Kadınlar Günü'ne dair

Kadınlar günü, dünyadaki bütün kadınların haklarını tanıtmayı, bilinçlerdirmeyi ve yeterli seviyeye ulaştırmayı amaçlayan özel günlerdendir. Bu özel günde değil sadece tabiki, her gün kadınlara değer verilmeli ve kadınların yaşamımızdaki yerleri mutlaka doğru anlaşılmalıdır.

Bugün dünyadaki en demokratik ülkelerde bile halen kadınlara dair olumsuz haberler duymaktayız. Yine de insanlığın tümüne en çok değer veren ülkeler şüphesiz ki batı ülkeleridir. Doğu bloğunda bulunan ülkelerde az gelişmişliğin de etkisiyle malesef kadınlar hak ettikleri değeri ne yazık ki göremiyorlar.

Ülkemizde de tam anlamıyla kadınlarımızı koruduğumuz, onları baştacı yaptığımız söylenemez. Halen kötü muamele, dayak ve hatta cinayet haberleriyle tüylerimiz diken diken olmaktadır. Hiçbir suçun cezası dayak veya cinayet olamaz. Yasalarla yönetilen üklemizde her insan gibi kadınlar da bir suç işlemişse yine yasalarla cezası verilebilir. Kaldı ki dayak ve cinayete sebep olabilecek suçlar da işlenmemektedir kadınlar tarafından. Cinayetle sonuçlanan olayların detaylarını incelediğimizde çok basit sorunlar, inatlaşmalar ve asla sonucu böyle olmamalıydı denilebilecek sebeplerle karşılaşmaktayız.

Özelliklere kadınlara yönelik de değil, çocuklara veya bütün insanlara karşı uygulanan bu vahşice tutumlar, kaynağını nerden almaktadır? Din, örf, adet, gelenek ve göreneklerden mi? Ya da gelenekleşmiş aile anlayışından mı? Hiçbir din, örf ve adetle açıklanamayacak olan bu olayları gerçekleştirenler, inandıkları dine, örfe veya adetlere ne derece bağlılar acaba?
Bu davranışlarını, inandıkları bütün olgulara dayandıramayacaklarının farkındalar mı acaba?

Avrupa ülkelerinde uygulanan ve şiddeti önemli ölçüde önleyen bazı önlemler vardır. Şiddet görenin devlet tarafından elinden alınması, şiddet uygulayana caydırıcı ve önemli cezaların verilmesi gibi. Bunların tümünü yürekten destekliyor ve ülkemizde de uygulanmasını istiyorum. Bilinçlendirme çalışmalarının hiçbir işe yaramadığı gayet açıktır. Mayasında şiddet olan insan, zaten bilinçlenmeyecek derecede olan insandır. Bilinçlendirirsin, ha öldürmez belki ama hastanelik eder. Bu çalışmaların sonucu ancak bu kadardır.

Dinler başta olmak üzrer insanlar tarafından inanaılan ve geçerliliği olan bütün olgular, şiddeti kesin bir dille yasaklamaktadır. Özellikle de kendini savunamayacak durumda olan mazlum çocuk ve kadınlara yönelik olanı. Halen neyin hesabını yapıyorlar?

Umarım 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların değerini anlamada ve kadınların sahip olması gerektiği hakları vermede ülkemiz başta olmak üzrere bütün dünyada ilk adım olur. Zira kadınların yaşamımızdaki önemi tarih sayfalarında mevcuttur ve kanıtlanması gereken her şeyi kanıtlamaktadır.

Kadın olmazsa erkek; erkek olmazsa kadın bir hiçtir. Bu tanrısal bir olgudur.

Saygılar