Kadınımızın iffeti yerlere seriliyor

Kadınımızın ne iffeti kaldı ne de namusu. Kadın hakları savunucularının ya hâlâ akılları başlarına gelmedi ya da onlar da bu işe çanak tutuyorlar. 

Sokak ortasında bir köpek öldürülse, yerinden fırlayan hayvan hakları savunucuları, sıra kadının hakkına gelince sorumsuzluk örneği sergiliyorlar. 

TV ekranlarında her akşam, tüm kanallarda kadınlarımız tecavüze uğratılıyor. Bir kadın, bir başkasından hamile kalıyor. Kardeşinin hanımıyla ilişkiler, amcasının hanımıyla zinalar, çocukların daha lise çağında hamile kalması, daha neler neler! Kimin kimden hamile kaldığının haddi hesabı yok. Böyle bir rezilliktir sürüp gidiyor. 

Bütün bunlar toplumumuzun gözüne hoş gösteriliyor. Bütün bunları izleyen gençliğin gözünde artık namus kavramı kalmıyor. Bütün diziler toplumun namus ve ahlak kavramını sıfırlamaya yönelik. 

“Ne olmuş canım sen de, bir defa biriyle yattıysa? Ne olmuş canım, çocuk okulda hamile kaldıysa? Çocuktur, yapmıştır bir yanlış. Onun da duyguları var, onun da zevkleri var. Biz yaşayamadık, bari, o yaşasın.” vs. 

Bunu evinde izleyen genç çiftlerden, eşiyle arası kötü olanlar, bir özenti içerisine girerek aynı yolu deniyorlar. Eşini bir kere aldatsa ne olur canım sende! “Ben, gün boyu evdeyken o da dışarıda kim bilir hangi kadınla beni aldatıyordur.”diye düşünüyor. 

İnsanın fıtratında var olan nefis bunu arzuluyor. Onu kontrol altında tutmak gerekir. Teşvikler ise işi özendiriyor. Sonunda geriden gelen yeni doğacak nesil bozuk bir nesil oluyor. 

Bugün, böyle bir anlayışı taşıyanlarda, kimin kim ile yattığı belli olmadığı için doğacak çocuğun babasının tam olarak kim olduğu da belli olmuyor. Yarın o çocukların kardeş olduğu bilinmeden onlar da birbirleriyle ya ilişkiye gerecekler ya da evlenecekler. Bu durumda doğacak çocuk büyük bir olasılıkla sakat doğacaktır. Doğacak çocuğun suçu, günahı kimin dersiniz? 

Din, akraba evliliklerini yasaklamışsa bu sebeple yasaklamıştır. Gayrı meşru ilişkileri yasaklamışsa bu ve benzeri sebeplerden dolayı yasaklamıştır; doğacak çocuğun sakat olacağından. Din öncelikle insan sağlığını korur. Keyfiyete müsaade etmez. Bugün bilim, bütün din kurallarını yavaş yavaş teyit ediyor. Dinde, insan hayatı için sakıncalı hiçbir kural ve emir yoktur. Bugüne kadar da hiç kimse böyle bir kuralı dile getirememiştir ve getiremez de. 

Kadınımızın iffeti, kadınlarımızın gözü önünde yerlerde sürünüyor, kimsenin ses çıkardığı yok. Kadınlarımız, gözlerine ve nefislerine hoş gelen bu davranışlarla uyutuluyorlar ne yazık ki.