Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '16

 
Kategori
Güncel
 

Kadının hem adı hem hakkı yok!

Kadının hem adı hem hakkı yok!
 

Arabistanlı kadınlar


Yazı başlığı Duygu Asena’nın kitabının adına benzedi ama neyse! Konuya geçelim, yaşadığımız evrenin en küçük gezegeninde bazı ülkeler vardır ki; O ülkelerde bırakın kadın olarak doğmayı insan olarak bile doğmak istemezsiniz. Mısır, Irak, Suudi Arabistan, Suriye, Yemen, Sudan, Lübnan, Filistin, Somali, Cibuti (İslam) , Bahreyn, Mauritius (Hinduizm, 1/3 islam), Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Fas, Cezayir, Tunus, Katar, Ürdün, Kuveyt, Umman, Komorlar. Sıraladığım bu listedeki 22 Ülkede kadınların yaşamlarının ne kadar zor olduğunun ve toplumsal hayattan ne kadar soyutlandıklarının notlarını paylaşmak istiyorum sizinle! Dikkatinizi çekmiştir, bu Ülkelerin tamamına yakını Müslüman. Peki kadınlar adına ne yaşanıyor bu Ülkelerde?

Bu Ülkelerde genelde kadınlar, cinsel tacize, bazılarında ise kadın sünnetine maruz kalmaktadır. Politikada da kendilerine neredeyse hiç yer bulamıyorlar. Bazılarında bir kadın, pasaport almak isterse erkek bir yakınının izin verdiğine dair belge vermesi gerekiyor. “Suudi Arabistan”da kadınların araba kullanması yasa ile yasaklanmıştır, tecavüz ve cinsel saldırı “zina” sayılabilir. Hemen hemen listedeki tüm Ülkelerde kadınlar için yasal evlenme yaşı 18’in altındadır. Hamilelik sırasında hayatını kaybeden kadınların oranı Dünya ortalamasının çok üstündedir.

Lübnan yasalarına göre tecavüz eden kişi, tecavüze uğrayan kadınla evlenme hakkına sahiptir. Yasa dışı kürtaj yapan kadın 7 yıl hapse mahkûm olmaktadır. Genellikle kadınların okuma yazma oranı ile kamuda istihdam edilme oranları çok düşüktür. Bu Ülkeler, Kadın tecavüz oranı bakımından ise dünyada bayraktarlık yapmakta, cinsel tacizle ilgili bir yasaya hemen hemen sahip değiller.

Kadınların maruz kaldığı aile içi şiddeti çok yüksektir. Halen daha 21.yüzyılda listedeki bazı Ülkelerde bir kadının tanıklığı, yarım erkeğin tanıklığına eşittir. Evlilik dışı çocuk yapmak tutuklanma nedenidir. Kadınların Müslüman olmayan bir erkekle evlenmeleri de yasa ile yasaklanmıştır.

Fas ceza kanunu, kadınların kocalarını terk etmelerini yasaklamıştır. Cezayir hukukunda eşe tecavüzün cezası yoktur. Tunus’ta kadınlar aynı işte çalıştığı erkeğe göre, % 33 daha az maaş almaktadır. Ve doğum izni sadece 30 gündür.

Ürdünlü bir kadın yabancı bir erkekle evlendiği zaman, hem kocası ve hem de doğacak çocukları Ürdün vatandaşı olamaz. Kuveyt'te cinsel şiddeti yasaklayan bir yasa bulunmamakta, evlilik içi tecavüz suç sayılmamaktadır. Örneğin Umman yasalarına göre kadın, mirastan erkeklerin aldığının yarısı kadar alabilmektedirler. Bu ülkede erkek herhangi bir neden dolayı karısını boşayabilmektedir. Tespitler uzayıp gidebilir.

Esas sorular şunlardır; Listedeki Ülkelerin tamamı Müslüman olduğuna göre bu listede neden Türkiye yoktur? İkinci soru,  bu listeye Türkiye dâhil edilecek mi veya Türkiye bu listeye girecek mi?

Osmanlı toplumunda hiçbir sosyal ve siyasal hakkı bulunmayan kadının adı ve kadın hakları yok hükmündedir. Ulusal önderimiz Atatürk’ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal hayata katılmaları yönünde bir dizi değişim yapılarak, Darülfünun’da karma öğretime geçirilmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla beraber kadınların kamusal alana girmesini olanak sunan yasal ve yapısal reformlar hızlandırılmıştır. Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarılmış. Bu Şekilde öğrenim laikleştirilerek bütün öğrenim kurumları Milli Öğrenim Bakanlığı’na bağlandı. Kız ve erkekler eşdeğer haklarla öğrenim görmeye başlamıştır.

Türk Medeni Kanunu’nu onaylanarak, Yasa ile erkeğin birçok eşliliği ve bir taraflı boşanmasına ilişkili olarak yenilemeler kaldırılmış, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üstünde tasarruf hakkı tanınmıştır. Belediye yasası çıkarılarak, kadınlara belediye seçimlerinde seçim ve seçilme hakkı tanınmıştır. Kadın ve çocukların korunmasına ilişkili olarak önce düzenleme Genel Hıfzıssıhha Kanunu ile yapılmış, Doğum izni düzenlenmiş, Kız çocuklarına mesleki öğrenim sunmak için Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kurulmuştur.

Köy Kanunu’nda değişiklikler yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve Köy ihtiyar meclisine seçilme hakları verilmiştir. Anayasa değişikliği ile kadınlara seçim ve seçilme hakkı tanınmış, Ülkemiz bu hakkı kadınlara tanıyan önce Avrupa ülkesi olmuştur. İş Kanunu yürürlüğe girmesi ile kadınların faaliyet hayatına düzenlemeler getirilmiştir.

Kadınların yeraltında ağır ve riskli işlerde çalıştırılması ILO sözleşmesi ile yasaklanmıştır.Türk kadını o yıllarda Avrupa devletlerinin çoğundaki kadınlardan ek olarak ileri haklar elde etmiş ve çok geçmeden toplumda erkeklerin çalıştığı her alanda yerini almıştır.

Peyami Safa’nın yarı tavuk, yarı insan olarak tanımladığı Türkkadını Atatürk sayesinde insana evrilmişken, geçtiğimiz günlerde kadın insan mıdır? konulu semineri düzenlenen Suudi Arabistan’ın toplumsal kodlarına göz kırpmak, ona meyletmek, rasyonel akılla açıklanmayacak Sosyal psikolojik bir durumdur. Arabistan’daki kadın gibi olmamak için direnmeyip mücadele etmemekte ayrı bir sosyolojik olgudur.

İktidarlar, egemen sahipleri; kadınlar üzerinde baskısını sürekli artırarak özellikle bırakın yeni haklar vermeyi, kadınların kazanılmış haklarını torpülemektedirler, amaç kadını insan olmaktan çıkarmaktır. Özellikle Cumhuriyetçi Kadınlarımız aman dikkat, gerçek olan şudur ki; “Kadın düşerse toplumda düşer.” Ülke olarak listeye 23.sırada girme tehlikesi hep vardır. Unutmadan; gerçekten kadının adı, hakkı yok mudur?

Nizamettin BİBER

 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..