Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '15

 
Kategori
Blog
 

Kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi...

Kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi...
 

Yazı uğraşında pek de ilgi gösterilen bir konu değildir, Doğa!


Eh, insan merak edip ilgilenmediği bir konu hakkında yazamaz zaten!


Doğa:



Bitki örtüsüyle, çeşitli hayvan türleriyle “İlahi” ”bir bütünü oluşturur oysa!


Elbette yaşamın baş aktörü insandır ama Doğa’yı bir bütün olarak algılayamazsanız ne “insanı” hakkıyla yazabilir, ne de “Tanrı’yı” veya “Doğa’yı” anlayabilirsiniz. Bir şeyler sakat ve eksik kalır ister istemez!


Hiçbir “eşek”, “Düşünüyorum, öyleyse varım” dememiştir örneğin! Ve buna da ihtiyacı yoktur!


İnsan düşünerek cennetini yaratır ama öte yandan düşünce yoluyla cehennem kazanının altındaki ateşi odunla besleyebilir.


Her türlü katakulli ve fenalık da “düşünce” ürünüdür sonuçta!


Hiçbir “öküz” insana özenmez ama “öküz gibi” diye nitelenen insanlar vardır!


İnanın burada bir haksızlık varsa mağdur olan öküzdür!


Ama bu kadar “felsefe” yeter!


İnsanları bir kenara ayırırsak:


Doğa’da poporospuluk yoktur!


Hainlik, kalleşlik, üçkâğıt ve dalavere yok! Her şey nasıl olması gerekiyorsa öyle!


Attığım ekmek kırıntılarını neşeyle gagalayan serçeyi tek hamlede yutan martı gördüm ama eli hançerli kalleş bir martıya rastlamadım ben!


Sorarım size; Bir mandanın “borsada” oynadığı nerede görülmüş? Bir leylek “avukat” olmaya tenezzül eder mi hiç?


Yapı ustası kırlangıçlardan tek bir “müteahhit” çıkmamıştır bu güne kadar! Aslandan “gardiyan” olmaz!


Tilkiler “bankerliğe” özenmez; “tefeci” değildir kediler!


İstediğiniz kadar övün, peynirinden zırnık koklatmaz karga!


Köpekler yan gözle bile bakmaz “komisyonculuğa”… Doğuştan “gelindir” kelebekler!


Papağan üçe aldığını beşe satmaz zira “tüccar” değildir!


Katır; çifte atar huysuzlaşınca ama kimseye “kazık” atmaz! Halik bilmez balık bilir ve süsler sofranızı!


Allah belamı versin ki böyledir bunlar!

***


Fesleğen, fakir kızların parfümüdür! Bol gölgeli çınarlar yaren!


Papatyalar neşe, gelincikler cümbüştür! Laf getirip götürmez aslanağızları, dedikodu yapmaz mor salkımlı akasya!


Çimenlerde “kumpas” yoktur ve yoktur “şike”…


Müjdecidir “kardelenler”, güller aşkı, badem çiçekleri baharı anlatır!


Darbe yapmazlar, arkadan hançerlemezler, sömürmezler kimseyi!


Kavaklar “yol kesmez”, yaslı serviler “Fatiha” okur beyaz mermerlere…


Başaklar un olur, ekmek olur doyurur aç karınları!


Karanfiller çalıp çırpmaz!


Ve inanın hiçbiri tutup da “siyasete” soyunmaz!


Belediyenin “İmar Komisyonuna” seçileceğim diye dokuz takla atıp pek çok “popo” yalayan bir “ısırgan otuna” rastlanmamıştır bu güne kadar!


Yalanım varsa iki gözüm önüme aksın!


Böyleyken böyledir bunlar!


Ama neden böyledir bilinmez!


Bakar, bakar şaşarsın!


Kimseler yazmasa da…


Oturup sen yazarsın!
 

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..