Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan Şadan BAĞDİKEN

http://blog.milliyet.com.tr/neslihansb

14 Mart '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Kadınlar ne ister?

Bakmayın siz erkeğin işte-güçte, araştırmada, icat yapmada, uzaya çıkmada, 100mt’ rekoru kırmada, en ağırı kaldırmada vb tüm alanlarda sergilediği savaş ve çabasına. O gündelik işleri ile ne kadar çok uğraşıyor ve yoğun görünse de Âdem’den beri en büyük derdi ve hedefi biz kadınların ne istediğini çözmek ve anlamaktır. Hala da bunu tam olarak başaramadığı için kafayı da yeme noktasındadır ama dedik ya serde erkeklik var, o başka uğraşlarda göstermeye çalışır kendini. Ama şöyle bir bakın satır aralarına, en büyük liderlerin, imparatorların, mucitlerin, filozofların ve bilim adamlarının sözleri arasında mutlaka ama mutlaka “Kadın”la ilgili bir cümle bulursunuz. En büyük problemleri çözenleri bile kadını anlamakta ve çözmekte başarılı olamamaktan yakınmıştır. Eh insanın bilindik davranışıdır; asıl hedef ve hayalini başaramadığı zamanlarda kendini başka uğraşlara verir, oyalanır. Dünyada bu kadar buluşun ve varılan teknolojik noktanın sebebi olmaktan gelin gurur duyalım biraz :)

Şimdi yanınızdaki adama bir kere daha bu gözle bakın. Dağları delmeye, tonları yerinden sökmeye hiç şüphe bırakmayan tavırlarının ve görüntüsünün arkasında nasıl da sizi çözmekte ve size ulaşmakta yolunu aydınlatacak problem ve soruların cevapları içinde boğuşup durmaktadır. Dedim ya belli etmez, edemez. Yaratılıştan bu yana en güçlü olduğunu savunan ve her durumda ispat etmeye çalışan bu cinsin zayıf kabul ettiği kadın karşısında çaresiz kaldığını kabul edip size soracağını mı sandınız? Ya da en büyük derdinin aslında bu olduğunu itiraf edeceğini? Yanılıyorsunuz.

Hadi biz de başka bir şey itiraf edelim: Biz kendimiz bile çoğu zaman ne istediğimizi biliyor muyuz? Kızmayın, durun ve birkaç saniye tarafsız olarak düşünün lütfen. Etrafınıza, arkadaşlarınıza bakın… Siz bile, belki ben de yaptık ve yapıyoruz bunları. Birini biliyorum mesela, yakın arkadaşım; eşi ona gitarla şarkılar çaldığı, şiirler okuduğu zaman “of kafamı şişirme tıngır tıngır, git odanda çal şunu” diyen birini. Gerçektir! Oysa çoğumuz böyle romantik bir adamı hayal etmez miyiz? Tam tersi çok romantik olan, şiirden, çiçekten börtü böcekten hoşlanan bir kadın yok mu etrafınızda ki yanındaki erkek bunların değil yakınından bin km ötesinden geçmez. E? Nasıl bir aradalar? “Kadın anlayış, romantizm ister” lafını kim söyledi o zaman? Bu meziyetin fersah fersah uzağında olan o adama âşık, yerlerde sürünen bu kadına ne diyeceğiz? Durum gerçekten zor hanımlar.

