Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '13

 
Kategori
Aile
 

Kadının Kadına şiddeti

Kadının Kadına şiddeti
 

Bugüne kadar hep erkeklerin kadına uyguladığı şiddetle ilgili yazdık. Oysa ki bugün günlük gazetelerden birinde okuduğum bir okur mektubu şiddet olayının başka bir cephesini, kadının kadına yaptığı şiddeti benim aklıma getirdi. Bugünkü blog yazımı bu konuya ayırmak istedim.

Okur mektubunda erkek ailesinin kaynana, görümce ve eltinin geline şiddetinden başlayarak, iş yerlerinde kadın amirlerin kadın astlarına uyguladığı şiddetle mektubunu bitiriyor.

Ben ise konuyu biraz daha genişletip kadının kadına şiddetini okul yıllarına kadar indirmek istiyorum. Öğretmen arkadaşlarım sakın bu yazdıklarımdan dolayı bana kızmasınlar. İlk okul çağlarında çocukların daha cinsiyet belirtileri tam gelişmediğinden şiddetin kızı erkeği pek ayırt edilmiyor. Eğer öğretmen pedagojik performanstan uzaksa kız, erkek çocuk fark etmeden hepsine şiddet uygulayabiliyor. Kadına şiddet daha ziyade orta öğrenim çağlarında ortaya çıkıyor. Şöyle bir hafızanızı yoklayın bakalım. Sınıfınızdaki gösterişli, güzel kızlara yaşlı kadın hocalarınızın yaptığı şiddeti düşünün. Belki ben kız okulunda okuduğumdan, belki de önceki nesil olduğumdan , zira şu andaki okullardaki durumu tam bilemiyorum, bu olay ile ilgili bir çok örnek aklıma geliyor.

Ne yazık ki kadın cinsi yaşlandıkça, eski güzelliğini  tazeliğini kaybettikçe bunu bir türlü kabul etmek istemiyor. Tabii bu bütün kadınlar için söz konusu değil. Konumuz şu anda bazı örnekler için. Gençliğini kaybettiğini kabul etmek istemeyen kadın eğer öğretmense kendinden daha genç, daha güzel bir kız öğrenciye karşı büyük hınç duyabiliyor ve bunu şiddet olarak dışa vurabiliyor. İnanın bana bu sadece öğretmenler için söz konusu değil. Başka mesleklerde de, üst ast ilişkilerinde de bu kabul edememe hali şiddet olarak kendini gösteriyor. Bu olay sadece ülkemiz içinde geçerli değil. Dünyanın bir çok ülkesinde bu veya şu şekilde bu olay karşınıza çıkabiliyor. Bir devlet dairesinde, bir iş takibinizde eğer çok genç ve güzel bir kızsanız sizden yaşca büyük bir kadının farklı muamelesine maruz kalabiliyorsunuz.

Tekrar belirteyim. Ben de bir kadınım ve bu olayı sakın bütün kadınlara yaymayın. Kadına şiddetin daha lise çağlarında başladığı ve ara ara bir çok yerde devam ettiği toplumda ne yazık ki iş hayatında ve aile hayatında da kadına kadın şiddeti sürüyor. Sadece kırsal kesimde değil çok gelişmiş toplumlarda bile farklı şekillerde ortaya çıkan kaynana, görümce şiddeti bence aynı erkeği seven iki, üç kadın çekişmesinden kaynaklanıyor. Belli yaşa kadar oğlunun, kardeşinin bir taneciği olmaya alışmış kadın aileye yeni katılan ve kendisinden daha fazla sevildiği, zaman geçirildiği her halinden belli olan öbür kadını kabul edemiyor. O kadının bugüne kadar sevdiği kolladığı erkeği, sahiplenmesi sinirine gidiyor. İşte aile içinde  kadının kadına şiddetinin en büyük sebebi paylaşılamayan erkek olayı.

Kadın yaşı ilerledikçe iktidarının elinden gittiğini düşünerek arkadan gelen kadına şiddet uygulayabiliyor. Ama bu sadece kadınlar için değil tüm insanlar için rastlanan bir özellik. İş yerlerinde yaşlanan bireylerin arkadan gelen genç bireylere fırsat tanımaması, onları ezmek ve kaçırmak istemesi çok rastlanan bir olay değil mi.

Şu ana kadar hep yaşı ilerleyen kişileri suçlar gibi yazdım. Gençlerin hiç hatası yok mu. Olmaz mı. Gençler yaşlılara daha sevgi ile evlat gibi yaklaşsa. Yaşı ilerleyenler de bir yerden sonra her konuda  bayrağı gençlere bırakacaklarını kabul etseler. Bu bayrak iş, iktidar ve güzellik, tazelik konularında olabilir.

Bence herkes yaşında, sosyal konumunda çok güzel ve güçlü. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..