Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '17

 
Kategori
Güncel
 

Kadınlar mı Çapkın, Yoksa Erkekler mi?

Kadınlar mı Çapkın, Yoksa Erkekler mi?
 

Mahşerin Dört Öfkelisi; Kemal, Can, Serdar, Caner "

“Çapkın Kime Denir KonusunuTartışıyor

Can:Nadia ile 11 yıllık evliliğim hakkında konuşalım.

Biliyorsunuz, çoğu evlilik gibi sorunlarla boğuştuk!

Bereket Allah bize bir erkek çocuğu bağışladı.

Batu…

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.8

KAİZEN Uygulayalım!

Korkularımızı Unutalım.

Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!

 

Caner: Ne yazık, mutluluğunuz uzun sürmedi!

Can: Aynen, ÇünküNadia doğumdan sonra çok değişti.

Ruh, zihin, beden olarak o kadın gitti başka bir kadın geldi.

Kemal:Nasıl yani?

Can:Nadia bütün ilgisini, sevgisini Batu’ya yöneltti.

Doğumdan önce aldığı 25 kiloda üstüne yapışıverdi!

Sonunda Nadia’ ya ilgimi kaybettim.

Serdar:Sende az düzenbaz değilsin.

Hatırlıyorum da, o dönemlerde eve gece yarıları giderdin.

Can:Doğrudur, Nadia çapkınlık yaptığımı düşünüyordu.

Aslında arada başka bir kadın da yoktu.

 

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.9

Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. 

Empati kuralım! 

Amaç kavga değildir. 

Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

 

Sonunda aramızda şiddetli geçimsizlik başladı.

Nadia beni terk etti.

Anlaşarak boşanmak zorunda kaldık.

 

Kemal:Nasıl tanıştınız, detaylıca anlatmamıştın?

Serdar:Onları ben tanıştırdım, anlatayım.

Üniversitedeyim, babamın yeni bir BMV aldığı günlerdi.

Yeşilköy de oturuyoruz.

 Ataköy Galeria’ dan çıkmışım turluyorum.

 

Önünden geçerken yabancı olduğunu tahmin ettiğim 2 kız gördüm.

 Önlerinde durup işaret ettim, görmediler.

 Bir tur daha atarak, tam önlerinde durdum.

Camı açıp seslendim.

Serdar:Hanımefendi buyurun gideceğiniz yere götüreyim.

 

 Kemal: Senin klasik numaralarından biri!

Kızlardan biri cevapladı(Nadia): Biz Kumkapı ya gidiyoruz.

Serdar:  Yolumun üstü, lütfen buyurun.

Nadia arkaya ve arkadaşı İvina öne yanıma oturdu.

 

Öne oturan kız elini uzattı (İvina): Merhaba, Ben İvina, teşekkür ederiz.

Az ilerde benzin alma bahanesiyle benzincide durdum.

Benzin alırken cep’ ten Can’ı aradım.

Serdar:Can ne âlemdesin, ne yapıyorsun?

2 kız var arabada, Rus sanırım.

İşin yoksa beraber takılalım, çok güzeller.

Can:Süpersin, evdeyim, gelip beni alın.

 

Arabaya binip kızlarabir arkadaşım olduğunu söyledim.

 Onu da alıp bir şeyler atıştırmayı teklif ettim.

İtiraz gelmedi.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.3:

Şimdiyi yaşayınız! 

Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son veriniz!

 

Can’ı Beylerbeyindeki evinden aldık.

Doğruca deniz kenarında bir kafe de oturuyoruz.

 Kızlar  bira içti.

Biz Türk kahvesi!

Oradan buradan konuştuk.

Karşılıklı telefonlarımızı aldık.

Nadia saatine baktı.

Arkadaşıyla buluşacağını ve eve gitmesi gerektiğini söyledi.

 

Az oturup, hep beraber kalktık.

Kızları evlerine bırakıp, döndük.

 

Aradan 15-20 gün geçer.

Bir gün aklıma esti.

Can’ın Karaköy’deki işyerine sürpriz yapayım diye!

Büroda bir kız vardı,  merak ediyorum?

Bir ara Can’ dışarı çıkartıp, soruyorum.

