyle sardırdı ki son zamanlarda, iş çıkışlarında eve varmaya çabaladığım o uzuun saatlerde ne yansımalar görüyorum, ne yansımalar, anlatmakla bitmez yaşamak, bakıp görmeye çalışmak gerek.

Öylesi bir yansımayı geçen yaz başka bir ülkede, Portekiz-Lizbon yakınlarında görme şansı buldum. İlk bakışta Türkiye'ye gerek insan davranışları, gerek doğasıyla çok benzeyen bu ülkede öyle bir trafik kuralı var ve hayatın bir parçası olmuş ki caaanım ülkemin herhangibir köşesinde bunun uygulanabildiğini gördüğüm gün, çocuklarımızın geleceğiyle ilgili kaygılarım bir nebze azalacak:

Portekizde ışıksız herhangibir yaya geçidinin önünde hasbel kader ayakta duruyorsanız yoldan geçen arabaların tümü caaaart diye frene basıyor ve bekliyor. Ve 'hay allah bu kadar adam durdu, karşıya geçmezsem ayıp olacak' hissine kapılıp hiç niyetiniz yoksa da kendinizi karşı kaldırımda buluyorsunuz. Bir kaç kez bu şekilde karşıya geçtikten sonra yaya geçidinin kenarında durup konuşmamayı öğreniyorsunuz. Bunu burada Ankara'da direksiyon başındayken yapmaya kalksanız (denemedim desem yalan olur,) yayası, şoförüyle herkesten fırça yememek içten bile değil.

Öyle sanıyorum ki bizim Avrupa yolumuz daha çoook uzun. Dilerim ki açık olsun...

 
Toplam blog
: 146
: 1061
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

Hep yazmak istedim. İnsan düşüncelerini yazıya dökünce kendi başınadır çünkü, kaygısız, katıksız ..