Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kadının tarihteki yeri

Kadının tarihteki yeri
 

Neden medeniyetin hiç bir döneminde, erkeklere bu kadar hak verilirken, kadınlar hep arka planda kaldı!! Acaba Havva anamız peygamber Adem'e(sav) yasak ağaçtan elmayı verdiği ve Allah'ın(cc) sözünden çıktığı için mi, ikisininde Dünya'ya gönderilmelerinden ayrı, kadın milleti Allah(cc) tarafından lanetlenip böyle bir hayata mahkum edildi !! :)

Küçükken çizgi film seyrederdim, bazı taş devri sahnelerinde erkeğin mağraya girişini ve kadını saçlarından zorla çekip götürmesini hiç unutmam, kendilerine gösterdiğimiz sevgi ifadelerimiz bile şiddete dayalı!!

Araplar İslam öncesinde kadını hiç sevmezmiş, hatta bazı baba adayları, çocuk doğar doğmaz kız olursa hemen gidip canlı gömerlermiş, eşlerinden ayrı olarak cariyelerden oluşan haremler kurarlarmış. İslamın gelişiyle kız çocukları ve kadınları hor görüp şiddet uygulamanın, harem kurmanın günah olduğu peygamberimiz (sav) tarafından ilan edilmiştir. Bu dönemde İslamın ilerde daha geniş bir tabana yayılması için bir erkeğin, rızaları alınarak 4 kadınla evlenmesi helal kılınmış, mahremiyetleri ve o dönemi yaşayan erkeklerin kadınlara bakış açıları düşünülerek, kadının kapanması farz olunmuştur. Bunun yanısıra, Allah(cc) kadına hoş görülü, analara daha saygılı davranılmasını buyurmuştur.

Tek eşli sistem üzerine kurulan hiristiyanlıkta ve inancı farklı olan toplumlarda (Çin, Hindistan) kadına bakış açılarının hiç bir yerinde bu kadar şiddete rastlanmamıştır. Gerçi bazı uygarlıklarda erkek öldüğünde, karısını canlı olarak beraber yakarlarmış. Hiristiyanların erkek rahip olur ve evlenebilir, kadınlar ancak rahibe olabilir ve evlenemez uygulamasına da şaşmamak elde değil, sanki Meryem Ana evli değildi !!

Osmanlı döneminde kadın, hor ve emtia olarak görülmeye, haremler türemeye başlamıştı. Osmanlı imparatorları savaş kazanıldığı veya barış sağlandığı zaman, cizye olarak yabancı kadınları haremlerine alır, bazıları evlenirdi. Sonuçta bunu yapmaları, ayrıca kendi kardeş ve akrabalarından olan erkek çocuklarını öldürmeleri yüzünden, akrabası, evlatları ölen kinlenmiş veya kıskanç kadınlar, şeytani planlar yaparak ilgili imparatorun ve hatta Osmanlı develtinin çökmesine bir neden olmuştur.

Geçen asırda, özellikle gelişmemiş ülkelerde kadınlar hep ezikti, söz hakkı verilmiyordu, ailesine maddi bağlılığından her haksızlığı sineye çekmek zorunda kalıyordu, toplumda rahat hareket edemiyor, kendini ifade etme şansı bulamıyordu.

Ve günümüz Kadınları, kendi ayakları üzerinde durdukça, erkeklere baş kaldırdıkça, ekonomik açıdan özgürlüklerine kavuştukça ve daha fazla hak istedikçe, erkekler daha çok bileniyor, daha çok şiddet gösteriyor ve daha çok baskı yapıyor, haliyle bu durumlar ailenin yapısına kadar ulaşıyor ve şiddet doğuyor. Ayrıca şunu vurgulamak istiyorum; erkekler kendilerini ifade edemediklerinde sinirlenir ve üstünlük sağlamak amacıyla şidette başvurur. Halbuki, erkekler, kadınları karşılarına almaktansa, onları desteklemek, teşvik etmek ve onları daha iyi anlamakla yani "Gerçekten Sevmekle" bu sorunlara son verebilirler.

Şunu herkesin anlaması ve bilmesi gerek; hepimiz, zengin, fakir, kadın ve erkek, bu Dünya'ya beraber yaşayalım diye gönderildik ve günlerimiz sayılıdır, önemli olan bu çatının altında hep beraber kendimize göre mutlu bir şekilde yaşayıp, bir sonraki nesile iyi şeyler öğretip bırakmaktır. Buda sadece erkeklerle veya kadınlarla olmaz, bu ancak iki tarafın biribirine daha dürüst, daha mantıklı, daha saygılı bir şekilde yakalaşımı ile olur ve unutmamak gerekir, her güçlü ülkenin temelinde, topluma iyi evlat yetiştirmiş aileler vardır ve bu tür ailede yetişmiş çocukların hayattaki başarıları ve güçlü olma oranları çok yüksektir.

Ahiret'te hiç kimse bir diğerinin hesabını vermez, istese de veremez. Zira kadın olsun, erkek olsun, eş, evlat, anne, baba, akaraba veya dost, herkes sadece kendi yaptıklarından sorumlu olacak ve Allah(cc) katında hesap verecektir. Bununda anlamı şu ; kişiler suç işlediğinde, Dünya'da yasalara karşı, Ahiret'te Allah'a karşı yaptıklarından soumludurlar ve bunu ötesi Yok.

Allah(cc) hiç bir İnsan'a diğer bir insanı kendi canından ve kanından bile olsa hesap sorma dışında, Yargılama ve karar hakkı vermemiştir.

 
Toplam blog
: 27
: 4680
Kayıt tarihi
: 21.10.06
 
 

Sosyal adaletin varlığından şüphe eden, dünyanın birçok yerini gezmiş, varolmanın bizim seçimimiz..