Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '15

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kadınlar evlenirken aşkı düşünmezler; düşündükleri şey ekonomik güvence, cinsel ihtiyaç ve çocuktur

Kadınlar evlenirken aşkı düşünmezler; düşündükleri şey ekonomik güvence, cinsel ihtiyaç ve çocuktur
 

Evlendiğiniz kadının duygularını kale almayın; çünkü onlar aşk için evlenmezler. Parmaklarına yüzüğü taktıkları anda okudukları aşk romanını ellerinden bırakırlar ve evlilikleri süresince bir daha okumazlar.

Özellikle kültür seviyesi düşük, fakir, çalışmayan kadınlar evliliği bir sırtını yaslama kapısı olarak görürler ve “Üzerimde gölge olsun. Beni korusun gözetsin” diyerek hayatta bir güven kapısı ararlar. Bunun sonucu olarak bu şartları taşıyan az biraz eli yüzü düzgün kişilerle evlenirler.

Dikkat edilirse erkeklerin reddedildiği pek görülmez. Neredeyse her gittiğiniz kızı (dediğimiz şartlardaki) alırsınız. Yani şimdi bütün bu kızlar bu erkeklere âşık mı? Alakası yok. Çocuğun işi var. Kendisini geçindirebilir. Erkek adam, kız/kadın cinsel ihtiyaçlarını sağlar. Bir iki de çocuk yaptı mı tamam. Evlilik o hale gelmiştir ki neredeyse bu kızlar hani benzetmek gibi olmasın,  affedersin bir dana bu dediklerimizi yapsın onunla bile evlenirler diyesi geliyor insanın.

Kadınlar böyle evleniyorlar ya erkekler de buna uyuyorlar; bir nevi kadının vücudunu satın alıyorlar. Onu karısı/kadını yapmak, yuva kurma, çocuklarının anası, cinsel ihtiyaçlarını giderme, kendisine hizmet etmesi, çocuklarını doğurması, düğünde bayramda yanında gezmesi… Erkek de aşk yok… O evlenirken ki “ elektrik alamadım” hikâye; beğenmemiş ya da işi gücü parası malı mülkü yoktur.

Bir ömür boyu birlikte yaşayacağın kimseyle sırf bana baksın diye evlenilir mi… Vallahi de billahi de kadınların yarısı bu şekilde evleniyor. Aşk yok, çoğunda beğenme de yok. Cillop gibi kız göbekli biçimsiz biriyle şartlar tuttuğu için nikâhı basıyor.

Peki, sonra noluyor… Arada aşk olmayınca eşler birbirleri için isteyerek bir şey yapmıyorlar. Nasılsa nikâhı bastı kadın “ Kocam değil mi bana bakmaya mecbur, yatağıma da gelecek, çocuk zaten o da ister” ve erkek “ O artık benim karım, bana ait. Ne dersem yapacak. Bana hizmet edecek çünkü ona ben bakıyorum. Yatağıma da gelecek, çocuk da doğuracak”

Her şey mecburiyete dönüştü, isteyerek yapılan bir şey yok.  Kadın kocanın dediklerini yapmak zorunda. Arada aşk olmadığı için ihanet de kolay oluyor. Kadın erkeğin yatıp kalktığı bir vücut. Ve kendisinin. Garantili yani. Ama gün geliyor bıkıyorsunuz. Burada erkeğin kadından bıkmasının nedeni karısın elinin altında bir oyuncak olması. İstediklerini verecek. Kadın da zaten bu anlayışta.

Erkeği kadından soğutan kadının da zaten bu anlayışta olması. Bu evlilik formatı (karısı onunla bana baksın, cinsel ihtiyacımı gidersin, çocuğumuz olsun) erkeği evden ve eşinden soğutuyor. Başka kadına giden erkeklerin eşleri bu anlayıştadır ve evlenirken de bu anlayışla evlenmiştir.

Aslında kadınların kendilerini aldatan kocalarına kızmamaları gerekir. Sen ne için evlendin ablam?  Bana baksın, cinsel ihtiyaçlarımı gidersin, çocuğumuz olsun. Sana bakmıyor mu? Bakıyor, geçimini sağlıyor. Yatağına gelmiyor mu? Geliyor. Çocuğunuz yok mu? Var. İstediğin her şeyi vermiş.  Sen ondan aşk istemedin ki… Ama belki o aşk istiyor ve sende yok.  Dışarıya da belki bu amaçla gidiyor ve bence son derece haklı… Ekonomik güvence, cinsel ihtiyaç ve çocuk düşüncesiyle evlenen bir kadını kocasının aldatması kadar normal bir şey olamaz.

Tabii ki tıpkı kadınlar gibi böyle evlenen erkekler de var “Bana hizmet etsin, yatağıma gelsin, çocuk doğursun…”Senin karın hizmetçi mi, manitan mı, kiralık anne mi? Aslında aşk arayan kadınlar da var. Zor olsa da kadın da aşk arıyor. Aldatan kadınlar ve erkekler aşk arayan kadınlar /erkeklerdir ve bu aldatanlar aslında aldatılanlardır. Evlenirken “ ekonomik güvence, cinsel ihtiyaç, çocuk” ya da “bana hizmet etsin, yatağıma gelsin, çocuğumu doğursun” diyen kadın ve erkekler tarafından aldatılmışlardır. Yani asıl aldatılan onlardır.

Tabii ki bu durum giderek değişiyor. Kadınlar/erkekler okuyup tahsil yaptıkça, ekonomik güvenceye kavuştukça daha seçici oluyorlar, daha başka özellik arıyorlar. Örneğin o zaman belki âşık olmak da istiyorlar.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..