Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadınlar ne ister? [1]

Kadınlar ne ister? [1]
 

Pek çok kadın beklenmedik bir ayrılık sonrası bunalıma girer... Genellikle de ayrılık sebebi, duya duya çoktan klişe olmuş şu cümledir: “Beni anlamıyorsun...” Bir kadını anlamak...

Bu büyük bir cümle ve Şubat ortasında İzmir’e alışılmadık bir soğuk geldiği için sıcacık sobamın yanında evimde oturmuş, klavyedeki harflere tek tek vurarak uzun cümleler kuran ve size bu yazıyı yazan “ben”, bu büyük cümlenin farkındayım...

Oysa gecesini gündüzüne katan, hemen her işi yüklenip o işin üstesinden gelen kadınları anlamak bu kadar zor mudur?...

Kadınları anlamak aslında erkeklerin sandığı kadar da zor değildir. Sadece birkaç ipucuyla kadınları anlamak çok ama çok kolaydır...

Aşk, aile, iş, arkadaşlık gibi konularda beklentileri fazlasıyla uç noktalarda olan 21. Yüzyıl kadının, neredeyse nefes almaya vakti kalmadı...

Bir yandan bütün sektörün dayattığı güzellik ve bakım, bir yandan da kendi ayakları üzerinde durması için gerekli olan iş ve kazanç, kadını her yanından çevirmiş durumda...

Öyle bir dünya düşünün ki, sizi hep güzel olmaya, güzel gözükmeye zorluyor... Bunu yaparken de basın ve yayının bütün olanaklarını seferber ediyor. Zayıflıkları ve yemek yememeleri nedeniyle sık sık tartışılan incecik mankenlerden, arka sayfa güzellerinden tutun da, kadın dergilerine, makyaj reklamlarına kadar her şey, bu “güzel olma – güzel gözükme” şovuna çevriliyor...

Bu devirde kadınların işi çok zor...

Hem erkeklerin sürekli yüceltildiği bir toplumda, yasaların bile çoğunun erkeklerden yana olan bir sistem içinde yaşayacaklar, hem de çalışacaklar...

Peki sadece işyerlerinde mi çalışıyor kadınlar?...

Ya evde...? Evde de bitmeyen bulaşıklar, yemek yapmalar, temizlik ve ütü derken neye zaman kalıyor ki? Bir işyerine gitmeyen bir kadını bile tahmin edildiğinden çok daha fazla “işi” vardır...

İşte böylesine acımasız çarklar içinde dönen bir dünyada, kadının da hayalleri başta erkeği olmak üzere, herkes tarafından çalınmaya, alınmaya çalışılıyor çoğu zaman.

Bu nedenle, bir kadın hayallerine ulaşamadığı zamanlarda büyük yıkımlara uğruyor.

Bir kadını güzel kılan sadece nefis bir bedene sahip olması ya da makyajı değildir... Bir kadını güzelleştiren ve ışıldamasını sağlayan, aşkı ve hayalleridir!...

Ancak çağımızın kadını hayata o kadar sıkı sarılmış ki, onu kontrolü altında tutmak istiyor. Tutamayınca da kendisini çok kötü hissediyor.

Morali bozulmaya, hevesi kaçmaya, kendini de yorgun hissetmeye başlıyor...

Beklentileri ne kadar yüksek olursa, uğradıkları hayal kırıklığı da o kadar büyük oluyor. İster iş için geçerli olsun, ister evlilik için, kadınlar genellikle hayattan beklediklerini pek de bulamıyorlar...

“Kardeşim sen de feminist misin” ya da “Hanım okuma şu adamın kitabını; bu herif var ya, ya eşcinseldir ya da geçmiş hayatında karıdır bu” demeden önce biraz düşünelim isterseniz...

Sıradan gibi görünen, sokakta şu an kafasında pek çok soruyla yürüyen herhangi bir kadının, yaşamındaki beklentilere ve başarısızlıklara bir göz atalım.

Bakalım kadınlar, hayatta ne umuyor ve ne buluyor!

Aileden başlayalım isterseniz... (İstemezseniz de bu benim yazım, ben buradan başlıyorum. Duydun mu bana eşcinsel diyen!...)

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..