Kadınlar Günü

BİR KADININ YAŞADIKLARI 

Yıl 2004, bir sonbahar günü. Akşam işimi bitirip oğlumu uyutup ben de uyudum. Öğretmen olduğumdan dolayı ertesi gün de okul olduğundan dolayı erken uyuyayım dedim ve eşimin (eski eşimin, çünkü o günden sonra ayrıldık) işten gelmesini beklemeden uyudum. Eşim işten gece 11 gibi gelecekti. Uykudan saçım çekilerek uyandırıldım. Yatağımdan dayak yiyerek kaldırıldım, bağırıp çağırmalar arasında dayak yedim eşimden. Neden mi? O gün neden 3 lira değilde 9 lira harcadım diye. 

Neyse bunlar geçti ama ben yediğim dayağı unutmadım. O sırada karşı komşum polis çağırmış. Polis bizi aldı ve karakola götürdü. Karakolda kayıtlar alınıyor. Kaydı tutan memur soruyor ben cevaplıyorum ve yazıyor. Buraya kadar herşey normal. 

Ben şikayetçi olduğumu söylüyorum. Kayıtlar alınıyor. Bir süre sonra eski eşim çağrılıyor ona da soruluyor. Pişmanım vs. konuşmalardan sonra başka bir polis beni aldı başka bir odaya götürdü ve inanın orda tam üç saat benim şikayetimi geri almam için uğraştılar. Dayak yemiş bir kadını eşini şikayet etmesin diye tam üç saat oyaladılar. Evet beni tam üç saat şikayetimi geri alayım diye oyaladılar ve en sonunda şikayetimi geri aldırdılar. Ondan sonra boşandım eşimden ama. Eski eşimin yaptıklarıda yanına kar kaldı. Ve herhangi bir işlem yapılmadı. Polisin işi, dayak yemiş bir kadının şikayetini geri almasını sağlamak mıdır? 

Mağdur olan kadını şiddet uygulayan eşiyle evine göndermek midir? bu ülkede polislerin işi? 

Ben bunları bizzat yaşadım. Daha sonra birlikte eve geldik ve boşandık sonrasında da.