Kadınlar niçin böyle? Nasıl yani...

İşte acınacak halde… Dayak yiyecek halde…Ezilecek halde… Bak sağına soluna, oku gazeteleri… Bugün kaç kadın öldürülmüş; kaç kadına bıçak çekilmiş; kaç kadın dayak yemiş… Nedir nedenleri…? Nedenleri besbelli… Biraz gözünü aç ve gör… Nedenler ha … 

1.Bir kez kadınlar külliyen cahil. 

Onları ne erkekler; ne peygamberler, ne insanlık, ne tarih insandan saymış… Herkes onları itelemiş kakalamış … Bir tek Atatürk onları kendisiyle aynı düzeye oturtmuş, İsviçre’den önce seçme seçilme hakkı vermiş; Meclise ilk kez kadınları sokmuş… Ama günümüzde , bir çok akıllı kadın, var da; yine de çoğunluk nafile… 

Babalar kızlarını adamdan sayıp okutmamışlar, Devlet sahip çıkmamış…Annelere kalsa onlar okuturlar da … Onlar da zavallı durumda… Onlar da cahil… 

2. Devlet erkek devleti kadınları insandan saymıyor. 

Bakın TBMM.sine, kaç tane bayan Milletvekili var… Epi topu 46 tane. Milletvekili sayısı kaç? 23. Dönem hükümetinde TBMM’ye giren milletvekili sayısı toplamda 542 adet. Şimdi bölelim. 0.08 - yüzde sekiz . İşte kadın Milletvekili oranı bu. Büyük bir eşitsizlik var. 

3. Eşitsizlik her yerde var. 

İlköğretimde, ortaöğretimde, yüksek öğretimde erkeklerin sayısı kadınlardan çok fazla . Aslında nüfus sayısı bakımından kadınlar erkeklerden biraz fazla Türkiye’de öyleyse okuyanların oranı kadınların aleyhine niye bozuk? Niye okutmuyoruz kızlarımızı. Ne demişti Atatürk: “Bir TOPLUM, bir MİLLET ERKEK ve KADIN denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” Evet, erkeklerimizi okutalım, kızlarımızı okutmayalım… Mümkün müdür böyle kalkınmak? Oysaki erkeklerin de ilk öğretmeni kadınlardır. Onlar cahil olursa, nasıl çocuk yetiştirebilirler ? Ne öğretebilirler? Ama biz milletin okumasını, akıllı olmasını istiyor muyuz? 

4.Kadınlar kendi haklarına sahip çıkmıyorlar: 

Çoğu kez erkeklerin yanında ikinci sınıf vatandaş olduklarını kabullenmişler, onlar ne derse yapmaya hazırlar. Çünkü aile reisi erkek. Böyle gidiyor geleneksel olarak… Oysa kadınların bir çok hakları var. Bunları bilmek de istemiyorlar, kullanmak da… Oy sandığına giderken yanındakine soruyorlar, ”Herif… hangi partiye oy atacağız…?” İşte kadınların oy hakkı gitti. Oysa kadınlar ülkenin yarısı , %50 ellisi. Demek ki neymiş, uygulamada böyle olmuyor. Yüzde elli diğer yüzde elliye uyuyor. O zaman kadınlar bağımsız… Kadınlar özgür, hür! Diyebilir miyiz? Zor dostum zor… 

5.Kadın örgütlenmeleri zayıf: 

Memlekette sivil örgütlenme zayıf. Çünkü herkes bir şeyden korkuyor. Herkes Devlet’ten korukuyor… Böyle olunca nasıl bir devlet oluyor? Hadi bakalım söyleyin… Böyle bir ülkede, kadınlar kendi partilerini kursalar ne yazar. Mutlaka onlar da parti başkanlarını erkeklerden seçerler… Oysa kadınlar Parti kurduysa, kadınların gidip hangi partiye oy vermesini beklersiniz; kadınlar partisine mi? Oysa böyle bir partiye yüz tane oy bile çıkmaz. Bunu kadınlar da biliyorlar… Ondan sonra kadınlar elbette sopa yerler… Kendi hakkına sahip çıkmazsan, sonu böyle olur, mu diyelim … Demeyelim… İnşallah iyi olur… Kadınlarımız akıllanırlar da kendi haklarına sahip çıkarlar. 

6.Yasal Yönden Kadın Lehine Yaptırımlar Güçlendirilmeli.. 

Yasaların kadınları oldukça koruduklarını sanırdım… Fakat yurt dışında bulunan arkadaşlarımız itiraz ettiler. “Kadınların ileri yaptırımlarla korunmaya ihtiyaçları var dediler…” Doğru. Kadın karakola gidiyor, “kocam beni dövüyor… Beni öldürecek, ” diyor… Adamı karakola çağırıyorlar… “Hadi anlaşın bakalım…” diyorlar; adam dışarı çıkınca kadını öldürüyor… böyle kaç tane vaka var. Bir şeyler yapmalı… Polisin eli kolu bağlı kalmamalı… 

7.Kadına İlişkin Bakanlık Ne yapar: 

Dövülen kadınların istatistiklerini mi tutar; “Sığınma evleri” mi açar? Ne yaptıklarını Allah aşkına bize ve kadınlarımıza anlatın… Bütün kadınların yüreği rahatlasın… Olur mu? Hey birileri var mı oralarda… 

8.Hey Feministler: 

Bu konularda bağırıp, çağıran; ölüyü mezarından dirilten bir Duygu Asena vardı. O gariban da gitti… Onun yerini kim doldurdu ha? Bana söyleyebilir misiniz? Taşrada dayak yiyen kadının hakkını kim savunabiliyor? Evet ortalarda dolaşan birkaç vatandaş var… Ama hareket güçlü değil. Daha çok ses, daha çok taraftar… Hani neredesiniz ? 

9.Üniversiteler : 

Hani kadın üzerine seminerler, sempozyumlar, araştırmalar… Bu durumda üniversite dediğin kurum kıyametler kopartmalı … Günde beş kadın kocası tarafından öldürülüyor be… Memlekete bakın. Baştan başa vaka… Bunun üzerinde biraz daha derinden durmak istemez misiniz baylar? Biraz daha teneke çalıp, gürültü kopartmak istemez misiniz? İsterseniz, derin uykularınızda , İlahiyatçı doldurulmuş, Felsefeci kadrolarınızla gününüzü gün ediniz, insanlara nasihat çekiniz, olur mu? 

10. Ulusal bilinç nerede: 

Kadınlar kötü durumda (belli bir azınlığı saymıyorum. Onların tuzu kuru…) Toplumda saygı görmüyorlar; kötü davranış ileri durumda; dayak yiyorlar; oraları buraları kırılıyor… Bıçaklanıyorlar, öldürülüyorlar… Bunlara, toplumsal olarak itiraz etmemiz, onları insan yerine koymamız, saygı göstermemiz, haklarını vermemiz, haklarını korumamız gerekmez mi? Ama nerede ? Her gün gazetelere bakın.. her gün hakaret, her gün işkence, her gün ayırımcılık… Toplumbilimcilere çok iş düşüyor? Nedenleri neler? Neden çare bulamıyoruz… Açıkça, açıklanmalı… 

Yüreğim acıyor kadınlarımıza… Çok işkence ediyoruz o güzelim varlıklara… Oysa onlar bizim yarı parçamız… İyi davransak, hayatımızı güzelleştirirler, bizi rahat ettirirler… Akıllı olalım… Onlara iyi davranalım. Başka ne söyleyeyim bilmem ki , gazeteleri okuyunca içimden geldi bunları yazmak… Vah Kadınlar Vah…