Serdar:Oğlum kim bu güzel hatun?

Can: Hıy.r Nadia’ yı tanımadın mı?

 

Serdar:Nadia mı o da kim?

Can:Oğlum sen tanıştırdın ya!

Genç yaşta bunadın mı sen?

D.nyo musun nesin!

Serdar:Vay anasını sayın seyirciler.

Ben İvina yla ilgilenirken Nadia’ nın yüzüne bakmamışım bile.

Peki, burada işi ne?

 

Can:Ulan denyo, Senin İvina kızı satmaya kalkmış.

Bu da Türkçe az biliyor ya.

Allah’tan o gün telefonumu vermişim.

Kızın Türkiyede güvenebileceği biri yok.

Sadece beni bildiğinden aramış.

Ben de yardım elini uzattım.

Sevaptır!

Kızı gidip aldım, yanımda çalışıyor.

Serdar:Oğlum hangi evde kalıyor?

Hani sen imamın kızıyla nişanlıydın.

Baban duyarsa ağzına sıç…r.

Karışmam bak, ona göre!

 

Can:Dingil, Şişli de evim vardı.

Oraya yerleştirdim.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.1:

Sağlık ve Mutluluk iş yerlerimizde Başlar. 

Evlerimizde Devam Eder! 

Öfke Kolik lere Yer yok!

 

Serdar:O gün buna benzer fırça kaymalarından bir sonuç alamadım.

Ne halin varsa gör dedim.

 Can’ın yanından ayrıldım.

Kemal:Can nişanlı değil miydi?

Can: Ne olmuş?

O zamanlar, Makbule(babamın uzak akrabası) ile nişanlıyım.

Makbule’nin babası çok asabi!

Ne yani, insanlar 30 yıllık evliyken boşanıyor.

Ben aşık olamaz mıyım?

 

Caner:Manzaranın korkunçluğunu bir düşünün;

Canbir yandan nişanlı, diğer yandan Nadia için ev tutuyor.

Serdar:Ben biliyorum.

Nişanlısı Makbule ise Güngören de ortak kiraladıkları ev için eşya düzmekle meşgul.

Kız birde Nadia gibi çulsuz da değil.

Büyük bir holdingin muhasebe müdürü!

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.2:

Lütfen Kalp Kırmayalım. 

Öncelikle Kendi Kalbimizi! 

Yalanlara Yer Yok!

 

2 ay kadar Can’ı görmedim.

Bir gün telefonum çaldı, arayan Can!

Can: Denyo, insan bir arar sorar, öldük mü, kaldık mı?

Serdar:Oğlum artık senin bir sevgilin var, ben kimim?

Çifte kumruları rahatsız etmeyeyim.

Eşeklik ben de, kırk yılda bir insanlık edeyim dedim.

Eşek hoşaftan ne anlar?

 

Can:Oğlum sen işin dalgasındasın.

Bildiğin gibi değil

Nadia hamile, aldıralım diyorum. Yanaşmıyor.

Babam duysa beni evlatlıktan ret edecek.

Her şeye maydanoz olursun gel de bir akıl ver!

 

Serdar: Hıy. r; Benim de başım dertte.

Bir kızla tanıştım.

Evlenelim deyip duruyor.

Çok da hoşuma gidiyor, bırakamıyorum da.

Kelin merhemi olsa başına sürecek.

Benden bu kadar!

Başının çaresine bakacaksın!

Can:O gün senle konuştuktan sonra konuyu anneme açtım.

Babamın haberi olmadan Nadia’nın doğum yapsın istedi.

Artık çocuğu sahiplenmek Allah’ın takdirine kaldı!

 

Kemal: Zor iş!

Gel de çık işin içinden!

Can: Aradan 6 ay geçti.

Bu arada Batu doğdu.

Mecburen babama söylemek zorunda kaldım.

Babacığım Nadia’nın doğumunda hastaneye “annemin zorlamasıyla da olsa” gitti.

Torununu gördü.

 

Can: Babamı iyi tanırım.

Hasta hanede o kadar “Allah analı babalı büyütsündilediyse de!

