Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Kadının ruh hali

Kadının ruh hali
 

Mücadeleden Korkmayın...

Merhaba hanımlar ve yazılarımızla ilgilenen beyler! Hep kadınların fiziksel sağlığından bahsediyoruz öyle değil mi? Peki ya kadınlarımızın ruh sağlığı ne durumda! Genel düşünce hep “Keyfin yerinde, hiçbişeyin eksik değil, daha ne istiyorsun?” gibi cümlelerden oluşur.Ya bişeyler hiç de göründüğü gibi tam değil ise. İşte bu noktada kadının kendisini anlatabilmesi, yardım almak adına derdini anlattığı insanların da onu yargılayarak, sanki anlattıklarını suç işliyormuş gibi algılaması ve daha fazlası, malesef yaşadığımız, dinlediğimiz hikayelerdir. Ülkemizde kadın olmanın pek çok dezavantajını yaşıyorken, bir de ruhsal açıdan sıkıntısı olan kadın zamanla inancını, azmini ve sonrasında yaşamdan beklentilerini ve sevinçlerini bırakarak öylesine tüketmeye başlıyor hayatını. Bu yazıda, “şöyle yapın hanımlar, böyle davranın bayanlar!” gibi cümlelerle sizi daha da fazla zorlamayacağım. Aksine, bence ne istediğinden emin olan her insan zaten kendince mücadele ediyor demektir.

Sorunlarla savaşmak, asla şiddetin göbeğinde yaşamak demek değildir. Bu anlamda yazıkki, gürültücü, asmacı, kesmeci bir kimliğe sahibiz.Tabi asla genelleme yapmıyorum. Az biraz sorunlarını konuşarak da halleden bir kesim var. Uzmanlar, kadın olmanın sıkıntısının kökeninde, kız çocuklarına küçükken yapılan aşırı baskının neden olduğunu belirtiyor. “Eteğini ört, göğsünü kapat, sakın erkekler ile oynama!” gibi sanki neden kız doğdun, der gibi bir hava yaratan tavırlar, gün gelipte kadınlığa adım atan o küçük kız çocuklarında çeşitli patlamalara neden olabiliyor. Örneğin diyor uzmanlarımız: bir vajinismus kadının cinsel ilşkiye girememesi, vücudundaki tüm kasları kasarak, cinsel ilişkinin ağrılı ve zor ya da olamamasıdır. Tamamen psikolojik, sebebi de sürekli aile ve çevrenin kızlık zarı ve ilk gece ile anlattığı inanılmaz şehir hikayeleridir. Bilinmeyen yönleri ileVajinismus konusunu ayrıca aktaracağım sizlere. Ama şunu söyleyebilirim ki, tedavisi mümkün, çekmeye değmez. Bu yüzden 20 yıl boyunca birlikte olamayan evli çiftler var ve mutsuzlar!

Kadının bir başka mutsuzluğu ise, sadece belli görevler için dünyaya geldiğine inanması ve içine bunu sindirmiş olmasıdır. İnanıyorum ki, eşlere bunu anlatmanın mutlak bir yolu vardır.Bağırarak değil, küserek hiç değil! Her kadın eşinin karakterini ve huyunu bilir, kendini doğru ifade edebilen bir kadın pek çok sıkıntısına çözüm bulabilir. Yorumları duyar gibiyim aslında, “sen gel de benimkine anlat!” Emin olun mutlaka tatlı dille ve ne istediğinizden emin olursanız anlarlar. Bir de pozitif olmak ve karşımızdakini anlatırken boğmamak çok önemli hanımlar. Bu yüzden anlatımlara dikkat etmenizi öneririm.Türk kadınının azmi, anaçlığı ve şefkati tartışılmaz! Var olan gücünüzü çaresizlikle örtmeyin lütfen. Size yardımı dokunacak, iyi olacağınıza inandığınız her dala sıkı sıkı sarılın.

Uzmanlar, psikolojik her problemde eşlerin birbirlerine karşı duyarlı, saygı ve sevgi dolu olmalarını, desteklerini esirgememelerini özellikle belirtiyorlar. Sorun ne olursa olsun, anlamaya çalışmak ve olumlu sonuçlandırmak çok önemli.

Eğer bir kız çocuğunuz varsa, ilerde onun ayakları yere sağlam basan, sorunlarını halledebilen, iyi bir eş ve sevgi dolu bir anne olması adına, belli kurallarla ama dünyanın dışında bırakarak büyütmeyin! Çocuklarımız geleceğimiz, bugünümüz, yarınımız... Her sözlerinde bir anlam, her hareketlerinde bir cevap var aslında. Dünün küçüğü ve yarının büyükleri olarak onlara iyi bakınız. Herşeyin başı önce SEVGİ. Yaşamda önceliğiniz sağlığınızdan yana olsun! Hoşçakalın...

Handan Sarayhanoğlu

 
Toplam blog
: 52
: 4392
Kayıt tarihi
: 22.10.07
 
 

1976 yılının güzel bir Kasım ayında başladı hayat yolculuğum.1993 itibari ile radyo ve Tv sektöründe..