Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kadınlar neden sevişemez?

Kadınlar neden sevişemez?
 

Binlerce yıldan gelen korkularmıdır, kadınları alıkoyan doyasıya sevişmelerden. Et oldular, et olduk, duygulardan ve sevgilerden uzak. Haramdı bedenleri, haramdı bedenlerimiz. Yasaktı tenleri, yasaktı tenlerimiz. Ayıptı memeleri, kalçaları bil cümle mahrem yerleri, ayıptı mahrem yerlerimiz. Biz hayallerde bulduk belkide mahrem yerlerini kadınların, kadınlar sadece mahrem hayaller kurdular, mahrem yerleri yoktu kadınların. Ve biz olmayan mahrem yerlerinde sevişemedik kadınlarımızla. gün oldu sapıktı cinselliğimiz, gün oldu sarkıtılıktı. Kimi zaman örtülen kardelenlerin ölümüydü. Yada aşkın ölümü. Aşkın ölümünden sorumluydu kadınlar, sorumluydu erkekler.

İçlerine nakış nakışı dokuduğumuz bekaretin kutsallığından mı? Kutsalık değildi oysa yaşanan.

Bilirsiniz bekaret ilk gece hakkı için saklanan bir durumdu. Evlenen her kız ilk gece derebeyi/ağa/mir'lerin hakkıydı. Ben bu durumu Anadolu'nun bir köyünde ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Sonraları durumu araştırdığımda bunun tüm insanlık tarafından kullanılmış bir durum olduğunu öğrendim. Bu hak mıydı kadınlarımızın doyasıya sevişememeleri. Yani mal gibi sanhiplenilmeleri. Bir daha ilk gece hakını vermemek için miydi başka erkeklere? Önce bizim olmalıydı, ilk gece hakkını sonsuz bir kölelikle bundandı. Mutsuzluğumuz bundandı.

Yada hiç dokunamadığımız doyasıya sevemediğimiz kadınlara yüklediğimiz ağır yükmüdü. İntikam alırcasına hayatttan ve sevgilerden.

Hangi baba kızına doysıya sevişme hakkı vermiştir. Yada hangi anne. Bizlerde sevişmesini bilmeyen kadınların mutsuz ve doyumsuz erkekleri.

Kendi cehennem dünyamızda yaşattığımız, yaşamsız kadınların intikamıdır belkide doyumsuzluğumuz. Bu yüzdendir sonsuz boşlukta aradığımız ve bir türlü bulamadığımız mutluluğumuz.

Geceler boyu diz dize koyun koyuna sevdayla baktığımız hangi kadının vardı sevişme hakkı. Dudakları kararsızca dudaklarımızdan kaçan.

Hangi vefasızlıktı kadınlarımızı acılara iten.

Biz erkekler sevişmesini bilemeyen kızlar yetiştirdik, kendi malımız gibi. Sonra sevişmesini bilmeyen/bilemeyen kadınlardan sonsuz sevişmeler istedik. Kendi cehennemimizi kendi ellerimizle ördük. Sevişmesini bilmeyen kadınlar sevişmesini bilmeyen erkekler demekti, bilemedik.

Saf bir çocuktuk hayata mutlulukla bakan. Çıka gelirdi belkide arkamdan ağaçların ardındaki sevgili, ama biz artık büyüdük ve öldü masumiyetimiz.

Bu gün son kez sevişmesini bilemeyen kadınlar /erkekler sonkez bakın doyumsuz hayatlarınıza. Çocuklarımız için hiç olmasa sevişmesini doyasıya bilen kızlarımızı/oğlanlarımızı yetiştirelim. Yaşamasınlar cehennem azabının sevgisizliğini.

Kimbilir içimizdeki savaş canavarıdır belkide sevişmesini bilememek. Sevişmesini bilmek insanlıktır, özgürlüktür, sevgidir, aşktır. Belki de sevişmesini bilmek yaşamdır dolu dolu, savaşa inat barış dolu bir dünyadır.

 
Toplam blog
: 144
: 2687
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Ziraat mühendisi ve iktisatçıyım. yatırım danışmanlığı ve kişisel gelişim konularında  Simurg Con..