Buna rağmen çok kızdığını anlamıştım.

Sanıyorum o günlerde babacığım öfkesini içine attı.

Eski nişanlımın anne, babasına ne söyleyeceğini düşünmekten birkaç yaş ihtiyarladı!

Yorgun düştü.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.5

Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.

Teflon Olalım.  Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.

 

Sonradan annemden öğrendim.

Babam bana hakkını helal etmemiş!

Belki de aynı üzüntüyü benimde yaşamamı dilemiştir.

Sonunda anneciğim eski nişanlımın ailesine durumu anlattı.

Can: Ben anlatamamıştım.

 

Oğlunun başka bir kızla tanışıp evlendiğini anlatmış.

Kızın hamile kaldığını da!

Sorumluluğum nedeniyle onunlaevlendiğimi anlatmaya çalışmış.

Kemal: Ben bu detayı bilmiyordum.

Senin yaptığında hiçbir şeye sığmaz.

Can:Arkadaşlar ne söyleseniz haklısınız.

Zaten bedelini de ödeyeceğimi o günlerde bilemezdim.

Serdar: Makbulenasıl karşılamış peki?

 

Can:Tahmin ettiğiniz gibi! Kızın bütün dünyası yıkılıyor.

Bundan sonrası daha da dramatik!

6 ay sonra babam akciğer kanserine yakalandı.

Kurtulamayarak hakkın rahmetine kavuştu.

Tam 1 yıl sonra da biz Nadia ile evlendik.

 

Caner: Pişman mısın?

Can:Şimdiki aklım olsaydı?

Bu kaderi hiç yaşamazdım.

Nadia ile tanışmam kötü şanstı.

Çocuk sahibi olduk.

Anne ve babamın kızgınlığı bir yana!

Kötü dualarınada sebep olduk.

 

Serdar:Evlenmeden Nadia’ nın geçmişini araştırdın mı?

Can:  Ne gezer! Her şey o kadar gelişti ki.

Sadece, evlenirken Nadia’ya şöyle sorduğumu hatırlıyorum;

Can:Benle tanışmadan evvel hayatında benim bilmem gereken bir şey yaşadıysan söyle bileyim.

Nadia:Kesinlikle yok.

Senden ve doğacak çocuğumuzdan başka bir şey yok!

Hayatımda kimse olmadı ve olmayacak da…

Ölümbizi ayırana dek seninle olmak istiyorum.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.8

KAİZEN Uygulayalım!

Korkularımızı Unutalım.

Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!

 

Kemal:Sende inandın.

Caner:Adam ne yapacaktı?

Çocuğunun anası, evlenmeye mecbur.

Serdar:Makbule ye ne oldu?

Can:Arkadaşlar biz Nadia ile evlendik.

Makbulegözleri görmeyen bir avukatla evlendi.

Düğününe bizi de davet etti.

Ben de Nadia ile katıldım.

Kemal:Film gibi!

Ben olsam yapamazdım.

Can:Daha enteresanı var.

 Makbule düğünde Nadia ile tanıştı.

Sonrasında çok yakın arkadaş oldular!

Neredeyse bana karşı ortak cephe kurdular diyeceğim.

Makbule’nin eşi Cihan görme özürlü ama çok akıllı biriydi.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu  No.10  

Çözüm odaklı iletişim kurulur. 

Ret edilemeyecek bir teklif yapılır. 

Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz olacaktır!

 Caner: Nasıl yani?

AllahCihan’ayürü ya kulum dedi.

Cihan3-5 yıl içinde ülkenin en iyi “görme özürlü” avukatlarından oluverdi.

Bu arada bir süre sonra Nadia, Cihan’a Rusya’dan çok büyük bir dava bağladı.

Ardından Cihan ve Makbule beraberce Rusya ya gittiler.

Nadia’nın anne babasının St. Petesburg da yaşadığı evini ziyaret ettiler.

 Nadia’nın gönderdiği para ve hediyeleri bırakıldı.

O bahaneyle tanıştılar.

Kemal:Sanırım bunların altından bir şeyler çıkacak.

Can: Bunu şundan yazdım.

Yıllar sonra Nadia beni terk etti.

