Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kadının duygusal hükmediciliği özel hayatına, çalışma ve siyaset yaşamına nasıl yansımaktadır (2)

Kadının duygusal hükmediciliği özel hayatına, çalışma ve siyaset yaşamına nasıl yansımaktadır (2)
 

Ham olanın değeri, Rafinesinden sonra kullanım yerleri ile ilgilidir.


Yaşamında tuz tatmamış birisine onu tanımlayabilir misiniz? İnsan, kendisi için neyin doğru olduğunu yaşamadan öğrenememektedir. Bu bedel, insan için bir ömür; Tarihin ve Düşüncenin her bir gelişim basamağı (toplumlar için) binlerce yıldır.

Düşerek öğrenmek,

Düşeni görerek bir ders almak,

Düşte gör!

Düşme düşeni gör!

İnsan, konfor araçlarının gelişimiyle çok ilgili olmasına rağmen, düşünme-yaşama boyutundaki aşamalar ve bunların tetikleyicileriyle fazla bir ilgisi olmamıştır.

Peki, neden?

Konfor kişiyi; insanın kalitesindeki iyileştirme toplumu ilgilendirmektedir. Ve burada bencillik sözkonudur.

Bu, insanın, ilkelliği veya bencilliğinin bataklığında (hala) çırpınmasının işaretidir.

Binlerce yıl evvel, yüksek kale-şehir duvarların arkasına saklanan insan, geldiğimiz noktada da güvenlikli sitelerde, kamera ve şifreli kapılar arkasındadır.

İnsan, kendi güvenliğini diğerinin güvenliğinde; kendi tokluğunu, diğerinin açlığında olmadığını (Bilgi Çağı’na ulaşmasına rağmen) hala öğrenememiştir.

...

Kaldığımız yerden küçük bir hatırlatma ile devam ediyoruz

Kadın duygusallığının hükmediciliği kadına karşı zafer kazanmaya devam ediyor” diyerek, Devrimci Madam Roland’ın hayatından kısa bir kesite, kızına olan vasiyetini eklemiştik.

Ne demişti Madam Roland giyotinle idam edilmen önce:

-“Bir gün dinginlik içinde ve gözlerden uzak, bir eş ve anne olarak görevlerini yerine getirmeyi başarır umarım.”

Bu ifade, Madam Roland’ın yoğun siyasi bir mücadele ile geçen bir yaşamıyla ilgili:

-“İyi bir eş, iyi bir anne” olamamanın pişmanlığı mı;

-Devrimcilik ve Siyasetin, Kadın yapıtaşlarının üzerine bina edilemeyeceği gerçeğinin gizli şifreleri midir?

Madam Roland’ın bu vasiyeti uzun tartışmalara neden olmuş; kadın ve kadının kendi (aile) özel hayatında, nerede durursa, bir kilit taşı/denge olarak anlamını (daha doğru) bulacağı hep sorgulana gelmiştir.

Bu noktada Köprü ve Kubbe yapımında çağına göre çok ileri bir anlayış ürünü olan “Kilit Taşı” ve önemi açıklanmalıdır:

-Kadın bir insan/birey olarak hangi yapının kilit taşıdır ve o kilit taşını çektiğimizde öncelikle yıkılacak :

-Aile, Toplum ve Devlet yapısı’ndan hangisidir?

...

Kilit Taşı
Eski Roma döneminden itibaren kullanılan: “köprü, kubbe gibi yapıların ortasındaki ağırlığı ve dengeyi sağlayan taşa verilen isimdir.”

Kadın da varlığı ile: aile, toplum ve devlet yapısı için bir kilit taşı değil midir?

Kadını (Kilit taşını, köprü ve kubbelerden) insanlığın düzeninden çıkardığınız zaman bu yapının ayakta kalması mümkün müdür?

Bir düşünce fırtınası ile bölüme noktalayalım:

...

Kadın… Altın

Kadın

“Kadınlar insandır, biz insanoğlu”

Altın

Altın, yumuşak, parlak sarı renkte kimyasal bir element…Elektrik iletkenliği yüksek (gümüş ve bakırdan sonra) ve kolayca kimyasal tepkimeye girmeyen altın en çok elektrik ve elektronik sanayilerde bağlantıların, terminallerin, baskı devrelerinin, transistörlerin ve yarı iletken sistemlerin kaplanmasında kullanılır. Ancak insanlar çoğunlukla takı ve süs eşyası içinde kullanır.

Kadın… Altın!

-“Üzüm bağın yakışığı..”

-“Altın, bir takı olarak (mı) değerlidir.

Kadın ve Altın

-"Kadınlar çalışmamalı, aksi halde kendilerine has özelliklerini kaybediyorlar."

Altın

Elektrik iletkenliği yüksek…kolayca kimyasal tepkimeye girmeyen altın en çok elektrik ve elektronik sanayilerde kullanılır. Ancak insanlar çoğunlukla takı ve süs eşyası içinde kullanır.

“Kadınlar İnsandır,

Biz İnsanoğlu…”

 

www.canmehmet.com

Resim: Tarafımızdan hazırlanmıştır.

Devam edecek

-Kadın ve Altın...

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..