Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Kadınlar olmasa!

Kadınlar olmasa!
 

İnsanlar her şeyi görüyor. Duyuyor. Özellikle büyükşehirlerde yaşam mücadelesi verenler daha da duyarlı. Bunun sonucu seçimlere yansıdı. Fakat ilk yaklaşım ve açıklamalara bakıldığında gereken dersin çıkarılmadığını söylemek zor olmasa gerek.

Seçim meydanlarında esip gürlemek işe yaramadı. Sandalye üzerine çıkıp mağrur bir eda ile halkı tehdit edercesine “bizim adaylarımızı seçmezseniz yeterli hizmeti alamazsınız” söylemlerine o an suskun kalanlar gereken cevabı sandıkta verdiler.

Halka ne kömür dağıtımı etki etti ne fasulye nohut sabun dağıtımı, ne para dağıtmalar nede beyaz eşya dağıtımı. Kaya yokuş aşağı yuvarlanmaya başladı artık. Çünkü halkın gerçek gündemi öncelikle geçimdi. “Aç ayı oynamaz” diye bir atasözü vardır. Karnı aç insanların, işsiz insanların, yoksul insanların önceliği iş ve aştır. Aydınların umudu ise aydınlanmanın yol göstericiliğinde geleceğe güvenle bakan bir toplumdur.

“İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor…” Geçenlerde ekonomiden sorumlu devlet bakanı Mehmet Şimşek yaptı bu açıklamayı. Ne güzel ne muhteşem(!) bir açıklama değil mi? Meğer işsizliğin nedeni analarımız bacılarımızmış da haberimiz yokmuş(!). Başbakan boşuna mı demişti “ananı da al git” diye.

Şimdilerde analarımız bacılarımız çöp toplama yerlerinden uzaklaşmıyorlar. Gidecek yerleri de yok. Ellerinde birer ikişer poşet İşyerlerinin çöplerini atmalarını bekliyorlar. Aylardır bu böyle. Çöpten yiyecek kırıntısı topluyorlar. Eskiden yüzlerini kapatırlardı. Şimdi gerek bile görmüyorlar artık.

Kadınlar olmasa, eğitim kurumlarında erkeklere daha çok yer açılacak. İşsizlik olmayacak ve bütün erkekler iş bulacak. Kadınlar olmasa namus cinayetleri işlenmeyecek. Töre cinayetleri ve berdeller olmayacak. Kadınlar olmasa aile içi şiddet olmayacak. Kadınlar olmazsa evde erkeğini iki büklüm eli koynunda bekleyen olmayacak. Kadınlar olmazsa kadına yönelik sömürü olmayacak.. Kadınlar olmazsa birileri ahlâk bekçiliği yapmaktan kurtulacak. Kadınlar olmazsa çöpten yiyecek toplayan olmayacak….

Diğer yandan ülkemiz kaçak işçi cenneti konumunu artırarak sürdürüyor. Sadece kaçak işçi mi? Hayır. Kayıt dışı çalışan işyerlerinin sayısı da oldukça fazla.

Sadece kaçak işçi çalıştırmak, işyeri açmak ta yetmiyor artık.

Tanınmış büyük markaları taklit edip gerçekmiş gibi piyasaya sürenler gırla. Adamları tanınmış markaları taklit ederek halkımızı kandırmakta birbirleriyle yarışıyorlar. Yetkililer bu durumu görmüyorlar mı? Görmüyor bilmiyorlarsa işyerlerinide mi denetleme gereğini hissetmiyorlar? Denetimsizliğin ortaya çıkması için birilerinin ihbarı mı gerekiyor? Ya da birilerinin canının yanması mı?

Örneğin şehirlerin sanayi siteleri denetlenirse gerçek görülür. Mahalle aralarında apartmanların alt ve bodrum katları araştırılırsa gerçek görülür.

Başbakan çıkıp “ işyerlerinin bir kısmı kapanmış olabilir. Kapananlar işlerini yapmayı bilmiyorlar” bağlamında bir laf etti. İşyeri ve işçisi kaçak olmayan, kazandığından vergisini kuruşu kuruşuna verenler zor durumda. Kaçak işçi çalıştırıp, sahtekârlık yaparak tanınmış markaları taklit edenler, vergisini maliyeye vermeyenler, sigortalı işçi çalıştırmayanlar, işine gelmediği zaman sigortasız çalıştırdığı işçileri acımasızca kapı önüne koymaktan utanmayanlar mı işini biliyorlar?

Tanınmış markaları taklit edenlerin dilinden “önceliğimiz dürüstlük” lafı düşmüyorsa bu daha da düşündürücü değil mi?

 
Toplam blog
: 210
: 910
Kayıt tarihi
: 04.05.08
 
 

Eğitimciyim. Bir insanın çağdaş bir gelecek için, aydınlanma için çok okuması gerektiğine inanıyo..