Biz Makbule ve Cihan’la birlikte St. Petesburg’ daki eve gidecektik.

Eski nişanlım ve kocasıyla Nadia’yı arayıp duracaktık.

Serdar:Sonuç? Bulabildiniz mi?

Can:Arkadaşlar sonradan şunu öğrendim;

Meğer Nadia Türkiye ye gelmeden evvel Gürcistan da evlenmiş!

Oradaki evliliğinden bir de kızı olmuş.

Eşi trafik kazasında ölüyor.

Nadiaölen eşinden olan kızını babaanneye bırakır.

Doğru Türkiye ye gelip benimle tanışıyor.

Serdar: İvina’nın onu satmaya kalkışması da dümen o zaman.

Can:Aynen.

Kandırılanlar kervanına ben de katıldım.

Yoksa benim yanıma sığınması için bahanesi olmazdı.

Kemal: Uyanık kadın, seni evlenmeye zorlamak için hamile kalıyor.

Sende zokayı yutuyorsun!

Can:Aynı senaryonun parçaları elbette!

Kemal:Tam bir korkak öfke davranışı!

Sana değer vermiyor!

Değer verirmiş gibi yapıyor.

Aniden seni ve Batu’ yu bırakıp kaçınca ne kadar değersiz olduğunuzu anlıyorsunuz.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.2:

Lütfen Kalp Kırmayalım. 

Öncelikle Kendi Kalbimizi! 

Yalanlara Yer Yok!

Caner:Aniden bırakıp kaçma hikâyesine gelelim?

 Can: O da şöyle;

Yıllar yılları kovaladı.

Neredeyse Batu 9 yaşına gelmişti.

Dün gibi hatırlıyorum.

Nadiabir gün bana Rusya ya gitmek zorunda olduğundan bahsetti.

Nadia:Türkiye den Rusya ya giriş çıkış yapamıyorum.

Cezaya düşmüşüm.

Anne babamı da uzun süredir görmedim.

Oturdukları evde onarım istiyorlar.

Sağlık sorunları da cabası.

Hepsini halletmem gerekiyor.

20.000 $bulursam!

1 ayda işleri yoluna koyabilirim.

Can:Canım, annen baban, tabii ki ilgileneceksin.

Para sorun değil.

Yarın bankadan çeker veririm.

Sen rahat ol bir tanem.

Caner:Sakın bu Nadia ile son konuşman deme!

Serdar:Bir daha geri dönmedi sanırım?

Can:Aynen öyle, bir daha da Nadia’yı göremedim.

Aradan 3 ay geçti.

Artık başına bir şeyler gelmiş olabilir diye merak ediyorum.

Karar verdim.

Rusya ya anne, babasının oturduğu yere karımı aramaya gidecektim.

Gittim de…

Kemal:Bulabildin mi?

Can:Ne gezer, Nadia yanlarına bile uğramamış!

Hatta Rusya ya geldiğinden bile haberleri yok.

Telefon bile etmemiş!

Caner:Peki, nasıl boşandınız?

Can:Yıllarca sürdü!  Ancak gıyabında boşandık.

Serdar:Sonra haber alabildin mi?

Can:Sanki Nadia buhar olup uçtu.

Bir daha ne konuşma, ne görüşme hiç haber yok!

Kemal:Senin için çok zor olmuştur.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.5

Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.

Teflon Olalım.  Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.

Can:Yıllar, yılları kovaladı.

Batu büyüdü.

Koca delikanlı oldu.

Bir gün Facebook dayım.

Gürcistan uyruklu bir kız arkadaşlık isteği göndermiş.

Kız çok güzel, kabul ettim.

Düşündüm de!

Kız Batu yaşlarında.

Batu ya yönlendirdim.

Tanışsınlar istiyorum.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.6

Güler Yüz. Güzel Duruş. Güzel Söz.

Güzel Enerji göndermek bedavadır!

 

Caner: Çok ilgin, bakalım altından ne çıkacak?

Can:Sonrasını bir gün sonra Batu’ ya sordum.

Öğrendiklerim şok ediciydi!

Batu: Baba o kız zaten bana da arkadaşlık teklif etmişti.

