Kadınlar, kadınlar

"Egemenliğin" kayıtsız şartsız kime ait olduğu bilinmek zorunda, egemenlik;  İnsan üzerinde kurulamayacağı anlaşılmak zorunda.

Önümüzdeki günleri kadınlar üzerine düşünelim istedim. Öldürülen, taciz edilen, tecavüz edilen, şiddet gören, eve kapatılan, yani bütün hakları özgürlükleri elinden alınmaya çalışılan; Sadece eş ve anne olması beklenen hatta ve hatta mümkün olsa düşünmesi bile yasaklanacak kadınlar…

Tüm bunlara rağmen uzun yıllardır akıllarıyla, bilinçleriyle, inatlarıyla, tutkularıyla hayatın her alanında eşitlik mücadelesi veren kadınlar…

Sokakta, evde, işte, sanatta, bilimde, her yerde var olan; Var olmak için tüm zorluklara karşı direnen, irade gösteren; değişen değiştiren kadınlar…

Yaşam hakları ellerinden alınmaya çalışılan kadınlar…

Hepimizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun.

Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz

ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız..

Nazım HİKMET