Kadının fendi, erkeği yendi.

İnsan niye cinselliği düşünür ve onu hayal eder durur. Herhalde o an için bir içgüdü olmasından kaynaklanmaktadır. Karşı cinsinin kendisine doğru çekmesini sebebi bence vücududur. Vücutların birbirine dokunuşları yani temas etmeleri neticesinde cinsel dürtülerimiz uyarılmakta, bunun sonunda hayallerimiz o noktada odaklanmaktadır.

Öyle ki günün her saatinde, zevk duyduğumuz o anı hayallerimizden çıkartamayız. Özellikle biz erkekler olarak diyeceğim o ki; kadınların bizleri hayal edişlerinden çok, biz onları hayal eder dururuz. Nedendir acaba?

Hayaller ve düşler güzeldir, fazla abartılmadığı müddetçe.

Ama ben burada bir konuya değinmek istiyorum. Ne yazık ki; biz erkekler olarak dışarıda olduğumuz müddetçe değişik insanlarla ilişkilerimiz olur bazen de karşı cinsten birini beğenir ve onu hayallerimiz de arzularız. Zaten de bu insanın doğasında vardır. Bununla birlikte kadınlarımız evlerinde ev işleriyle meşgul olup dolayısıyla bizlerden çok evlerine sadıktılar. Bana kalırsa kadınlarımızı evlere bağlamanın ilk sebebi onların üzerine kurduğumuz hegemonyadır, yani baskıdır. Onlara karşı yaptığımız şiddet eylemi bunu açıkça göstermektedir. Yani biz erkekler kadınlarımızdan daha güçlü hissettiğimizden dolayı bazen de kaba kuvvete baş vuruyoruz . Nedendir acaba? Biz erkeklerin zayıf yönü bu olsa gerek. Kim bilir.

Belki de eşlerimizden çok gözümüz dışarıda olmakta, güzel bir hatun görse gözlerimiz ona laf atamadan edemeyiz. Onunla bir kez yatmanın hayallerini kurarız. Bir kez verse deriz, ama neyi? İşte sorun bu ya, bir düş aklımızı alıp götürür olmadık yerlere.

Buna rağmen kadınlar erkekleri baştan çıkartacak niteliktedir. Üzerlerine giydikleri o dekolte giysiler sayesinde vücut hatlarını gözler önüne sererler hep. Giydikleri etek ya yırtmaçlıdır kalçasına kadar, ya da diz üstü giymiştir kısa bir mini etek bütün bacaklar ortada. Bütün gözler onun üstünde acaba bacak arasında ki taneciyi görebilir miyim diye. Kimileride utanır basını öne eğer görüp de görmemiş gibi yapar. Bir de göğüslerini bir güzelce açarlar görmemişler gibi. Nerede ise memelerin ucu gözükecek. Utanma diye bir şey yok açın aça açabildiğiniz kadar, öyle ya gözler bayram etsin. Güzele bakmak sevaptır. Ne demeli.

İşte böyle. Bununla beraber her şey o güzele bağlı. Ne kadar da bir erkek ‘’Seninle beraber olmak ve yatmak istiyorum’’ demiş olsa da her şey o bayanın arzusuna bağlı ve biz erkekler ‘’Bir kez olsun, benim olsun’’ deyip onun ayaklarına kırmızı halı sereriz. Öyle değil mi?

Gecenin bu saatinde Milliyet’in foto galerisine bir göz attım, ufacıkta olsa. Sonra bunları yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim.

Ben evliyim ve de iki çocuk babasıyım. Yaptığımı kendime yakıştıramadım, bilgisayarımı kapatıyorum. İyi geceler.

Sabah kalktım okudum yazdıklarımı ve sonunda düşündüm benim yerim burası değilmiş meğerse. Ben eşimi son derece aşığım ve onu seviyorum. Bütün evli erkeklerinde eşlerine sırılsıklam sarılmalarını ve eşlerinin kıymetini bilmelerini diliyorum

Hepimizin gözleri dışarıda olmaması dileği ile…