Sen diyene kadar kabul etmedim.

Senin yönlendirmenle ekledim.

Can:Nasıl kız? Konuştunuz mu?

Batu:Baba, duyduklarıma inanamadım.

Kızın ismi Sonya!

Annemin ilk eşinden olan kızıymış.

Kardeşim olduğunu söyledi!

Başımdan kaynar sular döküldü.

Hatta üvey kız kardeşim evlenip ayrılmış.

 İkide kız çocuğu var!

Biri kız, diğeri erkek.

4 ve 6 yaşlarında!

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.3:

Şimdiyi yaşayınız! 

Keşke, Asla, Her Zaman, Mutlaka Demeye son veriniz!

Yaşam Değerlerimiz için yaşayalım!

 

Can: Valla aslanım, nedir bu benim ve senin başına gelenler?

İnşallah bu yaşadığımız son sürpriz olur.

Caner:Bu hikâye film senaryolarını geçti.

Sinemada seyretsem bu kadarda olmaz derdim!

Kemal:Sizin başınıza gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmez!

Can:İnşallah şansımız artık dönmüştür.

Daha kötü şeyler yaşamayız.

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.9

Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. 

Empati kuralım! 

Amaç kavga değildir. 

Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

 

Serdar:Batu olanlara ne tepki gösterdi?

Can:Hiç sormayın.

 Aradan sadece birkaç ay geçmişti!

Batu bir akşam utana sıkıla yanıma geldi.

Batu: Baba, sana bir şey söyleyeceğim ama sakın kızma?

Can: Oğlum, ne söyleyeceğini bilmeden nasıl söz vereyim.

Hem sana niye kızayım.

Bütün kötü şeyleri yaşadık.

Artık nasıl bir kötü haber olabilir ki?

Serdar: Tabi ya, bu kadar aksilik üst üste gelmiş!

Başka seni kızdıracak ne haber olabilir?

Can: Siz öyle sanın!

Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi!

Batuçıktığı kızın hamile kaldığını itiraf etti.

Caner:Pes doğrusu, bu kadar da olmaz.

Sanırım baban rahmetli beddua etmiş.

Kemal:Senin başına gelenin, oğlunun da başına gelmesi talihsizlik ötesi!

Yuce Rab’ bim, babanın yaşadığı üzüntüyü sende yaşısın istemiş olabilir mi?

Can:Arkadaşlar bende ki kara talihe görüşmüş, duyulmuş şey değil.

Batu’nun sevgilisi Selma 8 ay sonra doğum yaptı.

Serdar:Annen ne dedi?

Ne annem ne de ben kızı istemiyoruz fakat ne çare?

Elimizden de bir şey gelmez.

Sonrasında olan anneme oldu.

 Kızı ve torununu yanına almak zorunda kaldı.

Yaşlı kadının zaten bir sürü hastalıklarla uğraşması yetmezmiş gibi!

 Üstüne üstlük birde bu Batu ve Selma’ yı sahiplendi.

Caner: Sen ne yaptın?

Can: Hiçbir şey yapamadım.

O aralar yaşadığım bunalımı atlatmak için bir hanımla tanışmıştım.

Beraber yaşıyoruz.

Nazan!

Bana çok iyi bakıyor.

Yalnız bir kusuru var.

Çok kıskanç.

Beni kimseyle paylaşmak istemiyor.

Buna oğlum da dahil.

Bu yüzden Batu’ ya annem sahip çıktı.

Serdar:Annenin sağlık sorunları vardı?

Can:Aynen.

4 ay sonra üzüntüden mi, hastalıktan mı bilmiyorum?

Sonunda annemi kalp krizinden kaybettik.

Serdar:Toprağı bol olsun Cankuş!

Mekânı cennet olsun, melek gibi kadındı.

Kemal:Çocuk doğunca Batu& Selma evlen diler mi?

Can:Mecburduk, başka ne yapabiliriz?

Ele güne rezil olmak da vardı.

Çocukları gizlice nikâhladık.

Serdar:Gelince her şey üst üste geliyor.

Caner:Kadın işi şans arkadaşlar.

Ne kadar akıllı, titiz, seçici olursan ol.

