Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kadınların istediği

Kadınların istediği
 

Ellerime kına yakıp yattığım gece sabaha kadar uyuyamamıştım. Babannem yakmış, yatağa bulaşmasın diye sıkıca bağlamıştı. Sabah kurumuş kınaları yıkarken mutluluktan ölecektim. Bütün gün kınalı ellerime bakmış ve herkese göstermiştim. Hala kına görünce rahmetli babannem ve o gün gelir aklıma. Kendisi saçlarınada kına yakardı. Çok ağladığım halde saçlarım sarı olduğu için kınalı saçlı gezemedim.

İşlenen kaneviçiler, etaminler, yemeni oyaları, danteller hep gözümün önündedir. Rüya gibi, eşsiz bir dünyaydı benim için. Mutluluktu, güzellikti, iyilikti, huzurdu ve dünyanın en güzel evi, en güzel yeriydi. İlk dantelimi ördüğümde ilkokuldaydım ve kendime göre bu eşsiz dünyaya adım atmıştım. Hele zamanla kat kat birikip tertemiz bohçalarla sarılınca; umutlarım, hayallerimde birikip güvenli kollarda sarılıp sarmalanıyordu sanki. İnsanoğlunun hayat dediği acımasız yollarda her birinin zamanla diyet olarak verileceğinden henüz haberim yoktu.

Kızlarla bir araya gelince bohçalar açılır yeni modeller varmı diye bakılırdı. Hepimiz saf ve birer melek kadar masum bir şekilde hayallerimizi anlatırdık çaylarımızı yudumlayıp, mahçup kıkırdarken. Düzenli ve huzurlu hayatlarımızın hep aynı gideceğinden emin; gözlerimiz gün ışığında parlar, yanaklarımız utanma duygusuyla kızarıverirdi, annelerimiz odaya girince.

İstediklerimiz çok bir şeyde değildi bize göre. Sevdiğimizle evlenmek, kutu gibi bir ev, belki okursak çalışmak ve çocuklar.... İsimleri bile hazır hatta isimleri için tartıştığımız çocuklar. Akıllı, zeki parlak gözlerimizle üniversite sınavına hazırlanıp, soruları çözmek için uğraşırken isteklerimiz bu kadardı işte. Belki bir iş olabilirdi ek olarak o da o kadar önemli değildi. Yok eğer gerekirse ekmeğimizi taştan çıkaracak, evi sırtlayıp, koca, çoluk çocuk yüklenecek kadar kuvvetli ve sağlam basıyorduk yere. Sadece bizim dantellerle süslü eşsiz hayallerimiz vardı.
Sınav sonuçlanıpta hepimiz ayrı şehirlere boncuk taneleri gibi saçılınca; hayallerimiz, umutlarımızda saçılıp gitti bilinmez zamanlara. Bağlar zamanla zayıflayıp koptu, bohçalar bir bir eriyip bitti. İş hayatı, aşk hayatı derken her şey değişip, yitip gitti.

Sonra bir baktık ki bizim umutlarımızı, hayallerimizi ördüğümüz o güzelim elişlerinin hiç değeri yokmuş. Para, iş, eş, hayat koca bir yalanın bir araya gelmesiymiş. İlk aşklarımız, ilk utançlarımız yüzyıllar öncesinde kalan birer anı olmuş.

Şöyle bir dönüp baktığım zaman ardıma ve bütün genç kızlara hala derinlerde, kuytularda bir yerde masum bir genç kız dantel örüp, kaneviçe işlemekte hayalleriyle, umutlarıyla beraber.

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..