Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '11

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Kadınlar Günü'nde sevinmeli miyim?

Bugün kadınlar günü ama sevinemiyorum. Törenin, ahlakın ve dinin baskısını ağırlıklı olarak kadının üzerinde hissettirdiğini düşünüyorum. Kadınların zayıf oldukları için dövüldüklerini, öldürüldüklerini, intihara zorlandıklarını, zehirlendiklerini düşünüyorum. Erkeklerin kadınları yanlarında süs, hayatlarını kolaylaştıracak ikincil bir insan olarak gördüklerini hatırlıyorum. En başarılı kadınların bile evlenip çocuk doğurunca kariyerlerinde gerilediklerini ve zorlandıklarını biliyorum. 

Nazım Hikmet’in dediği “Sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlar..” Yaşlı, kokmuş adamlara satılan, aşkı ömrünce yaşayamayan, sadece kabus olarak zihnine yerleştiren kadınlar… Genelevde erkeklere satılan, tecavüze uğrayan kadınlar… Peki bu zulümlere kadınları uğratanlar kim? Erkekler… Maço, kendini Allah’ın bir lütfu sanan ve kadınlar kariyerinde ilerleyip kendisini geçecek diye ödü kopan erkekler… Kendilerine tanınan sonsuz imkanları göremeyip kendini kadınlardan üstün gören, “kaç tane kadın bilim adamı, kadın sanatçı ve siyasetçi var” polemiği yapan erkekler… Ya sevgili veya eş olan erkekler nasıl? Evlenmek için ısrar eden, kabul etmezsen kaçıran, sen onu isteyince yüzüne bakmayan erkekler… Kendisi her çiçekten bal alan, “Ciddi bir ilişki değil. Sen başkasın” diyen hem size, hem beraber olduğu kadına haksızlık eden erkekler… Dini ve yasaları kendi keyfince yorumlayan, kadının üstüne 3-4 kuma getiren, tahrik olan ve namusuna düşkün erkekler… Kendisi aşık olunca çekip giden, siz boşanmaya kalkınca yolun ortasında bıçaklayan erkekler… Kadınların ruhuna, kişiliğine değil, önce fiziğine değer veren erkekler… Ve kadın dırdırını dövülmek için yeterli sebep olarak gören kadın ve erkekler… Kadınların düşmanı, erkeklerin hayranı, “kadın bir adım geride durmalı” diyen kadınlar… Eşine değil, onun sevgilisine zarar veren, eşinin melek kadınların şeytan olduğuna inanan kadınlar… 

Lütfen, “Erkekler hem döver, hem sever” demeyin. Siz erkeğin kölesi değilsiniz. Ona mecbur ve mahkum değilsiniz… Gördüğünüz gibi kadın olmak, 365 gün Kadınlar Günü yapılsa da pek iç açıcı değil. Çünkü zaten haklarımız verilse, Kadınlar Günü’ne ne gerek? Gene de kadın olmaktan gocunmuyorum. Çünkü eksik olduğumuz için değil, haksızlığa uğradığımız ve kaderimize razı olduğumuz için bunları yaşadığımıza inanıyorum. Yine de –acı acı- kadınlar gününüz kutlu olsun diyorum. 

 
Toplam blog
: 111
: 670
Kayıt tarihi
: 01.02.11
 
 

ODTÜ Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İlgi alanlarım edebiyat, sinema, tiyatro, TV..