Kötüye düşmeye gör!

 Hem kendi hayatın kararıyor.

Hem de çocuklarının hayatı!

Can:Nadia ile evlilik hikâyemizin özeti bu!

Sizce bu olayla neden böyle gelişti.

Neyi eksik, neyi fazla yaptım.

Ne diyorsunuz?

 

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.2:

Lütfen Kalp Kırmayalım. 

Öncelikle Kendi Kalbimizi! 

Yalanlara Yer Yok!

 

Serdar:Nadia kendi yalanlarına inanan biri.

Bu yalanlarıyla yüzleşme ihtimali ortaya çıktığında öfke patlaması yaşıyor.

Hem erkeklere hem kendine karşı öfke kolik davranışlar gösteriyor!

Kemal: Korkak öfkeli birine güzel örnek!

Evliyken öfkesini bilinçaltında yıllarca gizlemeyi başarıyor!

Daha önce evli ve bir kızı olduğunu Can’dan saklamış.

Caner: Saklamasa Can evlenir miydi?

Can: Nadia “kendimi korumak için yalan” söyledim diye kendine tekrarlayıp durmuştur.

Yoksa Nadia ile onunla evlenmezdim.

O bunu tahmin etmiştir.

Kemal: Can’ın karısını aldatmasını nasıl izah edeceğiz!

Can: Nadia aşırı kilo akmasına öfkelendim.

Kadın olarak aramızdaki elektrik kayboldu.

Aldatma sonra geldi.

Serdar:Can’ın davranışı, “Cezadan Kaçmak İçin Söylenen Yalanlara benziyor!

Can: Nadia sanırım onu aldattığımı sezdi.

Beni ve Batu’yu ondan terk et etti?

Caner:Nadia’ nın bu davranışı  “Gizli Gerekçelerle Yalan Söyleme”  nin bir örneği?

Kemal:Nadia’nın senin çapkınlıklarına dayanamaz!

Kendine yeni bir hayat kurma kararı alır.

Doğal olarak bunu sana söyleyemezdi.

 Bunun yerine vize sorununu mazeret gösterir

Ailesiyle hasret gidermek için Rusya ya gideceği yalanını uydurması bu yüzden!

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.5

Öfkeye Karşı Sünger Olmayalım.

Teflon Olalım. 

Günde 10.000 karar hedefimiz Olsun.

 

Caner:Karı, koca ikisi de iyi yalancı!

Serdar: Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş misali!

Serdar: Nadia ve Can yalanları sanki sosyopat davranışlarından!

Birbirlerine kullandıkları dil şiirsel olmalı?

Kemal: İkisinin de sözcükleri çok ustaca ki, yıllarca aynı yastığa baş koymuşlar!

Nadia’ nın konuşmalarıyla Can’ı kendisine hayran bıraktığı belli!

Caner: Yoksa Can bu kadar bedel ödemezdi.

 İkisi de çok iyi hatipler.

Serdar: Can hikâye anlatımında da çok ustadır!

Nadia ise kendini Can’a acındırmada başarılı olmalı.

Önce sevgili, sonra eş oluyor,

Ardından çocuk yapıyor.

Nihayetinde 20.000$ alarak ortadan kayboluyor.

 

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.9

Birbirimizi Akıllıca Dinleyelim. 

Empati kuralım! 

Amaç kavga değildir. 

Öfkenin kök nedenini yakalayalım!

 

Kemal: Belki de önce kendine yeni bir eş adayı bulmuştur.

Her şeyi ayarlayıp düğmeye basmış da olabilir.

Caner: Nişanlısını terk ettiği için Can’ın kendine öfkesi hiç bitmez?

Can: Evet Nadia için nişanlımı terk ettim.

Hayatım boyunca bu davranışımdan kendime öfke duyacağım.

Üstüne üstlük Nadia beni terk edince öfkem daha da arttı.

Bunu yaptığım için nişanlım ve rahmetli babamın bana duydukları öfke de cabası!

İzlerini de hep taşıyacağım.

Serdar: Özür hiç aklına gelmedi mi?

Can: Keşke nişanlımdan ve babamdan özür dileseydim.