Ben, her zaman insan ilişkilerinin kuralları olmadığını ve istisnasız her kese göre farklı şartları olduğuna inanmışımdır. Yani teoride ideal erkeği oturup bir çay sohbetinde, kendi aramızda sıralayabiliriz maddeler halinde ama iş uygulamaya geldiğinde elimizdeki liste öyle bir hale gelir ki sanki az önce onu yazan bizler değilizdir. Olanlara şaşarız ama kalkar o çok bildiğimiz ve kolayımıza gelen cevabı verir kurtuluruz “Gönül bu…” Evet devreye kalp girdiğinde bilindik bütün kurallar temelinden sarsılır. Aklın hâkim olduğu dönemlerinizde çizdiğiniz kalıpların tam zıttı biri ile bulursunuz kendinizi. İşte erkeğe dünyanın en çözülmez problemi görünmeye başladığınız anlara geliyoruz. Kendisine deliler gibi âşık bu kadının, aynı zamanda nasıl olup da sürekli bir şeyler isteyen, şikâyet eden birine dönüştüğünü anlayamaz. Çünkü bilmez, kalbine yenik düşen kadın aklı ile savaş vermektedir… Erkeğin her haline razı “gönül”, beklentileri olan akıl ile bulanır. Sadece akıl mı gönlü bulandırır? Asla! En büyük diğer etkenlerdendir çevre; arkadaşlar ve aile. Ona sürekli o adamı tanımadan önceki halini hatırlatır ve sorarlar “Ya sen nasıl bu adamla olabiliyorsun, onca prensibine ve söylediklerine rağmen?” Gönül bulanır, duygular karışır… O zaman da başlar adamımız sormaya, “Bu kadın ne istiyor?”

Kadınla erkeğin aralarındaki en önemli hatta belki de en büyük farklardan biri “tatmin” konusudur. Erkek sadece bir konuda tatmin olmakla yetinip, bunu hayatının diğer alanlarında motivasyon olarak kabul ederken. Kadının tatmin olması için onlarca koşulun bir araya gelmesi; aklının, yüreğinin, ruhunun, duygularının da doyurulması gerekir. Düşünsenize, sadece bir alanda başarılı olmak yeten biri ile yüzlerce, onlarca alanda aynı şeyi yakalama gerekliliği olan iki kişiden hangisi huzurlu, mutlu ve yakınmasızdır? Hangisi çözülmesi zor bir problem haline gelir? Bu yüzdendir ki şimdi hep beraber soruyoruz “Kadınlar ne ister?”

Dünya âlem de erkeklerin bu sorusuna hep beraber cevap vermeye çalışmış ve devam da ediyor binlerce yıldır. Biz kendi dönemimize bakalım. Edinburgh Üniversitesi Psikoloji Bölümü tarafından dünyanın dört bir yanındaki 6 bin 500 kadın ile yapılan araştırmada, kadınların erkeklerden ne beklediği sonunda bulunmuş(?) Araştırmanın liderliği üstlenen Prof. Dr. Richard Wiseman, "Aslında kadınların erkeklerden beklediği şeyler, para ile ölçülmüyor. (ki ben buna tamamen katılmıyorumJ) Çoğunun para ile ilgisi bile yok. Kadınların en çok istediği şey, erkeğin onları şaşırtması" diyor…Prof. Wiseman'a göre, erkeklerin yapması gereken 10 şey:

1 - Sevgilinizin gözünü kapatın ve ona bir sürpriz gösterin.

2- Ona söylemeden bir hafta sonu şehir dışında plan yapın.

3- Ona şarkı ya da şiir yazın.

4- Ona hayatınızda karşısına çıkan en güzel ve mükemmel kadın olduğunu söyleyin.

5- İşten yorgun argın geldiğinde, ona sıcak bir banyo hazırlayın.

6- Evin bazı yerlerine onun görebileceği şekilde aşk mesajları yazın.

7- Bir hafta sonu yatağına kahvaltı götürün.

8- Hava soğuk olduğunda, ceketinizi verin.

9- Ofisine çiçek gönderin.

10- Sevdiği şarkılardan bir CD hazırlayın.

Bu araştırmanın haricinde başka cevaplar da var fakat bunlar biraz daha esprili yaklaşımlar...

Diyor ki:

"Kadınlar, erkeklerin kendisine âşık olmasını ve bu âşkın ölünceye kadar sürmesini ister. Anlayış ister. Bu anlayışın ömür boyu sürmesini ister. Ömrü boyunca sürecek güzellik ister. 3. Dünya Savaşı bile çıksa, evlilik yıldönümü unutulmasın ister. Günün 8 saatini yatakta, 8 saatini kuaförde ve 8 saatini de alışverişte geçirmek ister. Dünyanın en güzel kadını olduğu cümlesininin dakikada bir söylenmesini ister. Kendisi için 1 milyon tane şiir yazılmasını ister. Doğurduktan sonra vücudu bozulmasın ister. Çok yemek fakat kilo almamak ister. Çiçek bakmaktan nefret eder ama kendisine sürekli çiçekler alınmasını ister. İlk öpüşme yıldönümünün de unutulmamasını ister. Saman altından okyanus yürütmek ister. Yere bakıp bir milyon tane yürek yakmak ister. Uğruna ölünsün, geberilsin ister. Uğruna gökteki ay yere indirilsin ve kendisine tepsi içinde ikram edilsin ister. Yenisini almak için, en yeni ayakkabılarının bile hemen eskimesini ister. Ütüyü de otomatik olarak yapacak bir makine icat edilsin ister. Bu olmazsa, bunu yapacak kocası olsun ister. 75 kilo bile olsa, bikini giymek ister. Tek tek basmak ve bade süzmek ister. Hâsılatı kocası, sarfiyatı kendisi yapsın ister. Etmese bile kocasına 'senin için saçımı süpürge ettim' demek ister. Kadın-erkek eşitliğini savunmakla birlikte hesabı erkek ödesin ister. Kadın-erkek eşitliğini savunmakla birlikte, askere hep erkekler gitsin ister. İstenmeyecek ne varsa tümünü ister."

Günümüzün kadınları büyükannelerinin hayal edebileceklerinden çok daha fazlasını başarmış durumda. Kadınlar politikada, uzayda, hayal edilebilecek her türlü mevkide yer almakta. Güçlü, bağımsız ve cinsel olarak da özgüler. Bu gelişimine rağmen, biz kadınların yine de hala kadın gibi davranılmaktan hoşnut olduğumuzu ve hala ara sıra şövalyeliği takdir ettiğimizi duyunca şaşırabilirsiniz. Bunlar klişe gibi görünse de, iyi davranılmak isteyen her hanımefendi de işe yarayacak ipuçlarıdır.

Milyonlarca yıldır temel hala aynı ve belki de çok da değişmedi? Değişen sadece koşullar, çevre ve teknoloji. Ama özünde kadın; sevilmek, beslenmek, bir aile kurmak, çocuk sahibi olmak, bakılmak ve sakınılmak istiyor. Bir de onu koruyacağına ve ihtiyaçlarını karşılayacağına inanarak seçtiği, evinin erkeğini başka bir kadına kaptırmamak. Ama dedik ya bahse konu olan “kadın” beyin ve duyguları bakımından erkekten çok farklı. Her ikisinin durumları ele alışları ve sonuca varışları arasında ciddi yöntem farkları var. Araştırma yaparken aşağıda bulduğum tanımlama esprili olduğu kadar da konunun özeti gibi geldi bana:

    Bir erkek doyduğu için kadından bıkar. Kadın ise doymadığı için erkeğinden sıkılır.
    Kadın erkeğin ona kul köle olmasını ister. Olunca da ondan nefret eder.
    Erkek ise kadının köle olmasını istemez. Olunca da onu sever.
    Erkekler deli gibi âşık olur ve zamanla akıllanırlar. Kadınlar ise akıllı gibi âşık olur ve zamanla delirirler!

Sizce burada konuyu çözdük, sorularımıza cevap bulduk ve her şeyi haletlik mi? Ne yazık ki hayır. Teoriler her zaman kolaydır, yazılır, çizilir, planlanır. Ama iş sahaya inmeye ve uygulamaya geldiğinde onlarca etken o teorileri altüst eder. Ne araştırma yapılırsa yapılsın, ne kadar cevap olursa olsun her insan kendi yapısı ve duygularınca hareket etmeye devam edecektir. Elinizdeki hiçbir cevap bir başkası üzerinde geçerli değildir ve olmayacaktır.

O halde, soruyu sormaya ve cevapları aramaya devam. Kadınlar ne ister?

Kolay gelsin.

Neslihan Şadan BAĞDİKEN

 
Toplam blog
: 10
: 270
Kayıt tarihi
: 26.04.12
 
 

Çocukluğundan beri edebiyata aşık ve yazar olma hayali ile büyümüş ancak hayatın zorunlulukları i..