Kadının özgürlüğü zordur

Kadının özgürlüğü zordur

Kadın neden evlenir?

Bana göre, çoğu daha özgür olabilmek için evleniyor.

Eşiyle istediği gibi sinemaya, komşuluğa, tatile yurt dışına gitmeyi hayal eder. Bunları gerçekleştirebilmek için evleniyor.

Yani babasının evinde kaldığı zaman yapamayacağı çok şey vardır. İşte bütün bu şeyleri yapmak bir bakıma özgürlük oluyor, bayan da genelde onun için evleniyor.

Tabi ki karşı tarafla frekans olayı, içinin kaynaması, karşı tarafın iyi olması da var işin içinde. Sevgi olmadan olmaz zaten.

Bana ilginç geliyor. Toplumda bayanlara bazı şeyleri yasaklıyorsunuz. Sonra onları elde etmek, özgürlük sanılıyor.

Bayan yukarıda saydığım bazı istediklerinin çoğuna nikah için imza attığı zaman kavuşacağını sanıyor. Oysa o zaman da başka şeyler başlıyor.

İmzayı attınız mı? Bazı şeyler değişiyor.

Artık siz "evli bir kadın"'sınızdır.

Bu sefere evli bir kadının yapacakları ve yapamayacakları, hem yasalarla hem yazısız
toplum kurallarıyla sınırlandırılmış uygulamalar başlıyor.

Belki de kadın eve kapatılmıştır. Kocası dışarıda özgürce gezerken, kadın dört duvar arasında sıkıntıdan patlıyor, televizyonda zaping yapıyor olabilir.

Koca belki de maça gitmiştir. Akşamlan dışarılarda bir yerlere uğruyor, iş yolculuklarına çıkıp, arada belki çapkınlık da yapıyor olabilir.

Kadına da “Ben kazanıyorum parayı, istediğim gibi harcarım” diyebilir.

Bakar kadın olmuyor, evlilikteki özgürlük de ona göre değil. Kadının yine özgürlük damarı tutar, daha özgür olma zamanı gelmiştir.

Sonuç, boşanır kadın.

Artık özgür sanır kendini. Ya bir ev tutar, ya da ailenizin evine döner. Dilediği gibi yaşayacağınızı sanır.

Ama bir müddet sonra ailesi, dayı, ağbi, amca, eski koca tarafından kontrol edildiğinizi görebilir. Bu durum sizi sıkar onu. Tartışma da olabilir. Evlilik sonrası böyle bir tartışma sonucu, eşine kızıp, tabancayla eski karısını sakat bırakan birini bile tanıyorum.

Bir de küçük çocuğu varsa, o da haraketlerini engeller kadının. Dışarı çıkmak için program yaparken onu da düşünmek zorundadır. Çocuğun hastalığı, bakımı, okulu ile uğraşmak zorunda kalır.

İşte bu şekilde kadın özgürlüğüne düşkünse, bunu olmazsa olmaz yapıyorsa, bizim toplumda kafasına göre yaşayamaz. Boşanmış kadınlar, hele çocukları da varsa, bilmeden üçüncü esaret hayatlarını yaşıyorlar.