Nadia’nın da kendini hatalı bulduğuna inanmıyorum.

Suçluluk hissi de yok sanırım!

Hatalı olsa da özür dinmeyen tiplerden!

Hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi bu yüzden!

Kemal: Çapkınlığın sebebi öfke midir?

Caner: Can şöhret/çapkınlık peşinde koşan bir sosyopat gibi davranır!

Her olayda kendini öne çıkartır.

Sesini duyurmak için her yolu dener.

 

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu  No.10  

Çözüm odaklı iletişim kurulur. 

Ret edilemeyecek bir teklif yapılır. 

Sonuçta kazanan Akıllı öfkemiz olacaktır!

 

Serdar: Can, “Ret Edilemeyecek Bir Teklif” yapabilseydi, bu evlilik sürerdi!

Sonuçlar farklı olurdu.

Nadia tarafından terkedilmezdi.

Sahip olduklarının Yönetiminden Çıkarlardı.

Nadia’nın sessiz öfkesini fark edebilir.

Altında yatan üzüntü ve korkularıyla yüzleşirdi.

Nadia’ da eşiyle sorunlarını çözer.

Mutlu ve huzurlu bir ev ortamı sağlardı!

Akıllı Öfke' nin 10 Kanunu No.7

Sağlıklı yaşayalım: Probiyotik Beslenelim. Bol Kahkaha atalım. 10.000 adım yürüyelim. 

Alaturka tuvalet kullanalım. Dijital  detoks uygulayalım. Şükredelim ve Dua edelim!

Kemal: Örneğin karı, koca ortak yoga benzeri ortak hobilerle birbirlerine yakınlaşır!

Nadia; Akıllıca Çalışıp, Sağlıklı Yaşarlardı.

Aşırı kilo almazlar!

Farkındalık Egzersizleriyle Güne Başlarlardı!

Can, Nadia ya karşı en çok öfkelendiği şeyleri fark edebilir!

Verdiği olası tepkileri ortadan kaldırmada tutacağı günlük ten yardım alabilirdi.

Can Nadia’ yı Akıllıca Dinleyip, Soruna Odaklanabilir!

Öfke kontrolü sorunlarını karşılıklı konuşabilirlerdi.

Akıllıca dinlemeyi öğrenerek,  iyi iletişim kurarlar!

Karşılıklı öfkeleri azalırdı.

Can: Öfkeyle başa çıkma konusunda eşimle birlikte çalışabilir!

Örneğin geleceğe yönelik aşağıdaki kararları alabilirdik;

Artık hayatımızda öfkelerimizle başa çıkmayı 1. Sırada!

Öncelikle karşılıklı öfke kaynaklarına odaklanmalı.

Karşılıklı öfkemizi itiraf edebiliriz.

Birbirimize karşı neler hissettiğimiz önemli.

Bizleri öfkelendiren olayları kısaca ve objektif olarak açıklamalı!

Yorum katmadan sorunu çözebiliriz.

Öfkelendiren davranışlarımızı fark edebiliriz.

Öfkelerimizin bizi nasıl etkilediği önemli!

Tüm diğer duygularımız gibi öfkemize odaklanalım.

Karşılıklı öfkelerimizi birbirimize tanımlamak zor değil.

Kemal: Ben olsam şöyle yapardım;

– Karşılıklı empati, öfke ve saldırganlığı engeller.

– Koşulsuz olumlu bakışı seçerim.

-En kötü durumlarda bile saldırganlığımı frenlerim.

– Mutluluk öğretilerine yoğunlaşacağım.

-Sessiz öfke veya hissizliği engellerim.

– Değiştiremeyeceğim gerçekleri kabul ederim.

 -Bu dünya ve çevremizdeki insanların her biri hata yapabilir.

-Kimse mükemmel değildir.

-Hatasız kul olmaz!

-Sevdiklerimi hatalarıyla seviyorum!

-Sevdiklerimin beni hatalarımla sevmesini istiyorum.

– Akıllı Öfkeli bir davranış, düşmanlık değildir.

- Zihnime  “Bu bir düşünce şeklidir” diyorum.

