Kadınlar yarışmayı sever.

 Bu sabah Burcu ile kahvemizi içerken bir cümle söyledi. Biz Burcu ile sohbetlerimizde hep bir konuyu alıp uzun uzun konuşuruz. Sonra da bugünkü doktora konumuz buydu diye güleriz. Bu sabah söylediği cümle de öylesine derin anlamlar taşıyordu ki uzun uzun konuştuk üzerinde.

 Kadınlar yarışmacı yaratıkar ve çok seviyorlar Yarışmayı.Konular farklı oluyor ama kadınlardaki bu yarışmacı ruh gerçekten ilginç.dedi Burcu sabah.

 Sonra düşündük ve konuştuk.Burcu okula  ders vermeye gitti ve ben düşünmeye devam ettim.

 Evet gerçekten kadınlarda büyük bir yarışmacı ruh var.

 Şimdi çevremizdeki kadınlara dikkatle bakalım. Kimi kadın en temiz eve sahip olmak için bütün gün temizlik yapar, süpürge, toz bezi elinde gezer. Evi diğer kadınların evinden daha temiz , tertilpli olsun diye uğraşır saatlerce.

 Kimi kadın en güzel, en lezzetli yemeği ben yapıyorum sıfatını hiçbir kadına kaptırmamak için tüm gününü mutfakta geçirir.Yaptığı çok uğraşlı , güzel yemekler karşısında eşinden, dostundan aldığı övgülerden çok vücudune aldığı kilolar etkiler onu.

 Bazı kadın en iyi anne olduğunu ispatlamak için çocuklarını şımartır,şımartır,sonunda egoist ve beceriksiz insanlar yetiştirdiği ile kalır.

 Birçok kadın en iyi, en mükemmel eş olduğunu ispatlamak için erkeğinin etrafında bir geyşa edası ile dolaşır ve pofpoflar adamı. Sonunda ne mi olur. Kendisi esir  olduğu ile kalır. Özgüveni tavan yapan adam gider kendisini daha az öven kadınla kaçar.

 Bazı kadınlar en fit vücude sahip olacağım diye satlerce, günlerce çalışır spor salonunda. Vücudu çok gelişir ama bir tek kitap okumayan kafası o nisbette geri kalır.

 Kadın vardır arkadaşları arasında en çok seyahat yapmış kişi ünvanını elde etmek için her tatilde seyahat şirketlerini ziyaret eder.Gittiği şehirler, ülkeler sadece listesine eklenmiş birer isimdir. Geriye bir dizi fotoğraf ve kırık dökük seyahat anıları kalır.

 Bazı kadınlar en değerli mücevherleri ben takacağım diye taş toplar ömrü boyu.Kimi de en fazla ben ev sahibi olacağım diye her şehirde ev almaya bakar.

 En güzel , en iyi döşenmiş ev benimki diye yarışan kadınlar ömür boyu oturmadıkları sandalyelerin, koltukların tozlarını alır dururlar.

 Bu örnekler bitmez, uzar. Ama dikkat ederseniz bu kadınlar arasında en iyi öyküyü ben yazayım, en iyi besteyi ben yapayım, en iyi heykeli ben yontayım diye düşünen çok az.

 Sanırım erkekler fırsat vermiyor bu konularda kadınlara. Hala dünyanın en gelişmiş ülkelerinin Orkestralarında kadın sanatçı alınmadığını okuyoruz basında. 

 Hanımlar bırakalım gündelik işleri, temizliği, vs.Yarışmacı ruhumuzu bilimde, sanatta ,keşifler yapmada gösterelim.

 Ben inanıyorum ki en iyi öyküyü gene bir kadın yazar yazacak, en büyük keşfi bir kadın bilim insanı yapacak. En güzel heykeli bir kadın sanatçı  yontacak, en çok beğenilen besteyi  bir kadın besteci besteleyecek.

 Hadı hanımlar yarışmaya........