Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '13

 
Kategori
Öykü
 

Kadınım

Kadınım
 

''Güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek...''


Yutkunmayla birlikte gözyaşları akın etti gözlerinden kadının. Acıdan kaçılmıyordu, yok sayılamıyordu. Oysaki bir çok kez bizzat kendi yaşayarak tecrübe etmişti kaçılamayacağını.

Müziğin sesini açtı iyice avaz avaz haykırıydı Tanju Okan ‘Kadınım’ diye. Tesadüf diye bir şey yoktur bu hayatta her şeyin bir nedeni vardır bir oluş sırası ve sonuçları diye düşündü. Kolay kolay radyoda çıkmazdı bu şarkı, bu an da tam da bu anda çıkmasının nedeni vardı, ağlamalı akıtmalıydı içinde çöreklenen zehir gibi acıyı.

Kanepeye uzandı, yastığa sarılarak hıçkırıklara boğuldu,’bana bıraktığın bütün bu hayatın’ dedi Tanju Okan nefesi çekildi yeniden kadının. Yüzleşme zamanı gelmişti. Yasını tutma zamanı.

 Geçmişine eklenen yeni bir hayatsızlık canını feci yakıyordu. Bu konuda bile ikinci kez tecrübe ettiği kaderine eyvallah dedi. Birkaç hafta önce tesadüfen öğrenmişti ‘o’ artık bu dünyada değildi, gitmişti. Kalbi dayanamamıştı bu hayata. Sesi, gülümsemesi, ruhu yoktu artık.

Aşkın şifalı ellerini ilk onda tanımıştı, gülümsemenin zamanı nasıl durduğunu, tam olmayı, aşkın masumluğunu, hayatı boş vermeyi, ayakların yere basmadığı gençliğin ilk anlarının şahidiydi o ve artık yoktu.

Hayatına başka bir gözle baktırmıştı ve birlikte büyümeye başlamışlardı, hayatının sonrasının taşlarını dizmeye başlarken el ele yürüyorlardı herkese her şeye inat. Her kes karşıydı ilişkilerine ne ülke şartları uygundu ne de ailelerinin yaşam şekli. İnatlaşmaktan hoşlanıyorlardı, dik durmayı, aşkla mücadele etmeyi.

Kadın her bir anı teker teker gözlerinin önüne getirmeye çalıştı. Ankara’nın ayazında onun bakışlarıyla ısındığı günleri, ellerini, haleli gözlerindeki sevginin somutlaşmış halini. Davudi ses tonu çınladı kulaklarında kadının, Tanju Okan kadar başarılıydı Kadınım şarkısını seslendirirken

Kasımpatılardan buket yapıp titreyen elleriyle kadına verdiği anı, hiç konuşmadan dakikalarca gözlerinde donduğu, şen kahkahalarını, sokaklarda saatlerce aylak aylak yürüdükleri zamanları andı. Aşti’de sabahladıkları kaçırdıkları otobüs saatlerini.Dünyanın sekizinci harikasından habersiz insan kalabalıkları arasında kahkahalarını. Gülümsemesi hıçkırıklarına karıştı kadının, sesi sessizliğe, vardan yoğa düştü, düştüğü yerde kaldı bir süre. Acı yine zamanla hüzne dönüşecekti, anlaşılamayacak bir kederin izi hayatının tam ortasına iniyordu yine. Ve yine eyvallah diyecekti hayata başka şansı yoktu çünkü…

Işıklara yolladığı büyük bir geçmişle yüzleşmeliyim dedi kadın, acıyla yasımı tutmalı, anmalıyım geçmişimin gülen yüzünü….

 

http://www.youtube.com/watch?v=yBypTAkwAzc

 
Toplam blog
: 127
: 820
Kayıt tarihi
: 22.09.07
 
 

Sıcağıyla bilinen memleketimde bir kış gününde geldim dünyaya. Bütün tezatlıklar hayatımda farklı r..