-Güçlü, enerjik ve akıllı öfke refleksleri kazanacağım.

- Sevdiğim bir duayı kendime hatırlatırım;

Allah’ım,

Değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmek için banaKUVVET ver.

Değiştiremeyeceğim şeylere katlanabilmek için banaSABIR ver.

 İkisi arasındaki farkı ayırt edebilmem içim debana AKIL ver…

Can:Doğal afetler gibi olağan üstü durumlarda sakin kalabiliriz!

Caner: Öfke aslında normal ve sağlıklı bir duygudur.

Ama kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşebilir.

Okul ya da iş hayatımda bu olabilir.

Kişisel ilişkilerimde de mümkündür.

Öfke çok çeşitli olaylar sonucu ortaya çıkar.

Doğal afetler gibi hiç beklenmeyen bir anda gelebilir.

Hayatımın alt üst olmasına izin vermem.

İstenmeyen değişikliklere sürüklenmem.

Sıkça bunlar olabilir.

Bu gibi durumları değiştiremezsem sabrederim.

Sabır dışında bir duygu göstermek işe yaramaz.

Kemal: Hayvanlar da öfkeli olabilir.

Serdar: Öfke sadece insanlarda var olan bir duygu değil.

Her canlı organizma öfkenin tehdine maruzdur.

 Tüm canlılar olaylara doğal bir tepki olarak öfke gösterir,

Genellikle beklenmeyen olaylar olabilir.

Caner: Öfke tüm canlıların varoluşunu tehdit eder,

Öfke doğal bir duygudur.

Serdar: Önce sağduyulu olurum!

 Öfke duygumu sınırlarım.

Öfkemi nereye kadar götüreceğimi sağduyum belirler!

Kemal: Ancak beklenmeyen olaylar olduğunda ani tepki göstermem.

Yaşanan panik ve şok karşısında her şey karmakarışık da olabilir.

En başta hayatım karmaşıklaştırmam.

Öfke duygularımla başa çıkarım.

Serdar: Öfkemi bastırmada bilinçli ya da bilinçsiz bazı yollar uyguluyorum;

ü  Öfkemi akıllıca ifade ederim.

ü  Karşımdakinin öfkesini bastırmasını sağlarım.

ü  Kendimi ve karşımdakini sakinleştiririm

Can: Öfkemi saldırganlıkla değil de sözel olarak ifade etmeyi öğreniyorum.

Bana göre en sağlıklı yollardan biri bu!

Bunu yapabilmek zor!

Önce istediklerimin ne olduğunun farkına varırım.

Bunları açık ve karşımdakini incitmeyecek bir şekilde aktarırım.

Can: Nadia olan evliliğimde yanlış yaptığımı kabul ediyorum.

Öfkemi bastırmayı seçtim.

Kızgınlığımı içimde tuttum.

Onu düşünmemeye çalıştım.

Dikkatimi daha farklı şeylere yönlendirmeye çalıştım.

Nadia da aynı şekilde benzer yolu izledi diye düşünüyorum.

Bu işe yaramaz.

Sağlıklı olmaz.

Birbirimize kızgınlıklarımızı akıllı bir biçimde ifade edebilirdik, bunu yapamadık.

Seçtiğimiz sessizöfke doğru yol değildi.

Serdar: Sessiz öfke sağlığa zararlıdır.

Caner: Bir süre sonra sessiz öfke, kendimize döner.

Kemal: Bende yüksek tansiyona sebep oluyor!

Serdar: Bende Psikosomatik rahatsızlıklar (ülserler, alerjiler vb.) tetikliyor

Can: Bende, depresyon ortaya çıkıyor.

Kemal: Öfke yaşadığımda kendim sakinleştiririm.

Nefes alıp verişimi, kalp atış hızımı kontrol ederim.

Fizyolojik olarak sakinleşirim.

 İçimdeki öfke duygusunu hafifler

 

Devam edecek…

 
Toplam blog
: 92
: 440
Kayıt tarihi
: 10.10.11
 
 

Şükrü ÖZGÜR İ.T.Ü Metalürji mühendisliğinden mezun oldu. Kamu ve özel sektörde farklı pozisyonlar..